Bu likidite kavramları bazen yanlış algı yaratıyor. GLP sınırsız para demek değildir, her bankanın bir teminatı vardır (çoğu zaman parasını verip aldığı devlet tahvili) ve buna göre borç alınır. Dahası, GLP olayı başlamadan önce bankalar zaten aynı miktarı politika faizinden veya gecelik repodan 3 puan ucuza alıyordu; yani ucuzlayan veya bedava verilen bir şey yok.
Düşük faizli bonoları %11 ile fonlarsanız yine zarar yazarsınız. Şu an TCMB ortalama fonlaması 10.80'lerde. TCMB'den 11 ile para alıp 11.40 ile 5 yıllık tahvil almak bu bakışla olmaz. 1 gece ile 5 x 365 gece arasında çok büyük risk var. TCMB 1 ay sonra GLP'yi 12 yapsa, bu 5 yıllık tahvilin faizi de 50 baz puan artsa; tahvil fiyatı ne kadar oynar? (cevabı yazmayacağım, burada bolca durasyon anlattım) ilk başta 1 ay boyunca %0.40 marj kazanan banka 5 yıl boyunca sabit %12'den fonlasa toplam sonuç ne olur?
TCMB'nin karşıladığı bir zarar yok; efektif para politikası var (yanlışıyla, doğrusuyla). Bankalar çok kısa vadeli pasiflerle, çok uzun vadeli aktifleri fonlar. Bu risk uyumsuzluğunu da ancak gerekli risk primlerini tahsil ederek yönetir. Gecelik faiz %10 diye, bankaların %11'den 10 yıllık kredi vermesini beklemeyin, veriyorlarsa zaten BDDK'nın hop! demesi gerekir. Bankalar sonuç olarak halkın parasıyla bu işi yapar ve o parayı batıracak derecede risk almamalıdırlar. Yüzdeye vurulduğunda, çok yüksek olmaması şartıyla, bankaların para kazanması iyidir. Hem de ülkedeki herkes için (borçlular dahil). çünkü şu an içinde yaşadığımız kapitalist sistemin kuralı budur. Büyüme, krediyle olur ve borç yükü altında ezilecek konuma gelmediğiniz sürece makul miktar borç büyüme hızını yüksek tutar. (bizim borç oranımız kötü değil, ana sorunumuz borcun yarısının döviz cinsi olması)
Yer İmleri