YERLİ OTOMOBİL VE KANAL İSTANBUL

Öncelikle yapılan eleştiri ve yorumları anlayamıyorum... Muhalif kanat sürekli yapamazsınız, edemezsiniz, deprem olacak, Karadeniz patlayacak, kuşlar artık oradan göç etmeyecek, leylekler başka yerlerden gidecek şeklinde itiraz ve argümanları ile komik kaçıyorlar..

22 yıllık bir jeoloji mühendisi olarak bir kanal açılması ile "STRATA" dediğimiz tabakanın nasıl kayacağını bir "Jeolog hocam" açıklasın lütfen..

Mesela bir deprem anında devasa boyuttaki coğrafyadaki ve halk arasındaki tabiri ile "DAĞ" olarak adlandırılan KAYA KÜTLESİ onlarca km boyunda onlarca cm mesafeye taşınıyor.

Yani, sıradan bir 5 şiddetindeki deprem anında 1 sn de çıkan enerji miktarını depolayıp kullanabilme teknolojimiz olsa idi, insanlık tarihinin önümüzdeki 100 yıl boyunca her tür enerji ihtiyacını bedava karşılayabiliriz...

Takdir edersiniz ki bedava enerji dünya siyasetinde köklü değişimlere yol açar..

Kısaca yeri 21 m kazma ile ne depremi tetiklersiniz ne de Karadenizde patlamaya ne de Marmara denizini yada Karadenizi kirletmeye neden olursunuz?

Yok öyle bir şey...

Kanal bugün PANAMA devletinin can damarıdır, Mısır için Süveyş Kanalı ekonomilerinin en büyük gelir kaynaklarından birisidir..

Kanal yapılabilinir. Montrö için ve diğer uluslararası anlaşmalar için Türkiye'nin elini güçlendirebilir, alternatif oluşturabilir, gelir kaynağı ve rant yaratabilir.

(Rant, demek hemen kötü anlamda yorumlamayınız. Belediyelerin asli görevlerinden bir tanesi de "RANT" yaratmaktır. Mesela bir belediye metrekaresi 5 TL olan bir araziye, elektrik, su, kanalizayon ve yol imar ederek o arsanın metrekaresini bir anda 50 TL ye çıkartabilir. Bu belediyeciliktir.. Yol, su, elektrik, kanalizayon olmayan yere bu tür hizmetleri götürmek belediyelerin görevidir. Kısaca, RANT yaratmak ile RANT EKONOMOSİ yaratmak farklı şeylerdir. RANT EKONOMİ sine evrilen RANT durumuna bende karşıyım.)

Keza, yerli otomobil.. Ben çok beğendim. Tasarımı, dizaynı ve direkt içten yanmalı bir motor değilde, direkt elektirikli bir otomobil olması..

Bugün Almanya'da devasa firmalar elektirikli otomobile geçiş ve transfer süreç sancıları yaşarken (Mercedes, BMW, AUDI, PORSCHE VB..) Türkiye direkt yerli ve milli elektirikli otomobile üretecek... Bu durumda rakibi Mercedesten BMW den ziyade "TESLA" olacaktır... Akıllıca bir manevra olduğunu belirtmek isterim...

200 HP ve 400 HP güç, 500 km menzillik bir batarya ünitesi ve 220 V ile tam 30 dk da %100 şarj olabilen bir pil....

Kısaca, gurur duydum...

Gelelim eleştirilerime...

Türkiye daha enflasyon ve USD ile mücadele aşamasında iken, rasyolarımız hala sıkıntılı iken, bankalarımızda geri dönmeyen kredi miktarında azalış görmeden, 2020 yılında USD ani bir patlama olamayacağının garantisi yok iken "KANAL İSTANBUL" gibi bir projeye 75 milyar TL yatırmak ekonomik açıdan doğru bir hamle midir, ben pek kestiremedim....

Elektrikli otomobil konusunda ise, otomobil tek kelime ile hem teknik özellikleri ve tasarımı ile "MÜKEMMEL.." Ama azalan alım gücü, fakirleşen Türk Halkı bu otomobile ucuz yolla ulaşabileceğini sanmıyorum... Özelliklerine bakılınca süper. Ama süper özellikli malların genelde fiyatlarıda SÜPER olur...

Mesela sıfır 200 HP bu %100 yerli ve milli araç 250,000 TL ye satışa çıkarsa sonuç hüsran olabilir....

O sebeple alternatiflerini ezerek, kaliteyi sağlayıp bu teknik özelliklere ulaşabilir mi? Çok zor...

İyi otomobil iyi para eder.. Millette bu para ise yok....

Benim eleştirilerim bu düzeyde olurdu... Yapılan edilen imar edilen bir şeye körü körüne itiraz etmek muhalafete OY kaybettirir...

İstemezuk, yapamazsın, olmaz, hayır... Saçma argümanlardır...

Karşı tarafta o zaman üretim diyorsun, Otomobil fabrikası açıyoruz OLMAZ diyorsun....

İşsizlik diyorsun, İstihdam yaratıyorum, KABUL ETMIYORSUN....

Ekonomi batık diyorsun, RANT= DEĞERLEME yaratıyorum OLMAZ diyorsun...

E arkadaş ne ne iş yaparsın derse ne dersin?

Daha dün bir CHP li CNN Türk te.. Milletin gözüne baka baka,,,,

"İyi ki WolksWagen Türkiye'ye gelmedi.. Yoksa, az kalsın Vw'ın geleceği GEDİZ arazisinde domates tarımını bitirecekti"
dedi ya...

Beni de bitirdi...

Kafaya bak, akşamları artık ne içiyorlarsa...