Sayfa 614/1002 İlkİlk ... 114514564604612613614615616624664714 ... SonSon
Arama sonucu : 8011 madde; 4,905 - 4,912 arası.

Konu: Cafe Trend&Trade - V

  1. #4905

  2. #4906
     Alıntı Originally Posted by kubilayhan23 Yazıyı Oku
    Meral Akşener, "tiksindirici borç" diye önemli bir hukuki kavramı dile getirdi ve "Kanal İstanbul'a yatırım yapan ülkeler ve bankaların parasını ödemeyiz" dedikleri için kendisine ve Kemal Kılıçdaroğlu'na cevaben "Biz bu şirketlerle anlaşma yaptık, uluslararası tahkim mahkemesi yoluyla paralarını söke söke alırlar" diyen Tayyip Erdoğan'a "Hiç heveslenme sayın Erdoğan, bu parayı milletimiz ödemeyecek, sen ödeyeceksin" diye hitap etti.

    Akşener, "Uluslararası hukukta, 'tiksindirici borç' diye bir kavram vardır. Bu kavram, dış borç alan ve bunu milletinin menfaatine harcamak yerine, kendi kişisel ikbali için harcayan liderler için kullanılır.

    Bu liderler, iktidardan düştükten sonra, o borcun, ülkedeki vatandaşlardan değil, borcu alan liderlerin, kişisel harcaması olarak kabul edilerek, o kişinin, bizzat kendisinden tahsil edilmesini söyler." dedi. (Konuşma metninde ayrıntısı var.)

    "Tiksindirici Borc" yani "Odious Debt" yanlis tercume edilmis. Her kimse gidip kelimenin tam karsiligina bakmis ne oldugunu anlamadan. "Tiksindirici" kelimesinin burada kullanilabilecegini hic zannetmiyorum. "Yagmaci" ya da baska birsey daha dogru olabilir, bilmiyorum ne olacagini ama "tiksindirici" kesinlikle dogru degil.

    https://scholarship.law.upenn.edu/fa...holarship/184/

    Abstract

    Current odious debt doctrine– using the term “doctrine” loosely, since it has never formally been adopted by a court or international decision maker– dates back to a 1927 treatise by a wandering Russian academic named Alexander Sack. Sack suggested that debt obligations are odious and therefore unenforceable if 1) they were incurred without the consent of the populace; 2) they did not benefit the populace; and 3) the lender knew or should have known about the absence of consent and benefit. The tripartite Sack definition, which quickly became the foundation of odious debt analysis, contemplates a debt-by-debt approach to questionable borrowing. As attractive as it is in theory, the debt-by-debt approach has a debilitating weakness: money is fungible. A loan that is ostensibly incurred for beneficent purposes often may simply free up other money for misuse. The principal alternative to a debt-by-debt approach is focusing on the odiousness of the regime, rather than the nature of a particular loan. We argue in this article that a regime-centered strategy is the most promising way forward for odious debt doctrine. To make this case, we must first define what an odious regime is. Perhaps because the Sack definition does not home in directly on the regime, prior scholars have not defined what should or should not count as an odious regime. More surprising, even the few commentators who do call for regime-centered perspectives elide the definitional question. This article attempts to fill the vacuum. A regime is odious, we will argue, if it engages in either systematic suppression or systematic looting. Odious regimes sometimes suppress a subgroup of the population, as with blacks in Apartheid South Africa and Jews in Nazi Germany, and sometimes suppress the entire population, as with Idi Amin’s Uganda. The suppression often, but not always, is accompanied by looting. Every odious regime, in our view, is marked by one, the other or both.

  3. Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  4. Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  5. Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  6. "Odious Debt" Bizim politikacilar ozlerine ve kendi oz dillerine sahip olsalar cok daha iyi olur. 40 yildir ingiliz dili anadili olan ulkede yasiyorum. Burada da universite diplomam var. Inanin sozluge baktim. Manasi igrenc borc. ""disgusting dept"" imis. Ne dil bilimine vakif politikacilarimiz varmis. Emin olmak icin guvendigim bir dosta da soralim. ""Sn Tinaz''a.""

  7. Emlak Konut GYO’nun 1.8 milyar liraya satın aldığı Halkalı’daki 960 bin metrekarelik arazinin bir bölümünde geleneksel sporlar icra edilecek. Saray'ın mimarı Şefik Birkiye tarafından tasarlanan projenin yapımında sona gelindi.



    SM-A505F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Twinkle twinkle little star,
    Soon you won't be twinkling anymore.....

  8. Ok atmak icin muhtesem bir yerleşke yapiyorlar....
    60 yillik evimi yenilemek icin 7 kata müsaade etmediler....deprem olursa içinde öl geber dediler bana.....

    SM-A505F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Twinkle twinkle little star,
    Soon you won't be twinkling anymore.....

Sayfa 614/1002 İlkİlk ... 114514564604612613614615616624664714 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •