Artan

224,40 10 12:40
43,38 9.99 12:40
46,46 9.99 12:40
59,45 9.99 12:40
88,05 9.99 12:40
Artan Hisseler

Azalan

39,02 -31.54 12:40
9,63 -9.92 12:40
304,00 -9.32 12:40
17,57 -8.82 12:40
1,26 -6.67 12:40
Azalan Hisseler

İşlem

3.204.291.990,36 12:40
3.019.761.418,75 12:40
2.910.312.366,10 12:40
2.538.916.739,60 12:40
2.187.864.357,74 12:40
Tüm Hisseler
Sayfa 6/16 İlkİlk ... 45678 ... SonSon
Arama sonucu : 123 madde; 41 - 48 arası.

Konu: 2. Abdulhamid ve serveti

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1. #1



    ''İstanbul'un muahharan gaib ettiği en büyük burun''

    'Tafsilat-ı lazime: Milyarderlerden biri bu burnu altı milyon liraya satın almak istemiş ise de maatteessüf elde edememiştir. Bu burun mukaddema Beşiktaş'a doğru uzamış iken bir hadise-i fevkalade neticesi olarak bu kere tebdil-i mekan etmiştir.'


    http://haber.sol.org.tr/toplum/osman...irdiniz-185955

    “Sen bilmezsin. O bilmez. Hiç kimse bilmez, bilemez. Hatta ben bile. Bir tek paşa gönlüm bilir.”
    Aşık Veysel Şatıroğlu

  2. #2
    Borca karşılık el konulan ada ve bir yolsuzluk hikáyesi


    İkinci Abdülhamid devrinin sonlarına doğru, devlet iki Fransız tüccardan alınan borcu ödeyemeyince, Fransız donanması Midilli Adası'nı işgal ederek, Ada'daki Osmanlı gümrüğüne el koymuştu. Abdülhamid, eşinden aldığı parayla borcu ödemiş, adayı işgalden kurtarmıştı ama bu olay büyük yolsuzluk iddialarına konu olmuştu. Padişahın en yakınındaki iki isim hakkında, bu işten servet elde ettikleri iddiaları ortaya atılmıştı.


    Abdülhamid'in "Ödenecek" sözünü verdiği borcun karşılığı hazinede yoktu. Teşrifat Nazırı İbrahim Paşa, dört gün boyunca yaptığı incelemeler sonucunda bu durumu Padişah'a bildirmişti. Padişah utana sıkıla Fransız sefire "Hazinede borcumuza karşılık para yok" deyince, Fransız sefiri, borcun karşılanması için bazı gelir teklifleri iletmiş, ancak bir netice elde edemeyince de siyasi ilişkilerin kesildiğini ve kendisinin de İstanbul'dan ayrılacağını bildirmişti. İkinci Abdülhamid, 26 Ağustos'ta Sirkeci Garı'ndan trene binişi sırasında Constans'ı durdurmak için Teşrifat Nazırı İbrahim ile Ziraat Nazırı Selim Melhame Paşalar'ı gara göndermiş ancak sefiri ikna etmeyi başaramamışlardı.


    Aradan bir buçuk ay geçmiş, borç tahsil edilemeyince Fransa hükümeti, 7 savaş gemisinden kurulu filosunu Midilli Adası'na yollamış ve 5 Kasım 1901'de bu adanın gümrüğüne el koymuş, borcunu böyle tahsil edeceğini Babıáli'ye bildirmişti. Fransızlar, Midilli'yi boşaltmak için sadece borcun ödenmesinin de yetmeyeceğini, Osmanlı ülkesinde Fransız himayesinde bulunan okul, hastahane, dini müesseseler için de yeni imtiyazlar talep etmiş, bunların resmen tanınmasını istemişti. Midilli Adası'nın işgal edildiğini haber alan İkinci Abdülhamid, Fransa'nın tüm isteklerini kabul ettiğini açıklamış ve Lorando'ya 340 bin ve Tubini'ye de 162 bin olmak üzere yarım milyon küsur paranın ödeneceğini, Fransa'nın talep ettiği imtiyazları da vereceğini bildirmişti.


    Midilli'ye vardığında Ada'nın Rum halkı tarafından sevinçle karşılanmış olan Fransız savaş gemileri de kısa süre adayı terk etmişlerdi. Ancak bu kötü örnek üzerine Almanlar, Ruslar ve İngilizler de kendi dini ve kültürel müesseseleri için çeşitli imtiyazlar koparmaktan geri kalmamıştı. İki tüccarın borcu yüzünden İstanbul'u terk eden Fransız sefiri de anlaşmazlığı kendi usulüyle çözmelerinin verdiği rahatlıkla bir süre sonra yeniden görevinin başına dönmüştü. 1462'de Fatih Sultan Mehmed devrinde, Osmanlı topraklarına katılan Midilli Adası, Balkan Savaşları sırasında Yunanlılar tarafından, tek kurşun atmadan işgal edildi ve 30 Mayıs 1913'teki Londra Antlaşması'yla Yunanistan'a bırakıldı. Ada'nın Müslüman Türk halkı ise 1922'de Anadolu'daki Rumlarla yer değiştirdi.


    http://www.hurriyet.com.tr/borca-kar...k-yesi-9870231
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  3. 2. Abdulhamidin saraya çağırıp en çok görüştüğü kişi banker yorgo. Aynı zamanda padişahın nakit servetini işleten kişiymiş. Ben öyle anladım okuduğumdan. Bu durumda fırın, hamam tapusu kendini ele veriyor.



    Zarifi, padişahın mali danışmanıydı; zenginleşmesinin aracıydı.

    Yazıdan alıntı

  4. Bütün hayatı borsa, para, faiz, borçlanmakla geçen bir padişahtan bahsediyoruz. Yorumlar ve cevabın bilimsel, kaynak göstererek olursa daha inandırıcı olur. Şu şöyle demiş, bu böyle demiş bilimsellikten uzak söylemlerdir.

  5. #5
    [QUOTE=cengizz;1308742]
     Alıntı Originally Posted by cengizz Yazıyı Oku
    http://finans.mynet.com/haber/detay/...nerede/134121/



    Bundan 2 ay önce İsviçredeydim. Bir bankanın fon yönetici ile tanıştım. Bana en çok kazanan fonun 1908 den beri ALTINA bağlanmış olan bir fon olduğundan bahsetti ve sahibi/ sahipleri ve/veya Varisleri ortada yokmuş!!

    Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. Padişahı 2. Abdülhamid’in soyundan gelen varislerinin, dedelerinden miras kaldığını öne sürdükleri değerli mülk ve arazi için başlattığı hukuk mücadelesi sürerken, Türk Tarih Kurumu (TTK) eski Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, 2. Abdülhamid’in mal varlığına ilişkin ciddi iddialarda bulundu........................................... ............

    PARALAR NEREDE?

    Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine göre, 2. Abdülhamid’in mal varlığına ilişkin mevcut arşiv belgelerini talep gelmesi durumunda varislerle paylaşabileceğini dile getiren Hülagü, “Aileden bana ulaşan kimse olmadı. 2. Abdülhamid’in mal varlığı karışık bir konu. Üzerinden çok zaman geçmiş olması, çok fazla aktörün sahnede yer alması, konuyu daha karmaşık hale getirdi. 2. Abdülhamid gençliğinden itibaren ticaret, tarım ve borsayla ilgileniyor. Şehzadeliği zenginlik içinde geçiyor. 2. Abdülhamid, İstanbul Borsası’nda Ermeni danışmanları aracılığı ile para kazanıyor. Padişah; 1903'te dünyanın en zengin 3üncü kişisi. Ciddi serveti olduğu arşiv kayıtlarından anlaşılıyor. Yıldız Sarayı’nın bahçesinden çalınan altın ve paralar söz konusu. Padişah; Alman Kayzeri 2. Wilheim aracılığı ile paralarının büyük kısmını Alman bankalara yatırıyor. Bu bankalardaki paraların izini sürmek varislere düşer†diyor.
    ...........................................

  6. #6
    İstermisiniz o fon Abdülhamidin olsun??? )))

  7. Devlet hanedanın değil devletin malıdır diye el koyar mirasçılarına bırakmaz.

  8. Çok çok ağır şeyler kaleme alınmış.
    Abdulhamidin kendi devletine, yabancı komisyoncular aracılığıyla kendi nakit servetinden borç verdiği yazıyor veya buna benzer cümle ve yorumlar.


    Korkunç ithamlar var. Sevr kapısı mecburen aralanmış bu durumda bana göre.

Sayfa 6/16 İlkİlk ... 45678 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •