dealer, o konuya bir kaç cümle ile değinmiştim. Bu kez biraz daha fazla fikir belirteyim.
Önce dışarı almamız gereken bir dernek ve vakıf türü var. Yabancı ülkelerin ajanlık faaliyetlerini yürütebilmek için dünyanın pek çok ülkesinde kurduğu dernek ve vakıflar. TR dede çok var bunlardan. Arkasında başka devlet gücü olduğundan, bol para ile kolay kurulurlar, paraya dayanan güçlü medyaları ile sempatizan çok çabuk bulurlar. Hızla büyürler. En büyük ve tanınmışlar gerçekte arkasında başka devlet vardır.
Bunları hesaba katmayalım. Birde "Yeşil gövel ördek sevenler derneği" gibi kumar oynatma amaçlı kurulan küçük dernekler var onlarıda dışarı alalım.
Kalanları ele alırsak, 2 türlü dernek vakıf var.
Biricisi direk halkı soymak amaçlı
güçlü kişilerce kurulan dernek ve vakıflar. Bu güçlü kişiler koç holding gibi özel sektör güçlü kişileri olabilir, vakıf üniversiteleri var vergi vermeden bol para kazanırlar. Diğerleri ise devlette yer alan güçlü kişiler. Osmanlı
(Ataman imparatorluğu) dan beridir aynı amaçla kullanıyorlar. Belediye başkanları, bakanlar, devlet başkanları ve bu güçlü kişilerin aile fertleri tarafından kurulan dernek ve vakıflar. Bunlar çok büyük miktarlarda parayı ve gayrımenkulü her yıl cebe indirirler. Bunun partisi dini yok, hepsi aynı yolun yolcusu. İyi niyetle kurulan varsa ki bugüne kadar görmedim istisnadır.
İkincisi iyi niyetle kurulan dernek ve vakıflar. Kişi çok büyük sıkıntı çekmiştir, aynı sıkıntıyı başkaları çekmesin diye kurar. Kızı kanserden ölen adamın kurduğu kanser derneği gibi veya emeklilerin haklarını korumak amaçlı kurulan dernek gibi veya tüketiciye atılan kazıklardan kurtarmak amaçlı kurulan dernekler gibi.
Haluk Levent'in özel hayatını bilmiyorum, kurduğu dernek hakkında hiç bir tarafsız bilgi görmedim. Derneği zaten yeni sayılır ve gelişme aşamasında. Problem dernek büyüdükten sonra başlıyor. Örneğin Ankara'daki emekli derneğinin bir kaç ay işini yapmıştım adamların iyi geliri vardı ve göstermelik işler yaparak görüntüyü kurtarıyor ve emeklileri soyuyorlardı.
Dernekler büyüyene kadar iyidirler çünki ellerinde para ve güç yoktur. İyiliğe odaklanırlar. İyilikleri ile çevrelerinde yeterince büyüyünce para gelmeye başlar. İşte o zaman dernek liderlerinin karakterleri ortaya çıkar.
Örneğin Akut denen yapı. Hoş Akut'u örnek vermem doğru olmaz çünki
(her ne kadar kendisi kabul etmesede)ibrani kökenli birinin kurduğu dernek. ibrani kökenli kurmuşsa o dernek veya vakıfta gizli amaç aramak gerekir. Yinede yazayım, ünlü olup paraya kavuşunca dernek yönetimi karıştı. Sonrasında bunu fırsat gören akp yönetimi akut u dağıtıp Afad ı kurdu diye biliyorum.
Haluk Levent'e dönelim.
Şu an iyi niyetle kurulduğundan eminim. Mutlaka yıllarca pek çok iyilik yapacaktır. Ancak eline para geçince ne olacak o önemli. Sapıtacakmı.?
Bunu normalde şu andan söyleyemeyiz, ancak ben normal olmadığımdan söyleyebilirim.

Mevcut ip uçlarına dayanarak tahmin yapabiliriz. İp uçlarına dayanarak söyleyebilirimki Haluk Levent'in kapasitesi o tür bağış alan bir derneği yönetmeye uygun değil. Dernek para sahibi olursa o parayı yeme ihtimalleri çok yüksek. hatta granti veririm.

Tamamen geçmişte yaptığı bir olay, içinde olduğu sektör ve genetik yapısına bakarak söylüyorum. Hoş genetik yapısı dahil her şeyi uygun olanın sapıtmasıda son derece normal. Tahminim güce kavuşanların hepsi
belli ölçüde kontrolu kaybeder. Buradan şuraya geliyoruz, hep söylediğim gibi
kötüyü suçlayamayız, kötüyü yakalayıp cezalandırsın diye maaş verdiğimizi suçlamalıyız işini yapmadı diye. Dernekler vakıflar çok çok iyi denetlenmeli yönetenlerin insafına bırakılmamalı. Denetleyecek olan devlet zaten bozuksa o zaman kişisel önlemler devreye giriyor, şu anda oradayız.
Uzun süredir bu tür dernek ve vakıflara yardım yapmıyorum. Ailem, apartmanım, sokağım veya ilçemde en fakir aileyi bulup, bütçem ve gücüm olduğu dönemlerde onun eksiğini giderme taraftarıyım. Bir derneğe 100 TL yardım yapmak kolaydır. Ama sokağınızda tanıdığınız birinin çocuğuna 100 TL lik ayakkabı almak çok zordur. Çünki o kişi ile sokakta geçmişiniz vardır ve hoşunuza gitmeyen şeyleri vardır. O kişinin ailesine yardım yapmayı bırakın "sokaktan gitsede kurtulsak" dersiniz. İşte bu tür yardımı ancak yüce kişiler yapabilir. Ayıptır söylemesi oda benim öhhö.
O kişiye yardım yapmaktansa bir derneğe 100 TL vermek çok kolaydır. O 100 TL ler birleşip milyon olur ve dernek yöneticileri güzelce yerler. Bu kimseyi rahatsız etmez. Neticede verdiğiniz 100 TL, iyilik yaptım sanırsınız ama para iyiliğe çoğunlukla gitmez. Sokaktaki fakir aileye aldığınız terlik ise
garanti iyiliktir. Hatta size hiç ummadığınız anlarda geri dönebilir. Biriyle kavga ediyorsunuzdur, terlik aldığınız ailenin büyükleri odunlarla, demir levyelerle gelip rakibinize dalarlar. O anlarda göz yaşlarınızı tutamazsınız, iyiliğiniz demir levye gücü olarak geri dönmüştür. Anlatabiliyormuyum. Yine bir gün demir levyeli arkadaşlarla mahallede devriye atıyoruz...

Cıvıttım, işime bakayım.
Yer İmleri