
Originally Posted by
cennetyolu
sn Cauti, boğaza 100-150 km yakın böyle nereler var? istanbulda mı? Arazi fiyatları çok uçuk olmaz mı? bi de böyle bir yer bulsak bile orayı korumak gerekir mi yada orada sürekli kalmak gerekir mi?
İşte bunu söylemeye çalışıyorum.buldun bir yer, parayı bastırdın aldın...modern prefabrik yapılarla, inşaat işini de bir haftada hallettin....çevre düzenlemesi, süs ve meyve ağaçları vs uğraşman gerekiyor...ayrıca, elinden bu işlerin gelmesi lazım...en ufak bir şeyi başkasına yaptıracaksan, işin altından kalkamazsın...amaç zaten bu işlerden zevk aldığın için bizzat yapmak...yoksa bir anlamı yok böyle bir işe girişmenin.
Yani şunu demeye çalışıyorum...şu salgın döneminde tam moda oldu diye, balıklama girişmemek kazım bu işlere..iyi planlama yapmak lazım...sen ne kadar istiyorsun, neleri yapabileceksin...eşinin ve varsa çocuklarının fikri de çok önemli.
Benim eşim şu an böyle bir ortamı çok da istemiyor...biz karı koca köy çocuğuyuz, özellikle eşimde böyle bir Özlem yok...bizim için gayet normal, köy ortamı, bağ bahçe, toprak işleri vs...çocuklar da ufak sayılır, bu nedenle şu an ev işine girişmedim...ama yeni meyve fidanı dikiyorum, olanlara iyi bakmaya çalışıyorum..ufak tefek ekip biçme işleri yapıyorum..bir nevi geleceğe hazırlık.
Boğaza 100-150 km dememin sebebi şu..batı yakasında Silivri, Çatalca.civarları...Doğu yakasında İzmit, Sakarya, hatta Bursa’da bu tip tarlalar bulunabilir...bugün Bursa Orhangazi, Gemlik bulunduğum çekmeköyden 100 km...İznik gölü çevresinde ve Gemlik’te çok güzel köy içi yerler var.
Ayrıca doğayı, yeşili sevenler için İzmit Kandıra, Sakarya Akyazı civarları da olabilir...buralarda da köy içi çok güzel yerler var...Sakarya Akyazı 150 km...İzmit otoban yoğun olabiliyor...ama Kurtköy-Akyazı kuzey Marmara yolu bitince, trafik derdi kalmaz...bir saat civarında sürer ( Anadolu yakası, Çekmeköy ü baz alarak söylüyorum mesafeleri).
Yani, İstanbul’da nerede yaşadığın önemli, lokasyon belirlerken...her haftasınu olmasa da, en az ayda bİr gidebileceğin, bazen de gidip 1-2 hafta kalabileceğin bir yer olmalı...ama hepsinden önemlisi, gittiğin yere adapte olabilmen, oradakilerin de seni kabullenmesi lazım...bizim klasik beyaz yaka hastalığı olan kişiler, bu karşılıklı adaptasyonu kolay kolay sağlayamıyorlar.
Mesela, orhangazideki zeytin bahçesini, kuzenin bacanağının köyü olduğu için almıştım...hem onu tanıyorum, hem onun çevresinden kişiler ile tanışıp ahbap olunca, tarla işine girdim...şimdi gözüm arkada değil, emanet ettiğim kişi bakıyor, ben de yılda 1-2 kez gittiğimde, çayını içebileceğim 2-3 kapı var...bir sıkıntı olsa seve seve yardımcı olurlar.
Sakarya Akyazı daki yeri de amcaoğluları ile beraber aldık...köy içinde 10 dönüm yer aldık, 10 hisse var, herkese birer dönüm...herkes birbirini tanıyor..köy içinde kendi mahallemizi kurmuş olduk ( imar işi aflarla halloldu sayılır..zaten prefabrikte çok kıl biri değilsen, ve çok absürt bir yapı yapmadıysan, kimsenin bir şey dediği yok..komşulardan şikayet olmaması önemli).
Yoksa...Şile, Ağva, Silivri gibi İstanbul içi, uzak ilçelerde de yer alınabilir...ama fiyatlar uçuk..1 dönüm yer alsan, milyon TL yi bulabilir...üstelik risk alıyorsun, belki ortama adapte olamayacaksın, bir zaman sonra gitmek istemeyeceksin...üzerindeki yapısıyla beraber milyon TL harcayıp, sonra atıl hale gelebilir...10-15 milyon servetin yoksa, böyle bir riske girmek rasyonel olmaz. Bu nedenle çevre illerde 150 km yarı çaplı alan içinde, 1 dönüm civarı tarlaya 100 binden fazla vermeyecek şekilde ve köy içi bir yerler bulmaya çalışmak lazım...köy içi olduktan sonra, tarla dahi olsa, prefabrik yapı sıkıntı çıkarmaz. Zaten gayet kaliteli 1-2 katlı, çok güzel prefabrik ev alternatifleri var.
Önemli dönüm noktalarını, beğendiğim analizleri Twitter dan da paylaşıyorum...@cautionary53
Yer İmleri