5 dakikalığına boşverin halkb yi 24 haziranı borsayı falan
��������
Şimdi size cocukluk aşkımın yanında nasıl altıma sıçtığımı anlatıcam... ��
Yakın arkadaşlarım bilir. Ben Ballıkuyu da doğdum. Hani şu Kadifekalenin altı, Tepecik'in karşısı.
Mahallede gamzeli, beyaz tenli, dalgalı saçlı tek veledim. Tipim Amerikan filmlerinde uyuşturucu satan mahalleye yerleştirilmiş beyaz çocuk gibi...
Yaşım 12,13 falan... Pipimin işemek dışında başka bir işe yaradığını yeni yeni öğreniyorum.
Bizim mahalledeki kızlar da ya akrabam, ya da bizle mahallede maç yapıp, forvete ben geçcem amuğa koduum falan diyo... ��
Hiç unutmam okullar kapanmış, Temmuz ortaları gibi, bizim üst mahalleye Yelda diye bi kız geldi. Sapsarı saçlar, yem yeşil gözler...
Bütün mahallenin erkekleri toplaşıp, sevinçten birbirimizi s.kelim mi, dövelim mi diye kendimizden geçtik.
Tebeşirle ring çizip dövüşen oldu.
Mahalle maçında Yelda izliyor diye İbo diye bi çocuk, bayramlık takım elbisesinle kalecilik yapmıştı. Babası görüp sopayla dövdü.��
Saklambaç oynuyoruz, Yelda'yı bulan, herkesi söbeliyo. �� Yelda nerde, biz orda. Yelda'yı söbeledi diye bebeklik arkadaşını döven bile oldu.
Tam bi eve düşen yıldırım sendromu yaşıyoruz mahallenin erkekleri olarak.
Ben salaktayım o aralar. Yelda rüyalarımı süslüyo, Cine 5'te izlediğim bütün erotik filmlerin yıldızı Yelda sanki, öyle bi harmanlık, düşünün... ��
Neyse mahallenin 13 yaş grubu erkeklerinin azmanlığını ve mahalleye gelen sarışın "Ah Ulan Yelda" nın yarattığı etkiyi anlamışsınızdır.
Şimdi gelelim benim durumuma.
Evdeyim, hastayım. Ama böyle yatmalı, matmalı değil. Üzerinize afiyet motoru bozmuşum.
Evde tuvalete çadır kurdum, nefes alsam sıçıyorum, allah hiç bi delikanlıyı böyle sınamasın.
Annem mutfakta yemek yapıyor, kapı çaldı, topladım donu koştum açtım, bi baktım Yelda.
Kafamda direk Cine5 filmlerinde komşu kızıyla sevişen kaslı erkek senaryosu canlandı ama işin aslı şu;
Yelda bütün tasolarını Çingen Aykut'a kaybetmiş, gelip tasolarımı tekrar kazanır mısın diye soruyo.
Dedim Yelda mahalleyi yakarım, t.şak mı geçiyon. Ama önce içerde bana şans getirecek bir şey yapmam lazım.
Yaaa çok tatlısın napıcaksın dedi, kız zannediyo ki dedemden kalma yadigar bi kolye falan takıcam.
Gidip 1 posta daha sıçtım. Götün bağı çözülmüş, kapıda kıza racon kesiyon amna kodumn angutu diye kendimle kavga ediyorum sıçarken de bi yandan...
Neyse çıktım, elimi yüzümü yıkadım, giyindim, anne dedim ben çıkıyorum.
Ne sokağa çıkması hayvan, koltuklara sıçma diye banyoya soktum seni, sen dışarı çıkcam diyosun diyo. Anne dedim sus, Yelda kapıda... ��
Annem de sinirlendi mi kimseyi takmaz. Sen sıç bak ben sana napcağımı çok iyi bilirim diyo.
Anne dedim bi'sus, önce götümü, sonra seni keserim yoksa. Yelda gelmiş, gerekirse sıçarım, sevdiceğimi geri çevirmem.
Çıktım evden, gittik Aykutun yanına. Tasolar üstüste dizildi, önce atmak için açık-kapalı yapıldı. Ben hak kazandım. Dedim hadi oğlum yap şu işi...
Yelda yanımdan eğildi, pat öptü yanağımdan. O ana kadar götü kollayarak yoluna devam eden ben, ishal misal her şeyi unuttum, tasolara bi abandım...
Arkadaşlar, abanmanın aksi şiddetine oranla oracıkta altıma bir sıçtım.
Bunu size anlatamam. Sanki sıçmak değil de özgürlüğünü kazanmış bir mahkumun gökyüzüne mutluluğu haykırması gibi bi şey.
Göt bi yana, millet bi yana, yelda bi yana, taso bi yana, ben bi yana gidiyoruz.
Mahallelide sıçan bir çocuğun yarattığı kaos hakim.
Bakın allah kimseye sevdiğinin yanında altına sıçma acısı vermesin. Gerisi hallolur. Acımı bi hayal edin. Komşular falan camda.
Yengemin camdan ay, ay, ay paçasından akıyo ay, bulaşmasın üstünüze çığlıklarıyla irkildim, kendime geldim.
Bi koluma çingen aykut, bi koluma yelda girdi, ben ağlıyorum, götte bok, beni eve getirdiler. Zile basacaklar.
Dedim zile basmayın, annem ağzıma sıçar.
Aman sıçarsa sıçsın,sen mahalleye sıçıyorsun dedi Yelda. ��
Annem beni bi gördü, sinir krizi geçirdi kadın, Beni neyle döveceğine karar veremiyo. Neyle vursa yetinemeyecek gibi.
Dedim ey ümmeti muhammed, kıyamet bu gündür. Hem hala altıma sıçıyorum, hem ağlıyorum, önünü alamıyorum, kayış koptu.
Gitti içeri, fırçayla, hortumla geri geldi. Dedim anne insan evladını bunlarla döver mi?
Ne dövmesi, yıkıcam seni, giremezsin böyle içeri dedi. Anne dedim "are you fucking kidding me ?" ��
Aykut'da bi yandan kıza yürüyo. Sen kaybettiğin tasoları neden benden istemiyosun, bu lavuğu çağırıyosun diyo, fırsatçı ********.
Hala unutmam, içimde hep yaradır; annem beni soydu, Yelda hortum tuttu, Aykut'da bi güzel fırçayla yıkadı ��
Bütün mahalle beni izliyo, az önce sevdası için dışarı çıkan bu yiğit çocuk, şimdi sokakta dal taşak... ��
O günden beri aşka küstüm, kendime küstüm. Ve ne kadınlara inandım, ne de ishal olan götüme... ��
Not : Haşim Ozkamali'dan alıntıdır.
Yer İmleri