Bu görüþünüze katýlmýyorum. Emekli dediðiniz insanlarýn çalýþma koþullarýný bilmiyorsunuz, görmediniz veya görmek istemediniz. Þimdi ki gençler ayný þartlarda çalýþmayacaðý gibi, iþ beðenmiyorlar. Sistemin hatasý olarak, yanlýþ eðitimin sonucu gençler beceriksiz duruma düþürüldüler. 1960- 1990 arasý çalýþanlar mesai diye bir þey olmazdý. Ýþ bitince mesai biterdi. Bir lokma bir hýrka ücrete çalýþýlýr, 30 yýl çalýþan memur ancak bir arsa alabilirdi.
Sonra emekliye verilen maaþ ortalamasý ( tüm emeklileri harmanlarsak ) 1600 tl. dir. Üst düzey bürokrat emeklileri saymaz isek , gerisi asgari ücret seviyesindedir. Çalýþýrken kesilen primleri bankaya faize, yada dolara yatýrsalar þimdi zaten o parayý yine alýrlar. Sorun emekliye verilen maaþ deðil. Adý üstünde emekli ( emek vermiþ ) . Hak etmeden ( hiç bir prim ödemeden ) maaþa baðlananlara bakacaksýnýz. Suriyelisinden, pakistanlýsýna kadar tüm göçmenleri SGK havuzundan fonlarsanýz elbette SGK açýk verir.
Gençlerimize marka merakýný býrakmalarýný, okurken bile yaz tatilinde çalýþmayý ve tasarruf etmeyi öðretmeliyiz. Ben yazýn ayakkabý boyacýlýðý, inþaatlarda soðuk demircilik, þehir parkýnda garsonluk vb. çalýþýrdým. Sonra , tarla kiralayarak ; bamya, tütün vb. yetiþtirerek , tavuk yetiþtiriciliði bile yaptým. En son memur oldum. 5 yýldýr emekliyim. Halen finans iþiyle paramý katlamaya çalýþýyorum. Birileri bana çalýþ demiyor. Kafede nargile çeken benim maaþýma yorum yapamaz.
Yer Ýmleri