Alıntı Originally Posted by Monte Carlo Yazıyı Oku
Öyle bir ihtimal hiçbir zaman olmadı.

Teşvikler kanunlarla belirleniyor yandaş yoldaş bağlarıyla değil.

Yalakalık ve yandaşlık ile büyüme sürdürülebilir olmaz, bu düşünce çok yanlış.

Hükümet değişince ne olacak doğal küçülme olarak mı kabul edilecek. Kast ettiğin şehir hastaneleri ise işletmesi devlette değil özel kuruluşlarda.

Ahmet Davutoğlu desteği ile ve döneminde geldi aynı şekilde aynı dönemde görevi bitti. Başarı ile bu göreve gelmedi bir nevi atandı. Sonuca bakarsanız durum açıkça ortada zaten.

Kendi şirketine ne katmış da halka ne verecekler.

Borsa 1 ayda yüzde 9 değer kaybederken Lokman Yüzde 18 değer kaybetmiş.

Fiyat istikrarı için hisse geri alım programı açıklamalarına istikrar anlamında bir sonuç yok. Çünkü tahtada satılan hisseler şirkete aldırılıyordu. Fon ayırdık diyen sinsilerden geri alımı neden durdurdu. Çünkü üst akıl buradan alma dedi, küçük yatırımcı zihniyetli bir yönetim. Sence böyle birileri milleti temsil edebilir mi bence edemez ve gereği yapıldı.10 lot ile kademe değişmesine izin verenler utansın. İradesiz ve pısırık yönetim üniversiteye yaptığı bağışlar gibi neden hisse almaz, çünkü bunu yapacak ne cesareti var ne de iradesi.

Önemli olan üniversite ve vakıfa ne kadar para aktarılacak.

Halka arz olduğu 2011 yılından beri ödediği temettü kadar 2 yılda üniversiteye para aktaran bir yönetime kim inanır kim güvenir. Satın aldığı hastane ücretinin yarısı kadar yatırım yapıyorsan aldığın hastane çöp durumdadır demek. Hem iş hem fiyat bilmezler toplanmış yöneticiyim diye huzur hakkı alıyor. Bu hastaneleri satın alsalar ilk yapacakları iş üst yönetimi kovmak olur. Onlar da asli işleri olan particilik kovalamaya devam ederler.

Akay hastanesine 50 milyon para harcamışlardır. Piyasa değerine bak 135 milyon. Neden piyasa almıyor CFO su siyasetçi yöneticisi siyasetçi patronu olmayan imtiyazların arkasına saklanmış fiyat artsa ben hisselerimi satar yine yönetebilirim güvencesi olan bir şirketi kim neden alsın. Yönetim kurulu başkanı desen memur zihniyetli vizyonu olmayan olsa da kimsenin haberi olmadığı eski Sovyetler birliği gibi içine kapanmış dünya ile bağlarını koparmış emekli öğretmen gibi takılıyor.

Hem başkan hem genel müdür vekili. Saçmalığa bak bir genel müdür bile atayamadılar Güvendi den sonra. Kardeşim hiç bir şey bilmiyorsan git Van daki Süslü yü müdür yap. Hepinizden iyi yöneticilik yapar en azından sizin gibi içi geçmemiş enerjisi var. Memur zihniyeti işte, sabah evden çıkaren sefer tasına yemek koyar indirimli otobüs biletiyle işe gelip yöneticilik yapsan işte bu kadar olur.

Tamam siyaset yapacaksan yap ver istifanı sat hisselerini ne yaparsan yap. En azından enerjisini hastaneler için harcayacak birine bırak. Bir de kul hakkından bahsederler Hem şirket için emek harcama hemde şirketten maaş al. Bunlarıda ahiret gününe havale ediyorum.Burası yan gelip yatma yeri değil.

Kendi yandaş çevresi dahil çapraz kuyumcusu dahil van daki ortakları dahil bu yönetimi başarılı bulan bir kişi var mı? Yok. Bir tane ödül bir tane başarı bir tane panele davet var mı? Yok.

Kendilerine sorsan uzay başarılıyız derler. Bir tane batan özel hastane var mı?

O zaman başarılı olan sektör, yönetenler değil.

Ayrıca İrfan Güvendi diye bir yönetici vardı. Şirketi koşarak bıraktı ve başka görevlerde bulundu. Daha sonra şirket yönetimine tekrar alınmadı da Celil Göçer neden görev alıyor.

Sanki bir üst akıl var da bunlar iradesiz birer piyon gibiler.
 Alıntı Originally Posted by Hisseci61 Yazıyı Oku
Sağlık Bakanı Koca’nın kendi hastanesini özel genelge yayımlayarak “ileri düzey hastane†sınıfına sokması diğer özel hastane sahiplerini kızdırdı. Bazı özel hastane sahipleri genelgenin iptali için Danıştay’a dava açmaya hazırlanıyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Sağlık Hizmeti Sunucularının Basamaklandırılması Hakkındaki Genelge ile sadece kendi hastanesini ‘İleri düzey hastane’ sınıfına sokması çoğu AKP döneminde hizmete giren ve iktidara yakınlıklarıyla diğer özel hastane sahipleri arasında tepkiye yol açtı. Bazı özel hastane sahiplerinin Koca'nın ‘Hastaneye özel’ genelgesinin iptali için yargıya başvurmaya hazırlandığı bildirildi.

Koca’nın da yöneticisi olduğu Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OSHAD) genelge sonrası özel hastane sahipleri ile 17 Haziran’da toplantı yaptı. Edinilen bilgiye göre, toplantıda ayrıcalığın kaldırılması için Fahrettin Koca ile görüşülmesine ve uyarılarının dikkate alınmaması halinde de itiraz için son gün olan 5 Eylül’e kadar Danıştay’a iptal davası açılmasına karar verildi.
Genelgeyle Medipol Hastanesi'ne ayrıcalık tanınmasına itiraz eden hastaneler arasında Nakşibendi cemaatine ait olduğu iddia edilen Lokman Hekim Hastanesi, Kurucu Başkanı Ethem Sancak olan Medicalpark ile Liv Hospital Hastanaleri’nin de bulunduğu ileri sürüldü.
BAKANIN HASTANESİ İLE SINIRLI KALDI
Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Feza Şen, Sağlık Bakanı Koca’nın kendi hastanesine ayrıcalık tanıyan genelgesini BirGün’e değerlendirirken şunları söyledi:
“İleri düzey hastane tanımı metrekare hesabına göre yapıldığı için Göztepe Medicalpark Hastanesi gibi birçok hastane bu kapsamın dışında kaldı. Metrekare şartı gibi şartlar belirlenmesi ve özel koşullara da yer verilmesiyle Türkiye’de 30’a yakın özel hastane ileri düzey hastane olabilecekken bu durum sadece Bakan’ın hastanesi ile sınırlı kaldı.
YATIRIMCILAR ÇEKİNİYOR
Hastanelerin basamaklarına göre SGK’den pay aldığını belirten Feza Şen, “Genelgenin başında 'Yetki Sağlık Bakanlığı’nda' denilmiş fakat genelgenin dayanağını aldığı kanun Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na dayanıyor. Orada da 'Basamaklarına göre paralar ödenebilir' deniyor. SGK özel hastanelere sınıflarına göre para ödüyor. SGK’nin hastanenin basamağına göre farklı fiyat uygulama hakkı var. Ayrıca sektör yatırımcısı gerçekleri söylemekten çekiniyor. Çünkü çoğu borçlu ve yaptıkları iş tamamen kamu denetimine ve düzenlemelerine tabi†dedi.
ŞEHİR HASTANELERİ İÇİN YAPILIYOR
Şehir hastaneleri için özel hastanelerin önünün kesildiğini de belirten Şen, “Önceden 40 yataklı bir hastaneniz varsa Sağlık Bakanlığı'na müraacat ettiğinizde yatak sayınız 75’e çıkarılıyordu. Şimdi bu genelge ile bu durum ortadan kalktı. 'Küçük hastaneler ne yaparsa yapsın büyük hastaneler de genişleyebiliyorsa genişlesin' denildi†diye konuştu.

https://www.birgun.net/haber/bakana-...kavgasi-264209


Nakşibendi Tarikatı’nın Menzil kolu, adını Adıyaman’ın Menzil köyünden alıyor. Cemaatin en ünlü ismi Raşit Erol. Şeyh postunda şimdi kardeşi Abdülbaki Erol oturuyor. Şeyh adaylarından Fevzettin Erol ise şimdilik cemaatin Ankara ve Afyon örgütlenmesini yönetiyor. Cemaat ekonomik gücünü belediyelerden aldığı ihalelerle arttırıyor.
Menzil tarikatı, cemaatlere yönelik, “Ya benimlesiniz ya onlarla'' çağrısından sonra Erdoğan’ın yanında taraf tutan ilk dini yapılanma. Özellikle esnaflar arasında örgütlenen Menzil, Adıyaman kökenli bir tarikat olmasına karşın bütün ülkeye yayıldı. Tarikat liderlerine ''Gavs’ ismini veren Menzilcilerin ''Minah" adında bir de başucu eserleri bulunuyor. Tarikatın, ‘Semerkand Öğrenci Yurdu’' adı altında ülke genelinde 150 yurdu bulunuyor.â€

Genel yönetim giderleri nereye gidiyor deşifre olmaya başlıyor. Neden yatırımcının hakkı olan paralar ile öğrenci yurdu yaptıkları şimdi daha net anlaşılıyor. Haram zıkkım olsun.Yüzde 3 - 5 ile şirket yönetiyor olmaları saçmaydı zaten.Yönetimi kimse tanımaz etmez.Yalanlamadıklarına göre tarikat hastanesi olduklarını kabul ediyorlar. Bilançonun ne zaman yollanacağına tarikat karar veriyor demek.
 Alıntı Originally Posted by Hisseci61 Yazıyı Oku
Bakanlık cemaatçinin sözüyle karar alıyor

Nakşibendi Şeyhi Zahid Kotku anısına düzenlenen etkinliğe katılan Lokman Hekim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Rüstem Altunbaşâ€™ın konuşması, cemaatlerin devletteki etkisini gözler önüne serdi. Altunbaş, organize sanayi bölgesinin yapılacağı alanın cemaat liderinin talimatıyla değiştirdiğini söyledi

Eski rektörünün CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret içeren sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelen Lokman Hekim Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti Üyesi Rüstem Altunbaş, “Organize sanayi bölgesinin yerini değiştirdik†dedi.
BirGün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre, Nakşibendi Şeyhi Mahmud Esad Coşan’ın adını taşıyan kültür merkezinde İskenderpaşa Cemaati ile bir araya gelen Altunbaş, Yıldız Teknik Üniversitesi anılarını anlatırken Deniz Gezmişâ€™i kastederek “Okula onları döve döve sokmadık†ifadesini kullandı. Altunbaş, İskenderpaşa Cemaati’nin bakanlıklar üzerindeki etkisini gözler önüne seren konuşmasında, Ankara’da önce Gölbaşı’na yapılması planlanan organize sanayi bölgesinin, cemaat liderinin talimatıyla Sincan’a yapıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla yürürlüğe giren, “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun†ile kurulan ve “Alternatif tıpta ihtisaslaşma†amacını güden Lokman Hekim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Altunbaş, İskenderpaşa Cemaati’nin sohbetlerine katıldı. Cemaatin, Ankara’daki Mahmud Es’ad Coşan Kültür Merkezi’nde düzenlediği sohbete katılan Altunbaşâ€™ın sözleri, cemaatlerin devletle ilişkisini ve eğitim alanındaki etkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
HOCAMIZIN EMRİ OLUR
Nakşibendi Şeyhi Mehmet Zahir Kotku anısına düzenlenen sohbete konuşmacı olarak katılan Rüstem Altunbaş, şeyhin, “Ağır sanayi ve yerel yönetimler üzerindeki etkisini†anlattı. Milliyetçi Cephe Hükümeti’nin Sanayi Bakanı Abdülkerim Doğru döneminde Ankara Gölbaşı’na yapılması planlanan sanayi bölgesinin cemaat liderinin bir telefonuyla Sincan’a alındığını ifade eden Altunbaş, şunları kaydetti:
“Mehmet Zahid hocama gittim. Gölbaşı’na organize sanayi kurulacakmış, biz Sincan’da kurulsun istiyoruz, dedim. Siz dua edin de Gölbaşı’nda değil, Sincan’da yapılsın, dedim. Hocam, ‘Yahya Oğuz’a git’ dedi. Yahya abi de Sanayi Bakanlığı’nda müsteşar. Gittik Yahya abiye hocamızın selamını söyledik. Biz organize sanayinin Sincan’da yapılmasını istiyoruz dedik. ‘Hocamızın emri olur’ dedi. Organize sanayi genel müdürü arkadaşını aradı dedi ki ‘Gölbaşı’nı iptal ediyoruz derhal, Sincan’a yapıyoruz†dedi. Sincan’a kuruldu.â€
HEM DÖVÜŞECEKSİNİZ HEM OKUYACAKSINIZ
Bir dönem Sincan Belediye Başkanlığı da yapan Altunbaş, üniversite anılarını anlatırken şu ifadeleri kullandı:
“Bizim zamanlarımız üniversitede çok sıkıntılı dönemdi. Okulda döve döve elde ettik bir şeyleri. Milli Türk Talebe Birliği’nde 30 kişi Kuran üzerine yemin ettik. Komünistleri okula sokmadık. Halen de orada İslamcılık söz sahibi elhamdülillah. Bir gün üniversitede yaralandım. Hoca efendiye gittik. Bir kardeşimiz, ‘Hocamız senin yaralandığını söyledi’ dedi. Ben kendimi göstermedim ki hocama, dedim. Bize, ‘Hem dövüşeceksiniz hem okuyacaksınız’ derdi. Bizim de gönlümüzden o geçiyordu.â€

https://www.egedebirgun.com/bakanlik...-aliyor/26532/

Bu kişi üniversiteye ne katkı sunacak acaba...Yatırımcının hakkı olan paraları kimler nasıl kullanılıyorlar... Halka neden arz oldunuz o zaman halktan para toplayıp böyle kullanmak için mi...Araştırdıkça neler çıkıyor... Cemaatmiş bilmem neymiş...Bunlara güvenip paramızı yatırdık şu haberlere bak... Ne haliniz varsa görseydiniz...Acıbadem olur diye aldığımız hissenin haberlerine bak daha neler duycaz.Haram zıkkım olsun...
Tam 1,5 yıl önce yazdığım yazı ve gelinen tarikat cemmat haberleri. Yatırımcının haklarını başka yerlere harcayanların Allah belası versin. Ne diyelim elimizden gelen bu. Yönetimin halen görevinde olmasını bu haberler daha net özetliyor.Öğrenci yurdu yapıp neye kime hizmet ettikleri az çok haberlerden anlaşılıyor.Burada yazan çizen bir kişi bile teşekkür etmiyor da beddua ediyor.Borsadan ortak olanların eti senin kemiği benim düşüncesiyle anlaşmışlar bir fonla yapmışlar planlarını sonra da halis amel diye riyakarca bir tutumun arkasına sığınıp sessizliğe bürünmüşler.Bu haberlerden sonra hastanesine gitmekten vazgeçip yatırımcının kazançlarını düşürecek bu tip hareketlerin sorumluluğu ahirette iki yakalarında olsun İnşallah.Medicalprkın 15 kat daha değerli olmasının nedenleri demek bu haberlermiş.Biz yeni öğreniyoruz ama piyasa biliyormuş. Bu hastanenin sahipleri medicalpark olsa piyasa değeri 85 milyon değil 850 milyon olacaktı..Tek sorun buymuş demek ki. Nereden bilelim yahu bilseydik bulaşırmıydık.