İster koyun ol, ister keçi... En nihayetinde dönüp dolaşıp geleceğin yer, çobanın ağılı... Bu kapitalist düzende keçiye ancak tuz yalatırlar. Keçinin keçiliği de sağılıncaya kadar... O da olmazsa tüyünden, yününden, tiftiğinden... Bu işler böyle güzel kardeşim, sürüden ayrılanı kurt kapar. Çoban kime hizmet eder dersen, o da ağanın emir kulu sonuçta.

Zamanında Erbakan hocamıza türlü engeller çıkarmaları boşuna değildi. Bu gidişatı kökünden değiştirecek, sömürü düzenini yıkacak, ağır sanayiyi ve nitelikli üretimi ülkeye getirecek yegane insandı. İftiralarla, çamur atmalarla, yahudi basınının oyunlarıyla, senin gibi saf seçmenlerin zihinlerini bulandırdılar. Masonların emriyle adeta, partisinin kapısına kilit vurdular.

Şimdi sen biber aldım patlıcan sattım; mercimeği vadeliye yatırıp nohutu bonoya koydum gibi, günü kurtarmalık fasulyeden işlerle uğraşıyorsun güzel kardeşim. Kendi fasit dairende dönüp duruyorsun, ama farkında değilsin. Sol arka teker çamura yatmış, habire patinaj yapıyor. Oysa kurtlar sofrasında bir oğlaksın, ancak ağaların dişinin kovuğunda kalırsın. Atı alan üsküdarı çoktan geçmiş, üstelik yaş kemale ermiş.

Sana kendimizden örnek verdik. Katılım bankalarına gel, önce faizden yakanı kurtar. Kazancında bereket olsun. Sel ile gelen, yel ile gider... Ömrünün sonbaharında mevduatını sepet yap, stresten uzaklaş. Bir kısmını da yastık altına at.

Bu işte altın kural, ister arsa, ister ev, ne olursa olsun, yerine daha iyisini koyamadığın sürece hiçbirşey satma. Hayatını satmamak ve elden çıkarmamak üzere kur. Cin olmadan adam çarpmaya kalkma. Küçük büyük demeden tasarruf silahını elden bırakma. Ne namerde, ne de merde muhtaç ol. Sağ gözün, sol gözüne el açmasın.

Yoksa senin gibi sadece borsaya ve dövize bel bağlayan al-sat'çıların akıbeti, ABD'li bir papazın iki dudağından çıkacak söze kalır. Hem bu verimsiz işlerin de kumardan bir farkı olmaz. Her ne ise, söz gümüşse, sükut altındır. Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmazmış derler. Vesselam.