-
Turk roman ve hikaye yazari ( Cevat Sakir Kabaagacli ) Halikarnas Balikcisi'nin olum yildonumu ( 13 Ekim 1973 )
" When you reach the top of the hill, you will see Bodrum.
Don't assume that you will leave as you came.
The others before you were the same too.
As they departed, they all left their souls behind. "

" Se sei arrivato in cima a questa collina vedrai Bodrum.
Non pensare che tornerai indietro come quando arrivasti.
A tutti coloro che sono venuti prima di te è successo lo stesso:
hanno perso il loro cuore a Bodrum e qui lo hanno lasciato. "

" Quand vous atteignez le sommet de la colline, vous verrez Bodrum.
Ne présumez pas que vous partirez comme vous êtes venu.
Les autres avant vous ont aussi les mêmes.
Comme ils sont partis, ils ont tous quitté leur âme derrière. ”
-
Martin Sheen ve Sissy Spacek'in basrollerini paylastigi suc-drama filmi Kanli Toprak ( Badlands - La rabbia giovane ), 13 Ekim 1973 tarihinde vizyona girdi.

-
Avustralyali hard rock grubu AC / DC, ilk canli albumu If You Want Blood You've Got It’i 13 Ekim 1978’de Avrupa’da Atlantic Records etiketiyle piyasaya surdu.
-
Arjantinli ressam Antonio Berni'nin olum yildonumu ( 13 Ekim 1981 )
La siesta y su sueño, 1932

Desocupados, 1934
-
Amerikali hard rock, heavy metal ve glam metal grubu Kiss, 10. Studyo albumu Creatures of the Night’i 13 Ekim 1982’de Casablanca Recods etiketiyle piyasaya surdu.
-
Turk sair Nilgun Marmara’nin olum yildonumu ( 13 Ekim 1987 )
Kusum ve ben bir aynada
uyuyoruz, kafesimiz yatagimiz
yuzlerimiz eslerine baka baka
sonsuz kar altinda uyuyoruz
kusum ve ben.
Esim ve ben kizil bir bagla
bagliyiz birbirimize
Cozulurse yoksulluk sevinir
Aynamizin icinde tek bu bag...
Kizil kiskanc esim kusum ve ben...

My bird and I are fast asleep
reflected in a mirror, our cage our bed
our visages reflecting that of one another
we sleep beneath the eternally falling snow
my bird and I.
A crimson ribbon binds us – my mate and I
indelibly together.
Destitution would delight in its severance.
In our mirror there's naught beyond this bond...
This crimson tie between us -- my mate my bird and I...
-
Misirli yazar Necip Mahfuz’un13 Ekim 1988 tarihinde " Gelenekselle modern arasinda toplumsal elestiri sanatinin oncusu " gerekcesiyle Nobel Edebiyat Odulunu kazandigi Komite tarafindan aciklandi.

" Seytan gencligin kapilarini kolayca girilecek bir yer olarak gorur ve gizlice iceri suzulerek kotulugunu yapar. Hepimiz gencligin kapilarini ondan korumali ve SIKI SIKI kapali tutmaliyiz.Dusun artik, yasini basini almisligin sayginligina erismis bir adamin bu kapilari acip seytani cagirdigini gorursek durum ne olur ? "Midak Sokagi

" Satan finds the doors of youth an easy entrance and he slips in both secretly and openly to spread his havoc. We should do all we can do to prevent the doors of youth opening to him and keep them tightly closed. Just think of elderly men to whom age has given the keys of respectability. What would be the situation if we were to see them deliberately opening these doors and calling out in invitation to the devil ? "
" Kendimi oyle bir girdapta buluyorum ki, siirden baska cikis yolu yok, siir varligimin tek amaci. Siir olmadan, bizi hava gibi kusatan askla ne ederdik ? Bizi ates gibi yakan gizli duygular, acimadan ustumuze gelen su dunyayla ? "

" I found myself caught in a whirlpool from which there's no escape except through poetry, for poetry is the very aim of my existence. Without it, what would we do with the love which surrounds us like air, the secret feelings which burns us like fire, the universe which oppresses us without mercy ? "
-
Vittorio De Sica'nin yonettigi Bisiklet Hirsizlari ( Ladri di Biciclette - Bicycle Thieves, 1948 ) senaryo yazari Italyan senarist ve Neorealizmin ilk teorisyen ve savunucularindan Cesare Zavattini'nin olum yildonumu ( 13 Ekim 1989 )

" Zavallilara cok guzel bir oyun ogretmek istiyorum.
Bir yabancinin adimlariyla merdivenleri cikin ( bu kez eve her zamankinden daha gec donun ) ve kapinizin onune gelince zili calin.
Kariniz, pesinde cocuklarla size kapiyi acmak icin kosacaktir. Geciktiginiz icin biraz sinirli, herkes acikmis.
' Nerede kaldin ? ' diye sorar.
' Iyi aksamlar, hanimefendi, ' sapkanizi cikartin ve agirbasli bir hava takinin. ' Bay Zavattini evde mi ? '
' Hadi, hadi et sogudu zaten…'
' Ozur dilerim Bay Zavattini ile konusmam gerekiyordu. '
' Tamam Cesare, her zaman oyun oynamak istersin… '
Kipirdamayin ve, ' Besbelli bir yanlislik var. Ozur dilerim Bayan…' deyin.
Kariniz size dogru bir hamle yapacak ve dehsetten acilmis gozlerle bakacak. 'Niye boyle yapiyorsun ? '
Ciddi! Ciddi olun ve merdivenlerden inerken tekrarlayin: ' Ben Bay Zavattini’yi ariyordum. '
Buyuk bir sessizlik olacak. Sadece adimlarinizin seslerini duyacaksiniz.
Cocuklariniz da donup kalmislardir. Kariniz size yetisir ve sarilir: ' Cesare, Cesare. ' Gozleri yaslidir, belki cocuklar da aglamaya baslayacaklardir. Karinizin kollarindan kibarca siyrilin, mirildanarak uzaklasin: ' Bir yanlislik oldu, Bay Zevattini’yi ariyordum. '
Yirmi dakika sonra islik calarak eve girin.
' Cok gec kaldim, cunku sef…' ve hicbir sey olmamiscasina bir yalan uydurun.
Nasil, hosunuza gitti mi ? Benim bir arkadaşsim oyunun yarısinda aglamaya koyuldu. "

" Voglio insegnare ai poveri un gioco molto bello.
Salite le scale con il passo del forestiero ( quella volta rincaserete più tardi del solito ) e davanti al vostro uscio suonate il campanello.
Vostra moglie correrà ad aprirvi, seguita dai figli. È un po’ seria per il ritardo, tutti hanno fame.
' Come mai ? ' domanda.
' Buona sera, signora ', levatevi il cappello e assumete un’aria dignitosa. ' C’è il signor Zavattini? '.
'Su, su, il lesso è già freddo '.
' Scusi, ho bisogno di parlare con il signor Zavattini '.
' Cesare, andiamo, vuoi sempre giocare… '.
Non muovetevi e dice: ' Evidentemente si tratta di un equivoco. Scusi, signora…'.
Vostra moglie si volterà di scatto, vi guarderà con gli occhi spalancati. ' Perché fai così ? '.
Serio, state serio, e ripetete avviandovi giù per le scale: ' Io cercavo il signor Zavattini '.
Si farà un gran silenzio, udrete solo il rumore dei vostri passi.
Anche i bambini sono restati fermi. Vostra moglie vi raggiunge, vi abbraccia: ' Cesare, Cesare… '. Ha le lagrime agli occhi, i bambini forse cominceranno a piangere. Scioglietevi con delicatezza dall’abbraccio, allontanatevi mormorando: ' È un equivoco, cercavo il signor Zavattini '.
Rientrate in casa dopo una ventina di minuti fischiettando.
' Ho tardato tanto perché i capo ufficio…' e raccontate una bugia come nulla fosse avvenuto.
Vi piace ? Un mio amico a metà giuoco si mise a piangere. "
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri