Sayfa 653/7020 İlkİlk ... 15355360364365165265365465566370375311531653 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 5,217 - 5,224 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. '' Iste hayatta hep boyle ya dusunen ya da duyan yaradilislar vardir: Ya dusunen kafa ya da duyan kafa. Bunlarin birinden hareket adamlari dogar, generaller, devlet adamlari gibi; oburunden de sairler, hayalperestler; hep sanatcilar. Bu sonuncular, ruzgarla savrulan ekin tanecikleri gibi, hayalin her esintisine uyarlar; degisen davranislariyla da ulkelerinin yukselisini, alcalisini dile getirirler. Insanoglu ulkuyu anlayamadigi gibi hayal kurani da daha tam olarak anlayamamistir. Hayal kuranlar icin dunyanin kanunlari, ahlak kurallari fazla ciddidir. Hep guzelligin sesine kulak veren, isigin hep o pek uzaklardaki kanatlarinin özlemini ceken hayalperest, geze geze ayaklarini yorarak cevresini inceler.''



    “Thus in life there is ever the intellectual and the emotional nature the mind that reasons, and the mind that feels. Of one come the men of action generals and statesmen; of the other, the poets and dreamers artists all. As harps in the wind, the latter respond to every breath of fancy, voicing in their moods all the ebb and flow of the ideal. Man has not yet comprehended the dreamer any more than he has the ideal. For him the laws and morals of the world are unduly severe. Ever hearkening to the sound of beauty, straining for the flash of its distant wings, he watches to follow, wearying his feet in travelling.”

  2. Momentum Pictures, Nicolas Cage ve Selma Blair'in rol aldigi Mom and Dad'in fragmanini yayinladi.


  3. "Fakat su aptal ask... Onun ve ardindan gelen onca yalanin altinda kendimi ezilmis hissettim. Cinsellik evet demekten ibarettir, oysa ask yalanlarla sarili en asagilik icgudulere hitap eder.Hayir derken nasil evet dersin?"



    "But this idiotic love...I felt humiliated by... And all the dishonesty that follows. Love appeals to the lowest instincts, wrapped up in lies. How do you say yes when you mean no and vice versa?"

    Nymphomaniac: Vol. I- Itiraf: Bolum 1, 2013 Yonetmen: Lars von Trier.

  4. "Eski hayaller, guzel hayallerdi. Gercek olmasa da onlari kurdugum icin mutluyum. / I vecchi sogni erano bei sogni. Non si sono avverati, comunque li ho avuti. / The old dreams were good dreams; they didn't work out but I'm glad I had them.”



    Yasak Iliski- The Bridges of Madison County 1995 Yonetmen: Clint Eastwood

  5. Ingiliz sair Christina Rossetti'nin olum yildonumu (29 Aralik 1894)



    Gun gelir de terkeylersem eger bu teni
    Yaninda degilsem eger, sen yasat beni
    Uzandiginda elime, yoksa yerinde artik
    Seni istese de gonul, bicareyse artik
    Gun be gun duyamasam da o tatli sozleri
    Kurdugun hayalimizle sen yasat beni
    Birak bu yakarislari, bu dostane halleri
    Anla! Vakit gec. Tek arzum sen yasat beni
    Bir an cikarsam aklindan, uzme kendini
    Yeter ki sonradan da olsa sen yasat beni
    Bir zamanlar beni saran o dusunceler
    Sararip solsa da yine sende yeserseler
    Sen yasattikca beni, olacaksa eger huzun
    Var unut, sonra gulecekse eger yuzun


    Aklında tut beni gunden gune
    Bana soyleyemediginde bizim icin neler planladigini ilerde:
    Yalniz beni tut aklinda; anlarsin ya



    (John Brett, Christina Rossetti,1857)


    Ricordami anche quando non potrai
    giorno per giorno dirmi dei tuoi sogni:
    ricorda e basta, perché a me, lo sai,

  6. James Joyce, Sanatcinin Bir Genc Adam Olarak Portresi romani 29 Aralik 1916’da Bew York’ta yayinci B. W. Huebsch araciligiyla yayinlandi.

    “Blackrock'un disinda , daglara uzanan yolda , gul fidanlariyla dolu bir bahce icinde beyaz badanali kucuk bir ev dururdu: Bu evin icinde bir baska Mercedes'in yasadigini soylerdi kendi kendine. Evden uzaklasirken de eve donerken de uzakligi bu binaya gore olcerdi: Kitapta olanlar kadar guzel bir dizi seruveni imgeleminde yasar , bunların sonuna dogru , daha yasli daha kederli olarak, cok yillar once sevgisine karsilik vermeyen Mercedes'le birlikte ayin aydinlattigi bahçede durur ve acili, onurlu bir yadsima hareketiyle :
    ‘Madam , misket uzumunu hic sevmem! , derdi.”



    “Outside Blackrock, on the road that led to the mountains, stood a small whitewashed house in the garden of which grew many rosebushes : and in this house, he told himself, another Mercedes lived. Both on the outward and on the homeward journey he measured distance by this landmark : and in his imagination he lived through a long train of adventures, marvellous as those in the book itself, towards the close of which there appeared an image of himself, grown older and sadder, standing in a moonlit garden with Mercedes who had so many years before slighted his love, and with a sadly proud gesture of refusal, saying :
    ‘Madam, I never eat muscatel grapes.”

  7. Avusturyali bohem sair ve roman yazari Rainer Maria Rilke'nin olum yildonumu (29 Aralik 1926)



    "Yapmaniz gereken sadece tek sey var: Kendinize donun. Size yazmanizi soyleyen nedeni bulun; koklerini kalbinizin derinliklerine salip salmadigina bakin; eger yazmaktan men edilseydiniz olup olmeyeceginizi kendinize itiraf edin. Gecenin en sessiz saatinde kendinize sorun: yazmak zorunda miyim? Samimi bir yanit icin kendinizi iyice dinleyin. Ve eger bu ciddi soruya kuvvetli bir sekilde "Evet, yazmak zorundayim"diyebiliyorsaniz, o zaman yasaminizi bu gereksinime uygun olarak kurun; tum yasaminiz, en siradan ve en kayitsiz saatinde bile, bu itkinin bir delili ve tanigi olmalidir. Sonra, dogaya yaklasin. Daha once kimse denememis gibi, gordugunuz, hissettiginiz, sevdiginiz ve kaybettiginiz seyleri anlatmaya calisin. Ask siirleri yazmayin; cok gostermelik ve siradan o formlardan uzak durun, ask siirleri uzerinde calismasi en zor olanlardir cunku, iyi ve hatta muazzam bir gelenegin var oldugu bu alanda, kisisel bir sey yaratmak muthis ve tam olgunlasmis bir guc gerektirir. Bu yuzden kendinizi bu genel temalardan kurtarin ve gunluk hayatin size sunduklarina dair yazin; acilarinizi ve arzularinizi, aklinizdan gecen dusunceleri ve belli bir tur guzelge olan inancinizi tarif edin. Tum bunlari kalpten, sakin, mutevazi bir samimiyetle yapin. Kendinizi ifade ederken cevrenizdeki seyleri kullanin, ruyalarinizda gordugunuz goruntuler ve hatirladiginiz nesneler gibi." Rainer Maria Rilke, Genc Bir Saire Mektuplar



    "Guardi dentro di sé. Si interroghi sul motivo che le intima di scrivere; verifichi se esso protenda le radici nel punto più profondo del suo cuore; confessi a se stesso: morirebbe, se le fosse negato di scrivere? Questo soprattutto: si domandi, nell'ora più quieta della sua notte: devo scrivere? Frughi dentro di sé alla ricerca di una profonda risposta. E se sarà di assenso, se lei potrà affrontare con un forte e semplice «io devo» questa grave domanda, allora costruisca la sua vita secondo questa necessità. La sua vita, fin dentro la sua ora più indifferente e misera, deve farsi insegna e testimone di questa urgenza. Allora si avvicini alla natura. Allora cerchi, come un primo uomo, di dire ciò che vede e vive e ama e perde. Non scriva poesie d'amore; eviti dapprima quelle forme che sono troppo correnti e comuni: sono le più difficili, poiché serve una forza grande e già matura per dare un proprio contributo dove sono in abbondanza tradizioni buone e in parte ottime. Perciò rifugga dai motivi più diffusi verso quelli che le offre il suo stesso quotidiano; descriva le sue tristezze e aspirazioni, i pensieri effimeri e la fede in una bellezza qualunque; descriva tutto questo con intima, sommessa, umile sincerità, e usi, per esprimersi, le cose che le stanno intorno, le immagini dei suoi sogni e gli oggetti del suo ricordo. "




    Ruhumu nasil tutacagim ki
    etmeyecek ruhuna temas?
    Otendeki seylere nasil asirtacagim onu senden?
    Arzuluyorum, onu, karanlikta kayip herhangi
    bir seyle, ah, senin derinliklerin titrerken
    birlikte titremeyecek, yabanci, sessiz
    bir yerde barindırmayi ben.
    Fakat alir bizi beraberce, bir yay,
    Yek ses veren bir yay gibi iki telinde,
    bize, sana ve bana temas eden her sey.
    Bizim gerildigimiz hangi calgi?
    Ve tutuyor hangi calgici bizi elinde?
    Ah, tatli sarki.

  8. Stan Laurel, Oliver Hardy ve Charley Chase'in rol aldigi komedi Colun Ogullari (Sons of the Desert), 29 Aralik 1933'de vizyona girdi.






Sayfa 653/7020 İlkİlk ... 15355360364365165265365465566370375311531653 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •