Bana kalırsa.

[alicemal]

Sürekli akılda olması gereken bir fıkra.

Ormanın birinde...
Aslanlar toplanmış.

"Yahu" demişler, "Hesapta kralız, açlıktan öleceğiz birader... Maymuna saldırsak, ağaca kaçıyor; fillere saldırsak, fazla büyük... Ceylanlar hızlı, yetişemiyoruz; kuşa dalsak, uçuyor; e balık yakalayacak halimiz de yok... N'aapsak?"
Bir tanesi "En iyisi, öküzlere saldıralım" demiş, "iri yarı görünüyorlar ama, ne pençeleri var, ne dişleri diş... Tam dişimize göre!"

Olur mu? Olur.
Hücum!

Ama evdeki hesap çarşıya uymamış; öküz, öyle yabana atılacak hayvan değilmiş meğer... Organize oluyorlar, topluca savunma yapıyorlar, püskürtüyorlarmış.
Aslanlar aç bilaç.
N'aapsak, n'aapsak?

"Tilkiye danışalım" demişler.

Tilki "kolay" demiş, "beni, öküzlerin yaşadığı zengin otlakların prensi yapın, işinizi halledeyim..."
Kabul etmişler.

Tilki, elinde beyaz bayrakla öküzlere gitmiş, "saygıdeğer öküzler" demiş, "aslında aslanlar uysaldır, sizi de çok seviyorlar... Ama şu aranızdaki sarı öküz var ya, sarı öküz, işte sorun o... Görünce tahrik oluyorlar, canları çekiyor, verin şu sarı öküzü, kurtulun kardeşim, huzur içinde yaşayın!"
Öküz heyeti düşünmüş taşınmış, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla, verivemişler sarı öküzü...
Aslanlar da afiyetle yemiş.

Bir gün, iki gün...
Tilki gene gelmiş.
"Bakın gördüğünüz gibi, saldırılar kesildi, mutlu mutlu yaşıyorsunuz" demiş ve eklemiş: "Ama şu benekli öküz var ya, benekli öküz, o burada olduğu sürece size rahat yüzü yok arkadaş, canları çekiyor, verin, kurtulun!"
Öküz heyeti düşünmüş, "otlağın selameti için" teslim etmiş benekli öküzü.

Üç gün, dört gün...

Tilki gene gelmiş.
Kuyruğu uzun olanı...
Burnu beyaz olanı...
Tombul olanı...
Tek tek alıp, gitmiş.

Otlak seyrelmiş.
Aslanlar semirmiş.

Bir gün... Tilki gelmemiş!
Gerek kalmamış çünkü.
Direkt aslan gelmiş.
"Hanginizi istiyorsam, canım hanginizi çekiyorsa, onu vereceksiniz, adamı hasta etmeyin" demiş.

Otların arasında tir tir titreyen, tek tük kalmış öküzler, "sarı öküzü vermeyecektik" demiş ama, iş işten geçmiş.

fetö kumpaslarla orduyu(bu milleti) hapse atmaya karar verdiğinde, akp şunu söylemişti "bu davaların savcısı benim". Yani fetö kumpaslarına destek olmuştu.

İlk üzerine gidip hapse attıkları kimdi.?

Albay Çiçek.

O dönem Bu ülkenin Sarı Öküzü Albay Çiçek ti.

Onu içeri atmaya çalıştıklarında olayı anlamış geleceği görmüş ve "eğer itiraz eden olmazsa, bu iş generallere kadar gider" demiştim ve şahitlerim var çünki internette yazmıştım.

fetö kaçtıktan sonra chp, Albay Çiçek'i milletvekili yaparak bu ülkeyi kurtardı.
Pardon yaw, gerçekte çiçek ve ailesini bizim sırtımıza yükledi. Bak şimdi. Halbuki.!

sadece Çiçek ve ailesini kurtardı. Bu durumda chp nin ülkeyi kurtarma planı hepimizi vekil yapmak. Fikir güzel.
fetö ile kapışan Cihaneri vekil yaptı, akp emri ile abd-işid ile kapışmayıp, karakoldan çıkıp Suriyede ki Türk karakolunu çarpışmadan teslim eden karakol amirini vekil yaptı. Hastanede komada yatarken baykal'ı vekil yaptı.

Sıra bana doğru geliyor yaw, ramak kalmış. Kapıda bekliyorum.

[dow1973]

hislerimize tercuman olan bir yazı daha.ellerinize ,aklınıza sağlık.