Ne Monrol konusunda ne de temettü de bir sürpriz olmadı. Monrol satışı sonrası kasadaki nakdi 5 milyar liranın üstüne çıktı. Gensenta'ya olan borçlar azaldığı için pekala daha yüksek dağıtım yapabilirdi. Fakat bu konuda yönetim piyasaya uydu ve piyasadakileri aşan bir dağıtım yapmak istemedi. Nakitle ne yapacakları da belirsiz.
Gülerken kaybettğini ağlayarak kazanamazsın.
Geçmiş yıllarda yazdığım için tekrar gibi olacak. İlaç 1 milyar lira dağıtıyor ana bunun yalnızca 180 milyon lira kadarı azınlıktaki pay sahiplerine gidecek. Bu rakamdan kısmı iki grup holdingine gidecek. Oysa sadece Kanyon'dan elde ettikleri nakit kira geliri 600 milyon liradan fazla. Temettü dağıtırken mış gibi yapıyor Eczacıbaşı
Gülerken kaybettğini ağlayarak kazanamazsın.
Temettü dağıtımına karşıyım hiç temettü vermemesini isterim zira vergisi ödenmiş bir karın tekrar vergiye girmesi iyi değil ayrıca borsada fiyatı verdiği temettü kadar düşer ne oldu ne işime yaradı .
Temettü vereceksen borsada işlem gören fiyatın yüzde yirmisinden az olmamalı ki fiyati da patlatsin
Neyse ki görece az temettü veriyor.
Ecılc en kötüyü tamamladı,tüm iş alanlarında yukarı trendin başlayacağı dönemlere girdi kanısındayım.Arsalarda yıllar süren bekleyiş sonlandı,atıl değil birşeyler oluyor,Gensenta zaten karlı,yelpaze genişliyor,ar-ge iyileştirme,büyüme yatırımları devam,Vitra da öyle kara geçtiğini de görebilsek.Yeniden kasa dolu,krizlere dayanıklı,önü açık.
Son düzenleme : ÇiftçiDede; 02-04-2025 saat: 08:29.
Eczacıbaşı değişen yeni dünya düzenine uyum sağlayabilecek mş? İş yaptığı sektörleri ve üretim yerleriyle bu süreçlerde yıpranmadan, güçlenerek ilerleyebilecek mi? Seramikçiler sene başında yaptıkları açıklamalarda 2025 için " bizim yılımız" olacak demişlerdi. İlaç sektörüne dair fırsatlar/tehditler raporunu Deva'nın sayfasından okudum. At
Ayazağa ve Kartal projelerinin lansmanı bu yıl içinde görülecek mi? Pek çok bilinmez var. Fakat görünen o ki küresel koşullar kriz boyutuna hızla koşarken hisseye bir destek var.Bence herkes şu anda bulanık suda balık avlamaya çalışıyor. Tuhaf zamanlar, şu olacak bu olacak demek çok zor..
Gülerken kaybettğini ağlayarak kazanamazsın.
ABD oyuna sert girdi. Anlaşılan o ki Çin eninde sonunda yalnız bırakılacak ve büyümesi (geçmişte Japonya'nın başına gelen gibi) sert yavaşlayacak. BRİCS bu tablo karşısında ortak bir aksiyon üretebilir mi? Üretemeyecek sanırım. Brezilya ve Hindistan bu konuda erken dümen kırabilir. Rusya zaten epey hırpalandı. Petrol fiyatı hedeflerine bakarsak; petrol ve doğalgaz gelirleri de düşecek. İslam ülkeleri (petrol zengini olanlar) zaten tatbikata bakarsak, safını belirlemiş. (Birileri de hala siyasal İslam hayali kuruyor.) AB ülkelerinin eli mahkum gibi. Velhasıl ABD egemenliği bir süre daha devam edecek görünüyor. Ama medeniyetin tek dişi kalmış canavar olduğu yine ortaya çıktı. Bir süre daha devam edecek. Ama eninde sonunda buhran yaratır. Çalkantılar bitecek gibi görünmüyor.
Biz de ise zaten kontrol kaçtı. Beceriksizlik, saldırganlığı artırıyor. Ülke batağa doğru gidiyor. Borç durumu ve borçlanma maliyeti içinden çıkılmaz halde. Tarımsal üretimde maliyet-fiyat dengesizliği var. Tarımda çalışan nüfus azalıyor ve yaşlanıyor. Hastanelerde yoğunluk hiç bitmiyor ve tedavi değil geçiştirme var. Hastalıkların yüzdesi hızla artıyor. Çevremde gördüğüm hasta insan sayısı, ömrümün hiçbir döneminde görmediğim kadar yüksek.(Düşmana gerek kalmadan kendi kendimizi yok edeceğiz herhalde) SGK maliyetleri artıyor. Toplumsal çürüme ve delirme korkutucu.
Erken vakitte aklı selim hakim olup, toplumsal birliktelik oluşturularak, adaletli bir fedakarlık başlatılmalı. Bu da adalet ve gelir dağılımında uçurum yaratmış bir ortamla olamaz. Ortalığı tozu dumana katıp göz gözü görmez, suçlu suçsuz herkesin karma karışık olduğu bir ortamdan medet umulabilir. Türk toplumu asaletinin hakkını vermeli ve doğru hedefte birleşmeli, kargaşadan uzak durmalı, fanatik, aklını kiraya vermişlerin tahriklerine kapılmamalı. Sabırlı olmalı. Pasif ve legal tepkinin dışına çıkılmamalı.
Borsa ise (ondan daha önemli sorunlarımız var) nesini konuşacaksın. Görüş mesafesinin sıfır olduğu yerde neyi öngöreceksin. Şıklara baktığımızda küresel ticaret bir süre karışacak. Bize ne kadar etkisi olur bilinmez. Petrolün ucuzlaması dış açık açısından olumlu. Dövizin ne olacağı belirsiz. Altın bu kadarlık yükselmeden sonra cesaret edilmez. İsterse düşürüyorlar. Zaten BRİCS'in altına dayalı ticaret para hedefi çökerse belini zor doğrultur. Borsaya para girişi olmayacağı kesinleştiği için (en azından dışarıdan) yerli oyuncuların keyfine kaldı. Ziraat yatırım ve geri alımlar ne kadar destek olur bilinmez. Gayrimenkul hala çok pahalı. Faiz gelirleri enflasyon ne görünürse görünsün negatifte. Büyük soru şu: kendimizi nasıl koruyacağız? Bu fırtınaya hangi gemi dayanır? Benim gibi küçük yatırımcılar bu sorunun yanıtını bulamıyor. Beni en rahatlatacak senaryo halkın büyük çoğunluğunun desteğini alan ve liyakatlilerin sinerjisinin yakalanacağı erken seçimdir. Borsaya başka hiçbir rüzgar yardım etmez.
Niye böyle ipe sapa gelmez yazı yazdım. Buhrandayım. Ben alt tabakayım. Toplumun ne yaşadığını çok iyi gözlemliyorum. Düşünebilen ve çare üretebilecek organize bir toplumsal katmana ihtiyacımız var. Bu organize grupta yüksek egolu, ülkede yaşanandan bihaber, karma karışık düşünce sistemiyle bin bir parçaya bölünmüş ve asla temel hedefi belirleyemeyen (ya da 18 milyonluk şanslı tabakadan olup ta umurunda olmayan) okumuş seçkinlerden olmamalı. Sahada ter akıtan, çile çeken yada empati kurabilecek duyarlılığı olanlardan olmalı. Neden burada yazıyorum. Hacmi düşük olsa da Bist'te küçük yatırımcı çoğunluk.
Piyasada belirsizlik aramışs yapılacak şey bellidir. Hiç düşünmeden satış yapmak. Fakat yakın geçmişte, örneğin pandemi döneminde hiç düşünmeden satanların uğradığı kayıpları gördük. Hala hafızalardadır. Şimdiki durum pandemi döneminden farklı. Riskten kaçanlar, fırsatları kovalayanlar bir arada. Daha önce yazdığım gibi bulanık suda balık avlama beceriniz yoksa, balığa çıkmayacaksınız, evde oturacaksınız. Bence piyasa da ağırlıkla böyle düşünür. Fakat bu dönemde fiyatlar da bir yere gitmez, dar bir bantta, düşük işlem hacmiyle eğleşir.
Gülerken kaybettğini ağlayarak kazanamazsın.
Yer İmleri