Yahu aynısı olsa endeks olurdu zaten.

Hep istiyoruz kazandırsın, endeks iyiyken daha iyi, kötüyken de iyi olsun, yapımız böyle, ben de öyle istiyorum ama dünyanın düzenini unutuyoruz.
Bazen olayları hikayeleştirip anlatmak konuyu açıklamak için daha kolay ve yararlı olubiliyor. Sizin özelinizde herkese yönelik bir soru sorayım, sonra da genel olarak yatırımdan ne beklediğimiz konusunda kendimizi sorgulamaya sevk edeyim.
Diyelim ki küçük bir köyde yaşıyoruz, masal bu ya, sizin de bir tavuğunuz var ve bir gün altın yumurtlamaya başladığını fark ediyorsunuz.
Soru şu;o günden sonra ne yapardınız? Ne yapacağınızı değil ama ne yapmayacağınızı söyliyeyim, kolay kolay gidip herkese yaymazdınız bu gerçeği. Hele hele gidip biraz bana komisyon ver, altın yumurta senin olsun kimse demezdi.
Tamam birebir hikaye bizim olaya oturmuyor, siz de para koyuyorsunuz, özel tavuklarımızı çoğaltmaya çalışıyoruz ama ana fikri kaptınız. Bu adamlar zaten altın yumurtlayan tavuğu bulsa, bizden komisyon alarak satmaya çalışmazlardı. Bu yatırım aleminde altın yumurtlayan tavuk hiç yok, olmayacak da. Koca koca şirketler, bu işi biliyor olsalar, gidip kredili, kaldıraçlı işlemlerle sizin paranızı almaya çalışmazlar. Bu işler o kadar kolay olsa Bankalar size kredi vermekle uğraşmaz, gider kendileri o işe yatırım yaparlardı. Bu işler o kadar kolay olsa, koca koca firmalar, küçük firmalara biraz para koymaktansa gider kendileri o işi yapmaya çalışırlardı.
Demem o ki kağıt üzerinde para kazanmak çok kolay, ancak gerçek hayat hiç öyle değil. Hepimiz Sabancının, Koç'un Bezos'un hikayesini biliyoruz, ancak onlarla yola çıkıp, batan binlerce yatırımcının hikayesini bilmiyoruz.
Paranızı yatırdığınız adamların her gün kazandırmasını değil, birazcık da yarın para kazandıracak adamları bulmaya zaman ayırın. Ya da masaldaki gibi, tavuğunuzun altın yumurtlamasını değil, altın yumurtlayacak tavuğu bulmaya çalışın.
Yer İmleri