Sayfa 5910/7020 İlkİlk ... 491054105810586059005908590959105911591259205960601064106910 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 47,273 - 47,280 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Kanadali roman yazari Louise Penny'nin dogum gunu ( 1 Temmuz 1958 )

    " Pinokyo gibiydi. Agactan yapilmis ve insan gibi davranan biri. Parildayan ve sahte guluslu. Onu kestiginizde icinde agac damarlarini gorebilirdiniz. Uckagitci, entrikaci mazeret halkalari. Dogasinda bunlar vardi ve hic degismemisti. "



    " He was like Pinocchio. A man made of wood, mimicking humanity. Shiny and smiling and fake. And if you cut into him you'd see rings. Circles of deceit and scheming and justification. It's what he was made of. That hadn't changed. "



    " Bu adam bankaci miydi ? Ihtiyar pintilerin yataklarinin altina para saklamalari gibi o da duvarlara mi paralarini sakliyordu ? Duvarlara bakinan Gamache, paralarin sogugun iceri girmemesi icin aralara tikistirildigini fark etti. Kulube kutuklerden ve Kanada paralarindan yapilmisti. Izolasyon boyle saglanmisti. "



    " Was this the man's banking system ? Like an old miser, instead of stuffing his mattress had he stuffed his walls ? After a tour of the walls Gamache concluded the money was there to keep the cold out. The cabin was made of wood and Canadian currency. It was insulation. "

  2. Fransiz roman yazari Louis-Ferdinand Céline'in olum yildonumu ( 1 Temmuz 1961 )

    “ Peki ya sen ? Ne yapiyorsun bu evrensel akrobasinin ortasinda ? Yildiz galeyaninin ? Hi ? Tikiniyorsun ! Yutuyorsun ! Horluyorsun ! Egleniyorsun !.. Evet! Salata ! Gravyer ! Bilgelik ! Turp ! Bu ! Kendi camurunda debeleniyorsun ! Yuvarlaniyor ! Bulaniyor ! Semiriyor ! Rahatina bakiyorsun ! Bir sey istedigin yok ! Yildizlarin arasindan.. Mayis damlalarinin altindan gecer gibi geciyorsun !...” Taksitle Olum



    “ Et toi ? que fais-tu la, au sein de cette voltige cosmologonique ? du grand effarement sidéral ? Hein ? tu bafres ! Tu engloutis ! Tu ronfles ! Tu te marres !... Oui ! Salade ! Gruyère ! Sapience ! Navets ! Tout ! Tu t’ébroues dans ta propre fange ! Vautré ! Souillé ! Replet ! Dispos ! Tu ne demandes rien ! Tu passes a travers les étoiles... comme a travers les gouttes de mai !... ”




    " Tek degerli sey yasamdir. Bahse girerim ki on bin yil sonra, bize ne kadar mukemmel gorunurse gorunsun, bu savas tamamen unutulmus olacak... Olsa olsa bir avuc malumatfurus, bu savas ve onu susleyen belli basli katliamlarin kesin tarihi konusunda sagda solda kapisirlar, o kadar... Insanlarin birkac yuzyil, birkac yil, hatta brkac saat mesafeden birbirleri hakkinda animsanmaya deger bulduklari biricik sey budur... Ben gelecege inanmiyorum, Lola... " Gecenin Sonuna Yolculuk



    " Il n'y a que la vie qui compte. Dans dix mille ans d'ici, je vous fais le pari que cette guerre, si remarquable qu'elle nous paraisse à présent, sera complètement oubliée… À peine si une douzaine d'érudits se chamailleront encore par-ci, par là, à son occasion et à propos des dates des principales hécatombes dont elle fut illustrée… C'est tout ce que les hommes ont réussi jusqu'ici à trouver de mémorable au sujet les uns des autres à quelques siècles, à quelques années et même à quelques heures de distance… Je ne crois pas à l'avenir, Lola… "

  3. Galler Prensesi Diana Spencer’in dogum yildonumu ( 1 Temmuz 1961 )





    " Hayatinizin askini bulduysaniz, tutun onu ve bir daha asla birakmayin. / Se trovi qualcuno da amare nella tua vita, allora aggrappati a quell'amore. / Si vous trouvez quelqu'un que vous aimez dans votre vie, accrochez-vous à cet amour. / Si encuentras a alguien que amas en la vida, entonces aférrate a ese amor. "

    https://www.youtube.com/watch?v=OefdqK3jKi0

  4. Kanadali - Amerikali aktris Pamela Denise Anderson'in dogum gunu ( 1 Temmuz 1967 )






  5. Amerikali aktris ve eski model Liv Rundgren Tyler’in dogum gunu ( 1 Temmuz 1977 )




  6. Sony, Walkman’i 1 Temmuz 1979’da hayatimiza getirdi.




  7. Ingiliz roman yazari ve fizikci Charles Percy Snow’un olum yildonumu ( 1 Temmuz 1980 )

    “ Kutuplarin birinde, bilimsel kultur sadece dusunsel anlamda degil antropolojik anlamda da gercekten bir kulturdur. Yani, bu kulturun uyelerinin birbirlerini her zaman butunuyle anlamalarina gerek yoktur, zaten cogunlukla da anlamazlar; biyologlarin cagdas fizik hakkindaki dusunceleri cogunlukla epey bulaniktir; ama aralarinda ortak tavirlar, ortak standartlar ve davranis modelleri, ortak yaklasimlar ve varsayimlar vardir. Bu ortaklik sasirtici olcude genis ve derin boyutlara ulasir. Obur zihinsel modelleri, ornegin din, siyaset ya da sinif kaynakli zihinsel modelleri capraz keser. ”



    “ At one pole, the scientific culture really is a culture, not only in an intellectual but also in an anthropological sense. That is, its members need not, and of course often do not, always completely understand each other; biologists more often than not will have a pretty hazy idea of contempory physics; but there are common attitudes, common standards and patterns of behaviour, common approaches and assumptions. This goes surprisingly wide and deep. It cuts across other mental patterns, such as those of religion or politics or class. ”


  8. Amerikali felsefeci, muhendis, mimar, sair, yazar ve mucit Richard Buckminster Fuller'in olum yildonumu ( 1 Temmuz 1983 )



    " Butun cocuklar, dahi olarak dogar; her 10.000 cocuktan 9999'u yetiskinler tarafindan hizla, istemeden bu dahilikten arindirilir. "



    " Kuvvetlerle mucadele etmeyin, onları kullanin. "



    " Varolan gerceklikle savasarak asla bir seyleri degistiremezsiniz. Bir seyi degistirmek icin mevcut modeli gecersiz kılacak yeni bir model insa edin. "



    " Ask denen sey, metafizik bir yer cekimidir. "

Sayfa 5910/7020 İlkİlk ... 491054105810586059005908590959105911591259205960601064106910 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •