Sanat Mozaik

[Terraluna]

"Dunyanin en yuce tahtina da ciksaniz,oturacaginiz yer, kendi kicinizin ustudur!

[Terraluna]

“Winterbourne ilk basta biraz da saskinlikla Daisy’nin Giovanelli ile yalniz oldugu durumlarda kendisinin gelisinden hicbir sekilde utanmadigi veya SIKILMADIGINI fark etti. Fakat artik Daisy’nin kendisini sasirtmayacagini hissetmeye baslamisti; Giovanelli ile bas basaliklarinin bolunmesinden rahatsiz olmusa benzemiyordu; Daisy her iki beyefendi ile de, sanki tek bir kisiyle konusuyormus gibi neseli ve rahatti. Konusmasinda her zamanki gibi kustahlik ve cocuksulugun o tuhaf karisimi vardi. Winterbourne kendi kendine, Daisy’nin, Bay Giovanelli ile gercekten ilgileniyorsa, konusmalarinin mahremiyetini korumak icin ozel bir caba gostermeyisinin tuhaf oldugunu dusundu. Zaten ondan hoslanmasinin nedeni, daha cok, bu cocuksu sayilabilecek kayitsizligi ve bitmek tukenmek bilmeyen sakaciligiydi.” Henry James, Daisy Miller



“Winterbourne noted, at first with surprise, that Daisy on these occasions was never embarrassed or annoyed by his own entrance; but he very presently began to feel that she had no more surprises for him; the unexpected in her behavior was the only thing to expect. She showed no displeasure at her tête-à-tête (a face-to-face meeting) with Giovanelli being interrupted; she could chatter as freshly and freely with two gentlemen as with one; there was always, in her conversation, the same odd mixture of audacity and puerility. Winterbourne remarked to himself that if she was seriously interested in Giovanelli, it was very singular that she should not take more trouble to preserve the sanctity of their interviews; and he liked her the more for her innocent-looking indifference and her apparently inexhaustible good humor.”

[Terraluna]

Olum dusuncesi yoldas bana
Iki duvari arasinda bir yokus yolun
sancili tirmanan donemecleri boyunca.
Ilkbahar sogugunda tedirgin renkler; otlar,
mor salkim yabanci calilar
kekre; kavruk eller igne igne, bir urperti
yagmurluklar, pardesuler icinde.

Sancilidir zaman, sanci verir,
Zaman ki aydinlik bir kasirgada
binbir cicek katar amansiz goruntulere ve her biri
kaybolur bir cirpida toz ve ruzgarda
sorarken sen nedir diye.

[Terraluna]

Antik Romali sair Marcus Valerius Martialis'in dogum yildonumu (MS 1 Mart 40)

Subura’nin basinda bir berber kadin oturur,
hani kanli iskence araclari asilidir,
bircok da eskici var, comlekcilerin karsisi.
Gelgelelim, Ammianus, tiras etmez ki bu berber,
yok tiras etmez, hayir.
Ne mi yapar? Ha, yontar!



A female barber sits just at the entrance of the
Subura, where the blood-stained scourges of the
executioners hang, and many a cobbler faces the
Potter's Field. 1 But that female barber, Ammianus,
does not crop you ; she does not crop you, I say.
What, then, does she do ? She skins you

[Terraluna]

Italyan erken ronesans ressamlarindan Sandro Botticelli'nin ( Alessandro di Mariano di Vanni Filipepi) dogum yildonumu (1 Mart 1445)

Nascita di Venere (The Birth of Venus, 1482 - 1485)



https://www.youtube.com/watch?v=TIt5R1anXcA

[Terraluna]

Ingiliz sair ve hatip George Herbert'in olum yildonumu (1 Mart 1633)



"Yirmi yasinda yakisikli, otuz yasinda guclu, kirk yasinda zengin, elli yasinda akilli olmayan insan hicbir zaman yakisikli, guclu, zengin ve akilli olamaz."




"Ask ve oksuruk saklanmaz."




"Iyi sozlerin cok kiymeti vardır, para ile alinamaz."




"Tanrinin degirmeni agirdir ama iyi ogutur."

[Terraluna]

Italyan besteci, org ve klavye sanatcisi Girolamo Frescobaldi'nin olum yildonumu (1 Mart 1643)

[Terraluna]

Romantik donemin Polonyali bestecisi ve piyanisti Frédéric Chopin'in olum yildonumu (1 Mart 1810)



"Sadelik sonuncusudur. Biri cok sayida nota ve daha fazla not caldiktan sonra sanatin taclandiran odulu olarak ortaya cikan sadeliktir."