istanbul'da gayrimenkul neden pahalı? konusuna değişik bir yorum getiren bir sahne
90'lı yılların sonunda, 2000'li yılların başında çekilen deli yürek dizisinden
[bu tür dizilerin algı operasyonlarında ve toplum mühendisliğinde kullanıldığını biliyoruz. günümüzde çıkan savaş dizileri vs, belki de bilmediğimiz bir geleceği şekillendiriyordur]
işin enteresan tarafı ağabey'in o zamanlar kullandığı jargon bugünkü jargonun hemen hemen aynısı.


ağabey: hiç düşündün mü miroğlu istanbul'da gayrimenkul fiyatları neden new york'tan bile yüksek?

miroğlu: istanbul'daki kadar kara para new york'ta yoktur.

ağabey: iyi bir açıklama ama eksik. o korkunç kara paralar bile bu fiyatları açıklamaya yetmez. başka bir şey var. bu fiyatlar türkiye'nin geleceğinin fiyatları. büyük bir geleceğin hem de uzak olmayan bir gelecek. çünkü piyasa denen o esrarengiz kahin yarının fiyatlarını herkesten iyi görür. bütün spekülatif aktörlerin ötesini okur. türkiye bölgenin merkezi. ama bu misyonun gereklerini yapamadı. artık yapacak. yapmak zorunda. bölgenin merkezi aynı zamanda üç kıtanın merkezidir. üç kıtanın merkezi olan bir yer kaçınılmaz olarak yer yüzünün merkezidir. işte bu yüzden türkiye'nin içinden ve dışından bin türlü tezgahla karşı karşıyayız. gazetelere bile yansıdı biliyorsun. dünyanın metrekare başına en çok yabancı ajan düşen ülkesi türkiye. neredeyse yağmur damlalarından bile fazla.