-
Hollandali ressam Vincent Van Gogh'un, kendisi gibi ressam olan yakin arkadasi Paul Gauguin ile birlikte yasadiklari evden ayrilmasindan endiselendi ve kiskandi.
Bu endisesinden dolayi 23 Aralik 1888’de Paul Gauguin ile tartistilar ve Gauguin evden ayrildiktan hemen sonra ustura ile sol kulagini kesip bir genelevde calisan Rachel’a gonderdi.
-
Italyan roman yazari Giuseppe Tomasi di Lampedusa'nin dogum yil donumu (23 Aralik 1896)
"Prenses cok yorgun; uyuyor ve kendisini gormedim bile. Signorina Concetta'yi demek istiyorum." Durakladi. "Sevdalanmis" Kirk bes yasinda bir adam, sevdalanacak kadar buyumus bir kizi oldugunu fark edinceye kadar kendini hala genc sayabilir. Prens o anda yaslandigini hissetti; ava ciktigi zaman yaptigi uzun yuruyusleri, karisinin attigi Gesummaria cigliklarini, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra nasil hala dinc ve taptaze kalabildigini, hepsini unutup birden kendini Villa Giulia Parki'nda kucuk kecilere binmis bir suru torununun yaninda yuruyen ak sacli bir dede gibi gordu." Giuseppe Tomasi Di Lampedusa, Leopar

"La Principessa è stanca; dorme e non la ho vista. Si tratta della signorina Concetta." Pausa. "Essa è innamorata." Un uomo di quarantacinque anni può credersi ancora giovane fino al momento in cui si accorge di avere dei figli in età di amare. Il Principe si senti invecchiato di colpo; dimenticò le miglia che percorreva cacciando, i "Gesummaria" che sapeva provocare, la propria freschezza attuale al termine di un viaggio lungo e penoso; di colpo vide sé stesso come una persona canuta che accompagna uno stuolo di nipotini a cavallo alle capre di Villa Giulia"

“Biz Leoparlar, Aslanlardik; yerimize gececekler kucuk cakallar ve sirtlanlar olacak ve hepimiz, Leoparlar, cakallar ve koyunlar, kendimizi en namuslu, en durust saymayi surdurecegiz.”
-
Amerikali sair ve deneme yazari Robert Bly’in dogum gunu (23 Aralik 1926)

Ibrahim’in yildizlari ilk gordugu geceyi hatirlar misin?
Saturn’e bagirdi: ‘Sen benim Rabbimsin!’
Oyle mutluydu ki! Seher Yildizini gordugunde
Ona bagirdi, ‘ Sen benim Rabbimsin’ Ve onlar batip gittiginde
Oylece parcalandi. Dostlar! O bize benzer:
Batip giden yildizlari bir ilahlastiran da biz değil miyiz?
Vefasiz yildizlarin vefali yoldaslariyiz
Porsuk gibi birer toprak kaziciyiz; arka pencelerimizin gerisinde
Ucan kiri hissetmeye asigiz.
-
Amerikali aktris Bette Davis, 23 Aralik 1930’da Hollywood’a gelip Universal Studios ile kontrat imzaladi.
-
1952 yilinda En Iyi Aktor Akademi Odulu alacak olan, Humphrey Bogart, Katharine Hepburn ve Robert Morley'in rol aldigi Afrika Kralicesi (The African Queen) 23 Aralik 1951'de Los Angeles, California'da gosterime girdi.



-
Agatha Christie’nin Fare Kapani (The Mousetrap) oyunu 23 Aralik 1970’de Londra'da 7511.kez sahnelenerek bir Dunya rekoru kirdi.
-
McAllister Ailesi 23 Aralik 1990’da Fransaya tatile giderler ancak 8 yasindaki Kevin’i evde unuturlar (Evde Tek Basina – Home Alone)
-
"Ben efendimiz, 'hayir' oyu verdim. 'Hayir', yuz kere 'hayir'! Butun soyledikleriniz aklimdaydi: Gerekliligi, hicbir ise yaramayacagi, birlesme, cikarlarimiz. Siz hakli olabilirsiniz ama ben politikadan anlamam. Boyle seyleri baskalari dusunsun. Ama Ciccio Tumeo namuslu adamdir; fakirdir, zavallidir, salvari deliktir (burada av pantolonunun yamali kicina vurdu) ama gordugu iyilikleri unutmaz. Belediyedeki o domuzlar benim oyumu yuttular, cignediler ve sonra istedikleri gibi tukurduler. Ben kara dedim, onlar bana ak dedirttiler! Bir kerecik kendi dusundugumu soyleyecek oldum, o kan emici suluk Sedéra beni hice saydi, sanki ben hic yokmusum, hic esamem okunmazmis gibi yapti. Ondan bin kat iyi bir adam olan beni, Donnafugata'nin Buyuk Kilise'nin orgcusu, merhum Leonardo oglu Francesco oglu Tumeo La Manna'yi pabucuna saydi. Bir de adina bir mazurka bestelemistim, herifin o... (kendini tutmak icin parmagini isirdi) citkirildim kizi dogdugunda!" Leopar

“Io, Eccellenza, avevo votato 'no.' 'No,' cento volte 'no.' Ricordavo quello che mi avevate detto: la necessità, l'inutilità, l'unità, l'opportunità. Avrete ragione voi ma io di politica non me ne sento. Lascio queste cose agli altri. Ma Ciccio Tumeo è un galantuomo, povero e miserabile, coi calzoni sfondati (e percuoteva sulle sue chiappe gli accurati rattoppi dei pantaloni da caccia) e il beneficio ricevuto non lo aveva dimenticato; e quei porci in Municipio s'inghiottono la mia opinione, la masticano e poi la cacano via trasformata come vogliono loro. Io ho detto nero e loro mi fanno dire bianco! Per una volta che potevo dire quello che pensavo quel succhiasangue di Sedàra mi annulla, fa come se non fossi mai esistito, come se fossi niente immischiato con nessuno, io che sono Francesco Tumeo La Manna fu Leonardo, organista della Madre Chiesa di Donnafugata, padrone suo mille volte e che gli ho anche dedicato una mazurka composta da me quando è nata quella... (e si morse un dito per frenarsi) quella smorfiosa di sua figlia!”
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri