Türkiye Ekonomisi, Faiz, USD,BIST, Büyüme ve Makro Ekonomik Değerlendirmeler

[selka]

Ben kafadan atıyorsunuz demedim tabiki sizin görüşlerinize saygı duyuyorum. Sayın jon dowes reel efektif döviz kurlarını paylaşmıştı. Sanırım 5,20 2001 krizi, 6,76 1994 kriziydi. Bu yaşadığımız süreç onlar kadar sert olmamalıydı.
Ancak ne zaman onların doları varsa bizim Allah'ımız var noktasına geldik. Sermaye kontrolleri lafı duyuldu o noktadan sonra
. Rasyonel tahmin yapabilme imkanı ortadan kalktı. Hatırlayın merkez bankası artırımı sonrası sabrımın bir sınırı var denmişti.


Toparlarsak karar mercilerinin ne karar vereceğinin çözülemediği noktada her karar teorik olarak doğrudur.
Ben banka %15 yıllık (işbankası) faiz verirken günde %15 döviz artışı olan ülkede dolar 10 tl olacak diyene kızamam. Bunu belirtmek istedim.

Umarım tekrar o günleri yaşamayız.


iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Sn.Egeli çok açık yazıyorum. Sn.CB nımızın danışmanları rasyonel ve mantıklı insanlardan oluşmuyor.

Yada;

Öyleler ama doğruları direkt Sn.CB nımızın yüzüne söyleyebilecek cesaretleri yok..

Sürekli Sn.CB nımızın duymak istediklerini söylüyorlar yoksa bugün bu noktada olmaz idik.. Papaz krizi çıkmadan önce 5 li seviyeler 2018 yılı için tepe idi.. Belki 5 TL leri görür sonra yeniden 4,50-4,70 bandında yılı tamamlarız deniliyordu...

Lakin PAPAZ a başkan yardımcısı Pence çok sert tepki verdi. Kendisi aynı odada bir bayan ile yalnız kalamayacak derecede EVANGELİST bir hristiyan...

Kısaca ABD nin muhafazakarı hemde sen sertinden...

Onun emri ile zaten 50 milyar USD gibi sığ olan NAKİT piyasamıza manüpülasyon çok kolay oldu. 5 TL ile 6 TL arasını Hatırlayan yoktur.. Direkt 6 TL den başladık 7,40 TL ye kadar sanırım 5 iş gününde gelmiştik...

Burada SN.CB nımızın bizim KAMU ya açık şirketlerimizin hisselerinin yarısının ABD yatırım bankası olan CITI nin, diğer yarısı da Alman yatırım bankası olan Deutsche nin elinde olduğunun bile farkında olduğunu sanmıyorum...

Buradaki sözüm ona sert manüpülasyon yabancı %75 olan oranını %65 lere getirmekle yaptı.. Kısaca elindeki %8-%9 hisseyi satıp USD alması ile USD likitide krizi başgösterdi ve USD 7 TL li seviyeleri çok kolay aştı...

Burada birilerinin Sn..CB nımıza güçlü ekonomi, Sakarya Meydan Muharebesi, Çanakkale Zaferi filan var;

ama bu olayların eski Osmanlı yada Kurtuluş savaşı ile ilgili olduğunu yeni dünya düzeninde bunların olmadığını artık Türkiye ile kimsenin Savaş alanlarında MEYDAN MUHAREBESİNE girmeyeceğini söylemesi lazım...

Burada Türkiye için yapılan SAVAŞ ekonomik idi.. Sonuçta 2 ayda geldi.. Direkt firmalar batmaya başlamıştı.. Kaldı ki bu USD şokunu atlatmamız için en az 3 ay süre gerekli.. Ayrıca, %26 lara dayanan faizi, yeniden %5 lere getirebilmemiz için HERŞEY YOLUNDA GİTMESİ koşulu ile en az 15 yıla ihtiyacımız var...

Benim bugün 15 yaşında bir oğlum var...

O da artık 30 yaşına kadar yüksek faiz ile yaşamak ve bunun faturasını ödemek zorunda...

CITI ve Deutsche öyle satışlar yaptı ki BIST resmen ŞELALE olmuştu..

Bu arada ingiliz yatırım bankası olan Merılly Linch de ani bir kararla 8,50 olan GARAN ı bir satış ile 5,50 TL ye getirmişti...

Hatırladığım kadarı ile bir günde olmuştu... Koskoca endeksin 1.ci kağıtı...

25 milyar USD olan Garantiyi 2 milyar USD etmişlerdi...

Buna ne esnaf dayanır, ne işçi, ne memur...

Maalesef sn.CB nımızda bunları kötü danışmanları yüzünden yaşayarak tecrübe ederek öğrendi...

Sırada Doğuş, Ülker, Pınar, TTRAK gibi GIDA ve SANAYİ devleri vardı...

PnSUT 25 TL den en son baktığımda 7 TL idi..

TTRAK ise 100 TL den 40 TL ye getirmişlerdi...

DOAS 14 TL den 4 TL idi...

İflas ederlerdi.. Belki 6 ay dayanabilirlerdi..

Şİmdi şu soruyu sorabilir,iz..

Neden PAPAZ için bu denli kabarık fatura geldikten sonra bıraktık başta olsa idi ya?

Doğru burada Sn.CB nımız herşeyi bilemez..

Ancak sağalm bir danışman şunu dese idi

"Efendim ekonomik modelimiz ithalata dayalı olarak kurulmuştur. Bu 100 yılda kurulan ekonomik modeli 3 ayda değiştiştirmek mümkün değildir.. Yükselen kur ekonomimizi çökertir.... Bu PAPAZ ın maliyeti en az 25 milyar USD olur "

O vakit belki hasar daha az olurdu...

Lakin nerden bakarsak bakalım bu İMAM ve PAPAZ olayı 10 yılımıza MAAL oldu....

[discretus]

....

Doğru burada Sn.CB nımız herşeyi bilemez..

Ancak sağalm bir danışman şunu dese idi

"Efendim ekonomik modelimiz ithalata dayalı olarak kurulmuştur. Bu 100 yılda kurulan ekonomik modeli 3 ayda değiştiştirmek mümkün değildir.. Yükselen kur ekonomimizi çökertir.... Bu PAPAZ ın maliyeti en az 25 milyar USD olur "

O vakit belki hasar daha az olurdu...

Lakin nerden bakarsak bakalım bu İMAM ve PAPAZ olayı 10 yılımıza MAAL oldu....

"100 yılda kurulan ekonomik modeli 3 ayda değiştirmek.." şeklinde bir düşünceyi mr erdoğan ın danışmanına atfetmiş sn Selka.. ancak yazının genelinden kendisinin de bu görüşte olabileceği sonucu çıkıyor.. umarım yanılıyorumdur..

ilk olarak: bu 100 yılın 16 yılında zaten akp iktidarda.. 3 ayda değiştirmek gibi bir kavram oturmuyor.. aksine mr erdoğan ve ekibi ülkede kendilerinden önce yapılan her şeyi "babalar gibi sattılar", kendi ifadeleri aynen böyle.. her şeyi (tüm bu kötülüğü) bilinçli biçimde yaptılar..

1923 ile başlayan süreçte resmen bir köy yapısı devralındı osmanlıdan.. bakın resmen köydük.. eğitim, sanayi, bankacılık aklına ne gelirse resmen sıfır seviyesindesin.. aynı dönemde batı ülkeleri bugunku anlamda da modern bir toplumu neredeyse her yonu ile oturtmuş durumdalar (üretim ve paylaşım)..

cıumhuriyetin ilk 20 yılında üretim altyapısını batı ile karşılaştırıldığında ilkel sayılabilecek çimento, şeker, dokuma gibi fabrikalar yaparak arttırdılar ve okuryazarlığı tek haneli bir orandan %40-50 gibi seviyelere çıkarttılar..bu çok önemli bir başarıdır.. karşılaştırma açısından nufusun yarısının okuryazar olması seviyesi ingilterede 18. yy ortalarıdır..

diğer yandan gelişmiş sanayi yapısını destekeleyecek altyapı süreci demirel le başlayan yılalrda ve ozalın döneminde devam etti.. barajlar (elektrik), demir çelik (eregli), temel beyaz eşya (arçelik vb), otomotiv (ford, tofaş, reno) aynı süreçte bir üretim yapısı ve kalite anlayışının oturması ve rekabetçilik açısından önemliydi..

bu süreçte ithal ikameci yapılar da zaman zaman uygulandı ama esasen osmanlı döneminde kaybedilen zamanı telafi etme mantığı arka planda çok önemliydi, kalkınma planları buyuk oranda makul ve başarılı oldu..

2002 sonrası ise tamamen farklı bir hikaye.. her şey satıldı.. kalkınma ile büyüme aynı şey sanıldı.. sadece büyümeye odaklanıldı.. inşaat, beton vb.. alanlara odaklanıldı.. fabrikaların satılması, bir çok alanda yabancılara imtiyazların verilmesi (modern kapitülasyon) nedeniyle üretim yapısı büyük oranda ithalata bağımlı hale geldi.. ihracatta ithal girdi oranı akp döneminde çok fazla arttı..

bu düşüncelerin ışığında son 100 yılın suçlanması noktasında "akp li danışman" ın yanlış olduğu açıkça gözüküyor.. 2002 ile bağlayan süreç tamamen yanlış değerlendirildi.. öyleki bir sonraki sıçramayı yapmak için gerekli eğitim sistemi de çökertildi..her açıdan geri kaldığımız bir süreç oldu.. 2002 oncesi oluşan yapının meyvelerinin (eğitim + altyapı + fabrikalar ) alınacağı bir dönemdi ancak heba edildi bu fırsat akp döneminde..