...:::vobelıt:::...

**Tinaz** · 17-04-2023, 22:57

Originally Posted by pilavli

Seçime daha bir ay var, piyasa da kan kokusunu aldı giderek döviz talebi artıyor ve bastırmak için daha sert önlemler alıyorlar, daha sert önlemler aldıkça talep daha da artıyor: Soros boşuna dememiş "go for the jugular" diye.

En etkili muhalefet eylemi oldugu daha cok farkedildi.

Bundan sonra fiziki dolar talebi iyice artacaktir.

**deniz43** · 18-04-2023, 03:04

Originally Posted by ayhan53

2. Karar döviz büroları ve tahtakaleye saldırıya sebep olmaz mı

Döviz talebini kesmek için bundan sonra ekonomi yönetiminin elinde kalan seçenekler,sırasıyla;

1.Gerçek kişilere hesaplarından döviz çekişini belirli bir miktarla,mesela aylık 1000 usd ile sınırlandırmak.

2)Her türlü ithalat talebini merkez bankasının iznine tabi kılmak,merkez bankasının onay vermediği ithalatların yaplamaması

Bunlar da döviz talebini kesemez ise,,son adım da,

3)Gerçek kişi ve şirketler tüm döviz hesaplarının merkez bankasının belirleyeceği kurdan TL hesaba dönüştürülmesi, döviz büfelerinden döviz satışının yasaklanması olabilir.

Bütün bu saçmalıkların temel nedeni;çok yüksek enflasyon ortamında,genel kabul görmüş ekonomi teorilerine ,akla ve bilime aykırı olarak ,reel olarak aşırı düzeyde negatif faizlerin uygulanması,halkın da dişinden tırnağından artıırdığı tasarrufların enflasyonda reel olarak erimemesi için döviz ve altına yönelmesinden kaynaklanıyor.Bu para politikasının uygulanması; ekonomi bilimine aykırı saçma bir hipotezin doğruluğunu ispatlamak için ülke ekonomisinin deneysel olarak kobaya çevrilmesinden mi kaynaklanıyor,yoksa bilinçli bir şekilde toplumdaki gelir dağılımını aşırı derecede bozacak şekilde,halkın tasarruflarını enflasyonda eritecek şekilde, seçilmiş kişilere ve şirketlere servet transferi yapmak yoluyla belirli bir kesimin halkın tasarrufları üzerinden haksız yere aşırı zenginleşmesi mi hedeflenmiştir ,orası tartışma konusu.
Ama sonuç olarak;serbest piyasa ekonomisinden tamamen kopmuş olarak,bu inadı sürdürmenin sonucu olarak,İran,Kuzey Kore gibi kapalı bir ekonomi modeline doğru sürükleniyoruz,bu modelin sonucunu ise hepimiz biliyoruz.Ülkenin dış dünyadan kopuk "yokluklar ve kıtlıklar ekonomisi" olması sonucunu getiriyor.

**Zaf.Dogu** · 18-04-2023, 03:17

Originally Posted by deniz43

Ülkenin dış dünyadan kopuk "yokluklar ve kıtlıklar ekonomisi" olması sonucunu getiriyor.

Tasfiye ekonomisi..

**deniz43** · 18-04-2023, 05:03

Tuesday April 18 2023ActualPreviousConsensus
05:00 AM
CN
GDP Growth Rate YoY Q14.5%2.9%4%
05:00 AM
CN
GDP Growth Rate QoQ Q12.2%0%2.2%

05:00 AM
CN
Industrial Production YoY MAR3.9%2.4%4%
05:00 AM
CN
Retail Sales YoY MAR10.6%3.5%7.4%

5:00 AM
CN
Unemployment Rate MARCH5.3%5.6%

Beklentilerden iyi gelen veriler,Çin'in dünyanın en büyük emtia ithalatçısı olması nedeniyle,verilerin emtia fiyatlarını yükseltici yönde etkide bulunması beklenir.

China's economy grew 4.5% in the first quarter, beating expectations

https://www.cnbc.com/2023/04/18/chin...ndroidappshare

https://www.reuters.com/world/china/...ns-2023-04-18/

China first-quarter GDP grew 4.5% year-on-year, above expectations

**Achiles** · 18-04-2023, 07:26

Originally Posted by RAVİ

Neden komplo teorisi olsun. Gayet açık konular. Silah ticaretinin öncellenmesi bu sonuçları doğuruyor; bu yazdıklarınız yanlış çıkarımlar da değil, gizli kapaklı şeyler de değil.

Ha yani bu yaklaşımı başka ülkelere yönelttiğimizde tespit, bizle ilgili konulara yönelttiğimizde komplo teorisi olacak...

Bir anda IŞİD diye bir örgüt peydahlanacak, telegramda, youtube'da kafa keserken, insan yakarken görüntülenecek ve bunlara erişim engeli gelmeyecek. yaratılan vahşetle Suriye kuzeyinde yaşayan 10 milyon Arap, Türkmen ve diğer azınlıklar malını, mülkünü bırakarak Türkiye'ye göç edecek,

Sonra YPG/PKK, ABD ve Rusya'nın desteğiyle IŞİD' in çöktüklerine, çökecek, bu şekilde demografik yapısı değiştirilmiş Suriye kuzeyinde ABD'de ağırlanan Mazlum Kobani ileride sözde Kürdistan'a evrilecek Kürt kantonlarını kurmaya çalışacak,

Biz de diyeceğiz ki, ABD yapmadı, IŞİD yaptı, 'Ben yapmadım, Miki yaptı.' gibi. (Uçurtmayı Vurmasınlar filminden bir replik)

Hibrit savaşta, salt dostluklar, salt düşmanlıklar yok, bu cephede işbirliği yapan unsurlar, öteki cephede tam tersine birbiriyle çatışma halinde. Dolayısıyla NATO/Atlantik Paktı üyesi olmamız, bizi NATO cu yapmadığı gibi, bu tespitleri yapmamız da NATO karşıtı yapmaz, hatta bölgede bize karşı/zararımıza olan politikalarıyla en iyi mücadele yolu aynı masada olmak, ama katkımız da onların bize yapacağı katkı kadar Ecevit'in ifadesiyle.

Bizim Atlantik Paktıyla 30 yıldır düşük yoğunluklu bir savaş içinde olduğumuz ifadesi, ABD' nin BOP kapsamında bölgede suni bir Kürdistan kurma gayretleri, komplo teorisi değildir, sadece objektif bir tespittir. Macron bakın, hala direniyor, ABD' nin AB' yi Rusya'dan uzaklaştırma hamlelerine karşı hala Çin'le yeni açılımlar yapmaya denge kurmaya çalışıyor, Almanya çoktan 'pıssa' da. ABD'nin prangalarından kurtulmuş bir Avrupa aynı zamanda bizim de bu bölgesel baskıdan kurtulmamızın anahtarı, Almanya ve Fransa ya da Avrupa'yla ABD olmadan kurulacak stratejik işbirliği bizim tarihi sürecimiz, tabi güdümlerine girmediğimiz sürece.

Ukrayna, ABD tarafından AB ve Rusya yakınlaşmasının önüne set çekmek maksadıyla meze edilmiştir. Antalya görüşmeleri sonrası barış anlaşmasında tamamen mutabık kalan taraflar, heyetler ülkelerine döner dönmez Zelensky'e suikast söylemleri dillendirilerek akamete uğratılmış hemen ardından Boris' in Ukrayna ziyareti gerçekleşmiştir.

Şimdi Macron'un yeni hamleleri basın tarafından sansürlenmekte, haberin küçük görülmesi gibi pasif yaklaşımlar sergilenmekte, yakında ABD yapar hamlesini, görürüz hep beraber.