
Originally Posted by
1prometheus
Şimdilik biz yatırımcılar için en önemli iki hukuksal durumun sonucunu beklemek; �çağrı davası� sonucunun ve SPK nın suç duyurusunda bulunduğu �şirketi yüzlerce milyon zarara uğratan şirkette olup bitten bütün usulsüz işlemlerin� inceleme sonuçlarının netleşmesi önemli.
-Çağrı davası zt lehine netleşirse ve spk kararlarında hatalıysa, yatırımcının dört yıllık büyük zararından spk sorumlu olacak ve maddi manevi davaları açmamızın önü açılacaktır. Bu dört yılda yatırımcıları bu kadar büyük maddi ve manevi zararların bir sorumlusu olmalı elbette.. Sanırım bu dört yılda şirkette olan bütün zararlar spk nın yanlış kararlarına bağlayan zt ile avukatları da şirket zararlarını tanzim etmek için spk ya dava açarlar...
-Şirkette olan usulsüzlüklerin incelenmesi sonucu yönetim üyelerinin suçları sabitlenirse, ilgili kişilere zararların tanzimi içim gereken davalar açılmasının önü açılacaktır. Ayrıca zt de şirket birleşimi sonrası şirkette yürütülen bütün üsülsüzlüklerden sorumlu tutulabilir mi? Yönetimde akrabalarım vardı onun içim çağrıdan muaf olmam gerekir diyorsa, neden yönetimdeki akrabaların yediği bütün haltlardan sorumlu olmasın ki?
%10 hissesinin olduğu şirkette akrabaları var diye çoğunluk hisseleri ele geçirdikten sonra yönetimdeki akrabaların yaptığı hiç birşeyden sorumlu değilim mi diyecek? Mantığı aykırı çok tuhaf ve çelişkili bir ikilem olmaz mı?
Hocam yazdiklarinizda haklisiniz...Ancak bu Iranli olayinda bile spk suc duyurusunda bulunmustu biliyorsunuz... Savcilik davayi acmis ve 4 yil sonra yeni sonuclandi.
Bunun itirazi mitirazi derken 1-2 sene daha gider...
Ancak dediginiz 200 milyonluk suc duyurusu davaya donusurse ss cok zor durumda kalacak ve ky nin ahini almasinin bedelini odeyecektir...
LG-D855 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR...
Yer İmleri