#OltayaTakılanlar

[obblomovv]

Futbol koca bir endüstri olmuş dünyada.
Bir zamanlar, gençken ve de cahilken, tuttuğum takımın ülke dışındaki maçlarını passiflora içerek izleyebiliyordum.
Ezel rakibimizi tutan şube müdürüm, ben izleyebileyim diye portatif tv getiriyordu büroya, gündüz yapılan Avrupa maçları için.
O derece tutkundum.
Hiç unutmam, ofisimiz 9 uncu kattaydı ve 10 Mayıs stadyumunu tepeden görüyordu.
Sene 1992, yanılmıyorsam.
Türkiye-Danimarka dostluk maçı var. Camdan stadyuma bakıyorum öğle tatilinde, müdür geldi.
"Yanına bir arkadaş bul, maça göndereyim seni" dedi.
Stadyum müdürünü aradı, kapalı tribün için bilet ayarladı, maça yolladı beni.
2-1 yendik

Ben ezelden Beşiktaş' lıyım.
Ezeli rekabetin sadece BJK-FB arasından olduğu zamanlarda bile izlemedim maçları...
40 dan sonra tek maç kaçırmadım
Ama eşim ve bana yılda 1 er forma dışında zerre pazar kazandırmam endüstriye.

[alyel]

Ben ezelden Beşiktaş' lıyım.
Ezeli rekabetin sadece BJK-FB arasından olduğu zamanlarda bile izlemedim maçları...
40 dan sonra tek maç kaçırmadım
Ama eşim ve bana yılda 1 er forma dışında zerre pazar kazandırmam endüstriye.

Benim endüstriye kazandırdığım tek para, iki forma için oldu.
İlki; büyük kızım kreşte iken FB li bir oğlana aşık oldu, baktım kız elden gidiyor, BJK forması karşılığı kurtardım
İkincisi; küçük kız Drogba'ya aşık oldu, orjinal forma alıp Drogba yazdırdık, adam transfer oldu, gitti
Ne çektim bu kızların aşk belasından