İdare-i Millîye İstihbârâtından
Karahisar Müdâfa'a-i Hukuk Cem'iyeti hey'etine
Sivas: 10 Teşrîn-i Evvel 1335
1- İhânet-i vatanîyesi tahakkuk eden Ferid Paşa ile Adil Beğ Yunanistan'a firâr etmek üzere oldukları yazılıyor.
2- Sinob limanına hafiyyen salahiyetdar bir İngiliz hey'etinin uğradığı mutasarrıf vekîli ile olan mülâkâtı ber-vech-i zîr nakl olunur:
Teşkilat-ı millîyenin beyn-el anâsır bir fenâlık tevlîd edeceğinden korkarak böyle bir hal vukuuna mâni' olmak üzere İngilizlerin sâbık kabineye zahîr olduklarını ve fakat bugün teşkîlât-ı millîyenin inkişâfıyla artık anâsır-ı gayr-i müslimeye karşı hiçbir taarruz ve tecâvüz me'mul olmadığı ve hattâçekilen telgrafı müşterek olduğunu gördüklerinden ve bu sûretle müşterek vatanî bir gâye ta'kîb edildiğini anladıklarından İngilizlerin dahî teşkîlât-ı millîyeye müzâherete karâr verdiklerini kat'i olarak ifâde etdiler. İngilizler dahî teşkîlât-ı millîyemizin gâye-i aliyesini bu sûretle takdîr etmeelerini istikbâl-i millîmizde bir muvaffakiyet olarak kayd ederiz.
3- Heyet-i temsîliye a'zasından ba'zılarının muhtelif me'mûriyetlere nasb ve ta'yîn edilecekleri bildirilmiş ise de hey'et-i temsîliye a'zasından hiçbir sûretle vazâif-i aliyye-i vatanîyelerini terk ile hidmet-i devlete girmiyeceklerini ve bu babda her dürlü havâdisi şimdiden tekzîbe me'zûn bulunduğunuzu i'lân ederiz.
* * *
Sivas: 8 Teşrîn-i Evvel 1335
Hâricî ve dâhili felâketlerin tehdîdi altında hukûk-u tabi'asıyla mukaddesatının te'mîn-i gâyesi etrâfına toplanan büyük milletimiz bugüne kadar hâkimiyet--i millîyeyi ayak altına alan birkaç şahsın husûmet-i hâinânesi karşısında kalmışdı. Millete istinâd edememek itibaariyle hadddizâtında hiçbir kuvvet ve ehemmiyeti olmayan eşhâs-ı mezkûrenin her nasılsa re'skâra gelmiş bir hükümet şeklinde olması bu mâhiyete bir ehemmiyet-i resmiye olmasını intâc ediyordu. Bu sebeble şimdiye kadar milletin vahdet-i ma'nevîyesi noksansız olmağla hükümet-i merkeziyenin bu vahdet-i millîyeye dâhil olmamış bulunması yâr ve ağyara karşu milletin değil fakat devletin vahdet-i umûmîyesini natamam olarak gösteriyordu. Lâkin bugün Cenab-ı Hakk'a ve kendi hakkına istinâd eden büyük milletimizin gösterdiği iman-ı mutlak karşusunda hâiller sükût edub nihâyet aynı gâye-i istihlas etrâfında devletimizin de vahdet-i umûmîyesi tamam oldu. Bu muvaffakiyet-i millîye iki safhada tecelli etdi. Bunların birincisi milletin âmâl-i meşru'asına kesb-i ıttıla' eden hilâfetpenah efendimizin ferid Paşa kabinesini derhâl iskâtı ve ikincisi de Ali Rıza Paşa hazretleri riyâsetinde teşekkül eden yeni hey'et-i vükelâ tarafından âmâl-i millîyemizin meşruiyeti ve kuvâ-yı millîyenin hâkimiyet-i esâsâtını kabûl edilerek milletle hükümet arasında bir i'tilâf-ı tâm olmasıyla tahakkuk etdi. Bu i'tilâfa binâen bugünden i'tibâren bütün teşkîlât-ı millîye ve hey'et-i temsîliyemiz her iki
[-satır okunmuyor-]
mültezim nukât nazarımızın te'mîniyle âmâl-i millîyemizin istihsâlindeyeni hey'et-i vükelâya müzahir ve mu'avin olacak ve muhâberât-ı resmiye üzerine mevzu' olan memnû'iyeti ref' edecekdir. Ve bu vazîfenin
îfâsında teşkîlâtımız hiçbir yerde hiçbir kimse tarafından hüğkğümetin vazâif ve icrâat-ı kânûniyesine karşı hiçbirmüdâhaleye kat'iyyen meydân vermeyecek ve bu sûretle teşkîlât-ı millîyenin bütün hedef-i mesâ'î ve fa'âliyeti vatanın emr-i istihsâlinde [..] kalacakdır. Bu istihlasın istihsâlinde hükümetin vazâif-i resmiyeye mukâbil milletin de pek büyük ve pek mübrem vazâif-i mnilliyesi olduğunu nazar-ı i'tibâra alan cem'iyetimiz hükümetce musaddak olan nizâmnâmesi ahkâmına tevfîkan teşkîlât-ı umûmîyesini te'azzû etdirerek vazâif-i millîyenin intizâm îfâsını te'mîn etmeği elzem add etmekdedir. Ve esâsen bu büyük millî gâyeden başka hiçbir maksad ta'kîb etmeyen hey'etimiz her dürlü menâfi'i şahsiyeden ve fırka ihtirâsatından münezzeh olduğundan i'lân etmiş olduğu esâsât-ı millîyeden hiçbir sebeb ve bahâne ile hiçbir zaman inhiraf etmeyecek ve en büyük hisse-i fa'âliyeti kuvvâ-yı millîyenin şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da âsâyiş ve sükûnet-i tâm içinde tevzînine hasr edecekdir. En mühlik şerâit-i târihiye altında bile vakar-ı millîyesinden ve herkesin hukûkuna ri'âyetdeki hasâil-i mevrûsesinden zerre kadar ayrılmamış olan milletin bundan sonra da aynı tarz hareketde sâbit kalacağından ve bu sûretle bu mübârek topraklara sâhib olmakdaki liyâkat-i medenîyesini bütün cihâna tasdîk etdireceğinde şübhe yokdur.
Anadolu Rumeli Müdafaa-i Hukuk
Heyet-i Temsiliyesi nâmına
Mustafa Kemâl
ikaz gazetesi
13 ekim 1919
Yer İmleri