Sayfa 5896/7020 İlkİlk ... 489653965796584658865894589558965897589859065946599663966896 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 47,161 - 47,168 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Italyan yazar ve gazeteci Oriana Fallaci'nin dogum yildonumu ( 29 Haziran 1929 )



    " Yalnizca cok aglamis olanlar yasami tum guzelligi icinde algilayabilir, keyifle gulebilir. Aglamak kolay, gulmek guc. "



    " Bizim yarinimiz gelmemisti, belki de hic gelmeyecekti. Her zaman vaatlerle aldatilacaktik: Bir tesbihin taneleri gibi birbiri ardina dizili dus kirikliklariyla dolu yasamimizin cilesini cekmemize, yalanci avuntular, degersiz armaganlar, yarim yamalak rahatlamalar yardim edecekti sesimizi kistirip. "



    " Il nostro domani non era giunto, e forse non sarebbe mai giunto. Avrebbero sempre continuato a imbrogliarci con le promesse: in un rosario di delusioni alleggerite da falsi sollievi, miserandi regali, pietose comodità per tenerci quieti. "




    " En azindan sunu ogrenmek de bir kazanctir; bir insanin bir baska insana, bir erkegin bir kadina ya da bir kadinin bir erkege duyabilecegi o gizemli cosku kadar kisi ozgurlugunu tehdit eden baska hicbir sey yok yeryuzunde.

    Hicbir bag, zincir ya da demir parmaklik boylesine kesin bir kolelik icinde tutamaz seni, boylesine derin bir umursamazliga surukleyemez. Bu cosku adina kendini bir baskasina tumuyle vermekten kesinlikle kacinmalisin; kendi kendini, haklarini, onurunu dolayisiyla ozgurlugunu unutmak demek olur yoksa.

    Suyun icinde cirpinan kopek gibi karaya ulasmaya calisir durursun bos yere; adini sevmek ve sevilmek koyduklari bu kiyi var olmadigindan horlanir, kucumsenir, dus kirikliklarina ugrarsin. Hicbiri olmasa bile durup dururken neden suya atladigini sorarsin kendine sonunda; kendi kendinden hosnutsuzluk, kendinde goremedigin bir seyi bir baskasinda bulma umudu mu ?

    Yalnizlik, ic SIKINTISI, derin sessizlikler korkusu mu? Birine sahip olmak birine ait olmak gereksinmesi mi? Kimileri icin butun bunlar ASKTIR iste. " Dogmamis Cocuga Mektup



    “ A qualcosa servì, dopotutto : a capire che nulla minaccia la tua libertà quanto il misterioso trasporto che una creatura prova verso un’altra creatura,ad esempio un uomo verso una donna, o una donna verso un uomo.

    Non vi sono né cinghie né catene sbarre che costringano a una schiavitù più cieca, a un oblio altrettanto cieco dei tuoi diritti, della tua dignità, della tua libertà. Guai se ti regali a qualcuno in nome di quel trasporto.

    Come un cane che annaspa nell’acqua cerchi invano di raggiungere una riva che non esiste, la riva che ha nome Amare ed Essere Amato, e finisci neutralizzato deriso deluso. Nel caso migliore finisci col chiederti cosa ti spinse a buttarti nell’acqua : lo scontento di te stesso, la speranza di trovare in un altro ciò che non vedevi in te stesso ?

    La paura della solitudine, della noia, del silenzio ? Il bisogno di possedere ed essere posseduto ? Secondo alcuni è questo l’amore. ”

  2. Italyan aktor, oyun ve senaryo yazari, besteci Ettore ( Pasquale Antonio ) Petrolini’nin olum yildonumu ( 29 Haziran 1936 )




  3. Alman asilli Isvicreli ressam Paul Ernst Klee’nin olum yildonumu ( 29 Haziran 1940 )

    Natura ( Still Life, 1940 )





    “ Renk beni yakaladi; artik rengin pesinden kosma geregini duymuyorum. Her zaman icin beni yakaladigini biliyorum. Bu kutsal dakikanin anlami iste budur. Renk ile ben kaynastik. Ben Ressamim. / Die Farbe hat mich. Ich brauche nicht nach ihr zu haschen. Sie hat mich für immer, ich weiss das. Das ist der glücklichen Stunde Sinn: Ich und die Farbe sind eins. Ich bin Maler. / Il colore mi possiede. Non ho bisogno di tentare di afferrarlo. Mi possiede per sempre, lo sento. Questo è il senso dell'ora felice: io e il colore siamo tutt'uno. Sono pittore. ”

  4. Amerikali aktor, sarkici ve muzisyen William Gary Busey'in dogum gunu ( 29 Hazxiran 1944 )


  5. Ingiliz hard rock grubu Deep Purple'in kurucu uyesi ve davulcusu Ian Anderson Paice'in dogum gunu ( 29 Haziran 1948 )


  6. Amerikali kisa oyku yazari Breece D'J Pancake'in dogum yildonumu ( 29 Haziran 1952 )

    " ...ulkemi bilmek istiyorum. ona dokunmak, onu gormek istedigim kadar onu tatmak, koklamak ve duymak istiyorum. Eger tarlalar tezek kokuyorsa bunu bilmek istiyorum. Eger herhangi bir dagindaki suyu tatliysa, ne kadar tatli oldugunu bilmek istiyorum. Ruzgarin otlardaki hisirtisini duymak ve agaclari savurmasini gormek istiyorum. Ama en cok tum bunlari hissetmek istiyorum. Ilk agizdan bilmek istiyorum. Greyhound sirketini, ya da cigerlerimde bayat klima havasini ya da kulaklarimda onceden kaydedilmis sesleri istemiyorum. Eger bir Amerikali olmam gerekiyorsa ( ki oyleyim ), kendi ulkemde kucumsenmek istemiyorum. "



    " …I want to know my country. I want to touch, taste, smell and hear as well as see this land. If it stinks of manure on the fields I want to know it. If the water on any given mountain is sweet I want to know just how sweet. I want to hear the wind in the grass as well as see it push the trees around. But most of all I want to feel all of these things. I want to know firsthand. I don’t want the Greyhound Company or any other pumping stale reconditioned air into my lungs or pre-recorded sound into my ears. If I have to be an American (and I do) I don’t want to be sold short on my own country. "

  7. Alman keman sanatcisi Anne-Sophie Mutter'in dogum gunu ( 29 Hairan 1963 )




  8. Ispanyol sair Blas de Otero Muñoz'un olum yildonumu ( 29 Haziran 1979 )

    Tek bir sozcuk
    gelmeyecek dudaklarima
    gercekligi olmayan.
    Tek bir hece
    gerekli olmayan.
    Yasadim
    gormek icin
    sozcuklerin
    agacini, tanigi oldum
    insanin, yaprak yaprak,
    Yaktim butun teknelerini
    ruzgarin.
    Yerle bir ettim
    dusleri,
    yasayan sozcukler
    ektim.
    Biri olsun
    cikmadi sozumden:
    kokledim
    soktum xikardim
    sessizligi topraktan
    gunesin alninda.
    Sayilidir
    gunlerim
    bir,
    iki,
    dort
    kitap sildi unutulmayi.
    Ey kirlari,
    ey daglari, ey irmagi
    Darro'nun: diri diri
    yok edin beni.
    Yukseltin
    mavi doruklarina ulkemin
    sesi.
    Tek bir mazgal
    kaldi bana
    benimdir diyebilecegim.
    Ey yitik hava
    ey yitik deniz.
    Gelip carpin
    misralarima
    ve yankilarim
    ozgurlugun tadini
    cikara cikara



    Ni una palabra
    brotará en mis labios
    que no sea
    verdad.
    Ni una sílaba,
    que no sea
    necesaria.
    Viví
    para ver
    el árbol
    de las palabras, di
    testimonio
    del hombre, hoja a hoja.
    Quemé las naves
    del viento.
    Destruí
    los sueños, planté
    palabras
    vivas.
    Ni una sola
    sometí: desenterré
    silencio, a pleno sol.
    Mis días
    están contados,
    uno,
    dos,
    cuatro
    libros borraron el olvido,
    y paro de contar.
    Oh campo,
    oh monte, oh río
    Darro: borradme
    vivo.
    Alzad,
    cimas azules de mi patria,
    la voz.
    Hoy no tengo una almena
    que pueda decir que es mía.
    Oh aire,
    oh mar perdidos. Romped
    contra mi verso, resonad
    libres.

Sayfa 5896/7020 İlkİlk ... 489653965796584658865894589558965897589859065946599663966896 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •