Alıntı Originally Posted by bahriyeli Yazıyı Oku
YILMAZ ÖNCE ARTIRDI İŞLER DÜZELİNCE DÜŞÜRDÜ

2006'dan bu yana politika faizini ustaca kullanan ilk başkan Durmuş Yılmaz oldu. 18 Nisan 2006'da Merkez Bankası başkanı olarak atanan Durmuş Yılmaz, politika faizini kademeli olarak 13,25'ten 17.50'ye yükselterek dolar kurunu çıktığı 1.77 liradan 1.17 liraya indirmeyi başardı. Aynı dönemde enflasyon yüzde 10.6'dan yüzde 7.1'e düştü. Mevduat ve tahvil faizleri de aynı dönemde kısa süre içinde yüzde 20'den yüzde 17'ye indi. Yılmaz, sonrasında politika faizini kademeli olarak 6.25'e indirirken enflasyon yüzde 4'e piyasa faizi yüzde 8'e ve dolar kuru 1,51'e geriledi. 2008 global ekonomik krize rağmen bu başarının yakalandığını unutmamak gerekiyor. (ALINTIDIR)

doğru hamlelerle sonuç alıyor alabilen mesele anlamsız inattan vazgeçebilmek
Sonradan ortaya cikan uzun vadeli sonuclarina bakinca kurun 1.15 lere kadar dusurmesi bir basari degil bir intihar idi.
Bizim gibi gelismemiz disarda ancak ucuz is gucu avantaji ile rekabet edebilen ve turizm gelirleri ile dis ticaret acigini gidermeye calisan bir ulke icin cok degerli bir yerel para birimi tehlikeli sistemik ekonomik krizlere yol acmasi kacanilmaz olur. Zaten sonradan bunun faturasini odedik ve hala odemeye devam ediyoruz.

O donemler devlet memuru ciftler altlarina japon ve Alman arabalari cekiyorlar. Bir konut bir arac kredisi cekebiliyordu. ithal urunlerle rekabet sansini kaybeden bir suru uretici ya ithalatci oldu yada fabrikalarini yurt disina tasidilar.
Sirketler ve bireyseller degeri dusuyor ve faizi dusuk diye doviz kredilerine yoneliyorlardi. Kredilerin cogu konut, araba ve ithal tuketim urunlerin aliminda kullaniliyordu.
Disarda para bol ve faiz dusuk idi. Turk bankalari disardan iceriye kredi yetistiremiyorlardi.....
Sonuc: 2002-2018 donemi arasi dis konjoktorunde avantaji ile Turkiye sahte bir ekonomik refah donemi yasadi.
Faturasini en sz 5 yildir oduyoruz belki bir 5 yil dahada odeyecegiz.