Vergi konusundaki tercihler çok net ve açık, bence sonuçları da açık, gelecekte de benzer olması şaşırtmaz.
Türkiye'de artık hatırlayan kaldı mı bilmem "öşür" vergisi diye bir vergi varmış. Bu vergi kaldırıldıktan beri ülkenin iki yakası bir araya gelmemiş. Dünyanın görüp göreceği en modern vergi sistemi. Duruma göre oranı %10 veya tavanda %40 olabiliyor. 10 koyunun mu var gelip görevliler 2'sini alıyor, 10 teneke buğdayın mı var 2'sini tahsildarlar yani öşürcüler gelip alıyor. Yani doğrudan gelirden ve herkesten alınıyor.
Ve işin ilginç tarafı bu vergi Anadolu'da yaklaşık 1600 yıl uygulanmış. Evet yanlış duymadınız 1.600 yıl. Roma'da devlet maliyesi sorun yaşamaya başlamış ve bu vergiyi uyguladıktan sonra devlet parçalanmaktan kurtulmuş, 1000 yıl daha yaşamış. Uygulama aynen Osmanlı'ya geçmiş ve bizler bunu kaldırmışız.
Peki yerine ne koymuşuz; maaşını alıyorsun vergisini işveren devlete ödüyor yani kaynakta ödedin, onu düzenli artırıyorlar. Sonra araba alıyorsun ona bilmem kaç farklı vergi ödüyorsun. Yetmedi benzin alıyorsun yine katmerli vergi ödüyorsun. Yetmedi her 6 ayda bir tekrar vergi ödüyorsun. Yine yetmiyor onu da tekrar enflasyonun 4 katı kadar artırıyorlar ve ödüyorsun. Böylece devam ediyor gerçekten inanılır gibi değil.
Peki doğrudan vergi tarafında neler oluyor? Bir şahıs, bir zaman kalkmış İstanbul'da falanca arazide devletin bir arazisine çokmüş, bildiğin talan yani, zaten Istanbul'un gerçekte % kaçı imarlıydı merak ediyorum. Gecekondu yıkan şeytandır diyerekten -ki çok severiz böyle akıldışı yaklaşımları - tapu vermişiz şahsa. Her seçimde veya bir kararla, bu şahısın arazisine yapılabilecek kat sayısı artmış ve bu yıl yapılan kentsel dönüşümle 10 daire alıyor. Peki yukarıdaki örnekten yola çıkarsak devletin 8 dairesini vergi diye alması gerekmez mi?
Tekrar başa dönelim olan bitenler kader değil, tamamen tercih. Yani ondan almıyor, bundan almak istiyorsun veya alman gerekiyor bu kadar basit. Uzun vade yatırım açısından bu vergiler çok ders verici, yol gösterici bence.
Yer İmleri