Tek partinin eğemen olduğu ülkelerde insanlar da mutlu.
Sözde seçimler de yapılıyor. Ancak sittin aynı sene parti başkanı başkan seçiliyor. Hiç değişmiyor.
Halkları çağdaşlarına göre sefil şekilde yaşasa da insanları az ile mutlu olmasını biliyor.
Bilmek de zorundalar.
Yargıyı tek adamlar seçiyor, polis-asker tek adamın elinde, medya parti medyası oluyor.
Peki diğer ülkeler bir şey yapabiliyor mu?
Neden yapsınlar ki.
Bir ülke kaynaklarını tek adamlar ve onların mutlu azınlığına küçük komisyonlar karşılığı peşkes çektiriyorsa neden dert edinsinler.
Üstelik Rusya daki sözde özerk bölümlerde olduğu gibi paralı asker olarak da yararlanıyorlarsa...
Yani hem kaynaklarını sömürüyorlar, hem de karın tokluğuna jandarmalığını yapıyorlarsa neden demokrasi gelsin istesinler ki...
Üstelik sürekli ekonomik krizler altında yaşarken dolar bazında 2-3 kat carry trade FAİZ karlarını da ceplerine atıyorlarsa...
Üstelik ülkedeki tüm karlı şirketleri ele geçirmişlerse...
KESİNLİKLE YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR.
Sadece Kendi Düşüncelerimdir. Buna göre işlem yapmayınız.
yarın tuik enflasyonu bir puan açıklasın öpte başına koy bu enflasyon ya inecek yada indirilecek ya seve seve yada şey yapa yapa indirilecek ümmetin elebaşları maaş günü yaklaştığında ağalık bende kalsın diyecek yarım puanda benden diyecek emeklimizi enflasyona ezdirmedik ezdirmeyeceğiz müjdeli haberini verecek arabın ayak izlerinden yürüyen moruklarımız yarabbi şükür diyecekler
Bizim ülkede CHP ye kayyum atansa ne olur atanmasa ne olur.
Herşeyin bir formülü bulunur. Seçimleri iktidar tekrar kazanır.
İktidarın en büyük korkusu halkın elindeki dolar ve altın miktarındaki değişmedir.
1990 lardan bu yana önce (matematik olarak ifade edilemediği için) PARASINDAN 6 SIFIR atmak zorunda kalmıştır.
Ancak kısa bir süre sonra tekrar resmen olmasa da SATIN ALMA GÜCÜ olarak bir sıfır daha atılmıştır.
Halk artık bu oyunları çok yaşadığından ve iktidarlar için artık satacağı kaynak da kalmadığından ve de nüfus-emekli sayısı artık sürdürülemez olduğundan pasta giderek küçülmekte yaşam zorlaşmaktadır. Nüfus azalmaktadır.
Değerli TL politikası belirli bir birikime gelince hep patlama ile sonuçlanmıştır.
Önce korunmak için emlak fiyatlarına sığınılır, ancak gelinen durumda işçilik ve yapı malzemesinin dünya ortalamasını geçtiği bir ortamda buraya pahalı girmekte var.
Petrol, doğalgaz,elektrik, işçilik vb. girdilerdeki inanılmaz artışlara karşın enflasyonun nasıl oluyorsa düşmesi ile Faizlerin resmi ilan edilen enflasyon oranında bırakılması TL de kalınarak GEREKSİZ BİR RİSK ALINMASINI GETİRMEKTEMİDİR?
Bu soru kafamı çoooook yoruyor....
KESİNLİKLE YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR.
Sadece Kendi Düşüncelerimdir. Buna göre işlem yapmayınız.
3 HARFli marketler haziran enfşasyonu için sıvı yağı yüzde 5 indirip 1 temmuzda eskisine getirmişler.
Temmuz geldi ya. Haziranda öteledikleri rutin zamlar gelir.
Hele petrol 50 TL lerde iken ve doğalgaz zammından sonra.
Bir de temmuz memur zammı ile yeni kiralıklarda artış olabilir.
Evsahipleri izmirde çöpçü min. 80-90 bin alıyorsa ben neden 15-20 ye evimi vereyim diyebilir.
Bu arada bir laminat işi vardı evde. M2 sini ev boş ise 80 TL ye yapıyorlarmış.
Bir ev 100 m2 olsa bir günde 8 bin TL, ayda 240 bin TL VERGİSİZ KAZANÇ.
KESİNLİKLE YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR.
Sadece Kendi Düşüncelerimdir. Buna göre işlem yapmayınız.
Yer İmleri