Sayfa 21/22 İlkİlk ... 1119202122 SonSon
Arama sonucu : 171 madde; 161 - 168 arası.

Konu: Borsa Felsefesi, Borsacı Kafası.

  1. İş hayatı aynı şeyi tekrar tekrar yapma üzerine kurulu bir rutin ritüelidir.
    Borsa da iş hayatının standart bir parçasıdır ancak fiyatlar anlık güncellendiğinden kısa vadeli bakış açısı onun kumarımsı yüzünü öne çıkarır. Bu durum yeni ve iştahlı yatırımcıları cezbetmek için son derece faydalıdır.

    Şu an uygulanan ekonomi programı 2,5 yıl önce devreye alınırken, tıpkı kopyaladığı IMF programları gibi devaluasyon ve taze dış kaynak unsurlarını içermeliydi (ilki gerçekleşti). Hatta rakam vererek en az 50 milyar$'lık bir nakit finansman gerekliliğini tartışmaya açmıştım ve ardından başkan Şimşek de Sudilerle 50 milyar$'lık bir anlaşma olacağı müjdesi vermişti. Aradan yıllar geçti gelen bir şey olmadı ama giden çok dövizden söz edilebilir. Bence görmezden gelmeyi tercih ettiğimiz yıkıcı bir problemimiz var, görenler de önem derecesini anlamak konusunda hata yapıyor. Göz boyayıcı unsur ise Merkez Bankasının rezervleri denen ve aslında ödünç kabul edilebilecek paralar. Her şey bir yana bu rezervlerin ne için tutulduğunu geçtiğimiz Mart-Nisan aylarındaki büyük satışlar sırasında anlamış olmalıydık?

  2.  Alıntı Originally Posted by TRENDHOUND Yazıyı Oku
    Hocam, yıllık küresel şirket birleşmelerke satın ALMALARIN (M&A) ortalama parasal hacmi 3.5 trilyon dolardır. Bu yıl küresel M&A aktivitesi geçen yıla oranla %28 artış gösterdi yılın ilk 7 ayında ve 2.6 trilyon dolar oldu. Yılı 4-4 5 trilyon dolar aralığında kapatacağız gibi duruyor. Bu piyasa çok canlı ve dinamik.
    Somut verilerle desteklediğiniz için teşekkürler. Hisse ve diğer finansal piyasalardaki canlılığın önemli bir nedeninin buradan gelen iyimserlikten kaynaklandığını düşünüyorum. Sadece son haftalarda bile çok önemli birleşmeler ve el değiştirmeler oldu. Geçmişte yılda bir kaç defa görülen büyük el değiştirmeler artık rutine döndü üstelik faizlerin yüksek olduğunun iddia edildiği bir dönemde??? Acaba yeterince yüksek değil mi? Şirketler enflasyonu, gereğinden fazla bile ürün-hizmet fiyatlarına yansıtabiliyor olmalı ki birleşmeler ve satın almalar canlı seyrediyor? Bu durumda enflasyonda düşüş beklentileri gerçekçi değil mi? Tam tersine, bozuk ekonomik ortamda bir tepki stratejisi olarak büyümeye, küçülmeye veya değişmeye yönelik işlemler de olabilir? İlaç sektörü değişim, enerji ve petrol sektörü hacimsel büyüme amaçlı birleşmelere örnek veirlebilir.

    Öte yandan piyasaların ısrarla gözardı ettiği başka somut gerçekler de var! Ticaret savaşlarının sonuçları net biçimde yansımaya başladı ve sakinleşmek yerine derinleşen korumacı politikalar gittikçe büyük riskler biriktiriyor. Rusya'ya uygulanan ambargonun AB bölgesine faturası, özellikle enerji maliyetleri bakımından inkar edilemez. Çin ve Hindistan gibi devlerin tutumları ve ABD kaynaklı kararların nakliye sektöründen izlenebilen öncü etkileri son derece belirgin. ABD'de hükümetin kapanması mevzusu ise nerdeyse olumlu olarak değerlendiriliyor.

  3. Birleşme ve satın almaların yarattığı olumlu etkinin nötürleyicisi olarak yeni IPO'lar gösterilebilir. Bunların yükselen hacmi piyasa dengelerini negatif yönde etkiliyor. Her ne kadar olumlu gelişmeleri göz önüne alsam da, genel anlamda varlık fiyatlarının doyuma ulaştığı kanaatini koruyorum. Yüksek faizler, ticaret savaşları, aşırı para arzı, siyasi ve jeopolitik gerilimler, borç dinamikleri inkar veya ihmal edilemeyecek güçte.

    ABD devletinin artık kontrolden çıkan borçlarının faiz giderleri de hisse senedi gibi piyasaların yararlandığı nakitlerin hazine tarafından emilmesine neden oluyor. Bu sorun bizde de net biçimde hissediliyor. Esasen dünyada toplam borç 332 trilyon$ ile zirve tazeledi. Bu borcun kendisini göz ardı edebilirsiniz ama düzenli faiz ödemelerinin etkilerinden kaçınamazsınız. ABD'de toplanan vergilerin %20'si federal hükümetin faiz ödemelerine gidiyor. Gittikçe büyüyen bu rakamlar devletlerin piyasadaki parayı büyük oranda kendilerine çekmesine neden oluyor. Geçen haftalarda yazdığım gibi, borçluluktan kaynaklanan riskler homojen dağılmış durumda değiller. Bazı noktalarda artık sürdürülemez hale gelmiş olabilir. Çok konuştuğumuz teknoloji sektörünün kalbi Silikon Vadisinin 2 büyük teknoloji finansmanı bankasının, ardından efsane Credit Suisse'ın nasıl birden iflasa sürüklendiğini unutmayalım.

  4. Uzun zamandır bakamıyordum.
    BIST-100 endeksi F/K'sı Ağustos'da, ay sonu kapanışları bazında incelendiğinde en son 2015 başında görülen seviyeleri test etmiş gibi gözüküyor. Sadece bu rasyoya bakmak yerine temettü verimine göre de değerlendiriyorum ve yakın seviyelere işaret ediyor ancak asıl ilginç nokta şu; Bist-Tüm endeksine baktığınızda 2015'e göre %100'lik büyük bir farklılık ortaya çıkıyor. BIST100 dışındaki şirketlerin hisse fiyatlarında büyük bir performans artışı varken temettü verimleri BIST100'ün oldukça gerisinde kalmış.

    2024'ün ortasındaki borsa zirvesinde, 2025 ağustosuna göre F/K ve temettü verimleri çok daha uygun seviyelerdeymiş. İlgili dönemlerde, dolar bazında yakın olan piyasa değerlerini dikkate alırsak, Ağustos'da BIST Tüm için F/K 21 iken 2024 zirvesinde 10 olmuş ki temettü veriminin de düştüğü görülüyor.

    Yatırım tavsiyesi olarak değil de akademik bir bakış açısıyla ele almaya çalışılabilecek bu durumdan çıkarılabilecek sonuç, borsada grafiksel olarak görünümün yanı sıra şirket performanslarının görece etkisinin de göz önüne alınmasıdır. Bazı şirketlerin diğerlerine göre daha kötü performans göstermesi fiyatlamaların yan etkisi olarak kabul edilebilir. Gene geleceğe ilişkin fırsatlar ararken, kazanç durumunu güçlü şekilde geliştirebilecek şirketlerin hali hazırda güçlü sonuçlara sahip şirketlerden daha avantajlı olabileceğini dikkate alabiliriz. Rasyolardaki artış global hisse senedi talebine bağlı bir trend olarak da yorumlanabilir. Geçen yıla göre daha fazla risk iştahı, daha yüksek değerleme gibi düşünmek isteyenler olabilir.

    Buradaki dengesizlik bizi bir başka noktaya daha dikkat etmeye zorluyor; TL'nin değeri.
    F/K ve Temettü verimiyle mukayese ettiğimiz piyasa değerlerini usd cinsinden takip ettiğimi hatırlatmalıyım. TL olarak piyasa 2024 zirvesiyle 2025 arasındaki fark %10 artış civarında.

  5. Hocam, Project Syndicate'te bugün senin son günlerde işlediğin mevzu ile ilgili güzel bir yazı çıktı.

    Dambisa Moyo worries that a new culture of reckless financial betting could trigger a crisis and undermine future growth.

    https://project-syndicate.us10.list-...7&e=ee73300935
    26 Eylül 2025 de tüm portföy ile 61.95 den AKBNK aldım. Tek kağıt.

  6. TH hocam yazıyı okudum, paylaştığınız için teşekkürler.
    Siz, ben ve buradaki herkesin bildiği konular aslında ama güzel bir toparlama yapılmış.
    Bir borsa forumu olarak mümkün olduğunca sonuç odaklı ve genel bir bakış açısı paylaşmaya çalışıyoruz yoksa kitap ölçeğinde detaylar var önümüzde.

    Hatırlarsanız bana özel bir teori sunmuştum burada ve bugüne kadar kimseden aynı yönde bir yaklaşım duymadım, belki de saçmalıyorum?
    Olabilecek en özet ekonomi yaklaşımı ne olabilir derseniz bence, dünyayı yönlendiren ABD borsalarını yönlendiren teknoloji hisseleri ve kripto piyasasının toplam piyasa değerleri ABD'nin durdurulamaz borçlarının dengeleyicisi. Olaya bu pencereden baktığınızda gelecekte olabileceklere ilişkin belki çok daha ürkütücü veya daha ılımlı tahminlerde bulunulabilir. Bu basit teori için laboratuvara girmeye de gerek yok zira dünyada 25-35 trilyon$'lık başka büyüklükler mevcut değil. Teknolojiye bağlı değerler, para arzı, enflasyon ve faizlerin seyri ve bunların ABD borçlarıyla ilişkisi en genel bakış açısı olabilir.

    Detaya girecek olursak gerçekten de Keynes'in söz ettiği gibi verimsiz sermaye dağılımları söz konusu olabilir. Petrol ve enerji sektörüne uzun yıllardır yatırım yapılmıyor. Bunu da daha önce yazmıştım, ABD'de Çin gibi merkezi planlama olmadığından sermaye en karlı ve yaldızlı alana yığılıyor. Kimse klasik iş kollarında düşük sermaye kazancıyla başarısız gözükmek istemiyor. Bu geleneksel alanlara yatırım yapanlar da ABD yerine denizaşırı yatırım kararları alarak Asya ekonomilerine para transfer ediyor. Trump'ın engellemeye çalıştığı ama başarılı olamayacağı süreç bu.

    Bir başka önemli konu da finansal sermayenin büyük ölçüde endeks fonlarında yoğunlaşması. Artık borsalar tahvil piyasasının yerine geçti ve gösterge faiz yerine endeksler geldi diyebiliriz. Dolayısıyla büyük bir çöküşten ziyade endeks bileşenleri arasında yer değiştirmeler olur diye tahmin ediyorum. Teknolojiler değer kaybederken emtia devleri dengeleyecek şekilde yükselir belki? Yazıda söz edilen genç, bilinçsiz, heyecanlı, sabırsız ellerdeki spekülatif sermaye bence toplam içinde çok yüksek değil ama önemli hasarlar ve sarsıntılar elbette oluşabilir.

    Yazıdakiler hepimizin aklından geçen şeyler dedim, bu durumda hepimize bir eleştiride bulunayım. Şu anda çoğunluk tarihe, geçmişten geleceğe olacak şekilde çizgisel biçimde bakarak yorum yapıyor, bu bir hata. Aksi halde, bugünkü teknolojik gelişmeleri çok sayıda insan öngörmüş olmalıydı. Risk olarak algıladığımız bazı şeyler tam olarak kavrayamadığımız başka şeylerle sönümleniyor olabilir, tabi tersi de mümkün.

  7. Hocam, George Soros'un yıllar önce parlak bir yatırım teorisi ortaya attığından bahsetmiştim. Refleksivite teorisi olarak bilinen bu teori, piyasaların genellikle nesnel gerçeklikten ziyade gerçeklik algısı ile yönlendirildiğini ve yatırımcı algısının temel analiz için son derece önemli olduğunu; algıların fiyatları, fiyatların da temel rasyoları etkilediğini ve ardından da etkilenen temel rasyoların algıları yeniden şekillendirdiği ve böylece kendi kendini besleyen bir döngü yarattığını ortaya koyuyor. Bu süreç denge noktasından ne kadar uzaklaşırsa, bozulma o kadar büyük olur ve piyasalar iniş çıkışlara o kadar duyarlı hale gelir. George Soros "insanların algıları yanlış olabilir ve bu kötü sonuçlara yol açabilir" demiyor. Söylediği şey, yanlış algıların fiyatlar üzerinde çarpık bir etkiye yol açtığı, böylece değişime uğrayan temellerin yeni algılara ve bozulmaya neden olduğudur.
    26 Eylül 2025 de tüm portföy ile 61.95 den AKBNK aldım. Tek kağıt.

  8. Yapay zeka sektöründeki müthiş ralliye gelirsek, yeni bir teknolojinin vadettiği umut ve kazançlar anlaşılabilir bir şekilde çok yüksek değerlemelere yol açtı ve bu yüksek değerlemeler muazzam büyüklükte sermayeyi kendine çekti. JP Morgan Yatırım Stratejisi Grubu başkanının şu sözleri içerdiği ayrıntılar açısından incelemeye değer: "Oracle'ın hisseleri, OpenAI'nın yılda 60 milyar dolar yatırım vaat etmesinin ardından %25 arttı. Bu miktar, OpenAI'nın henüz kazanmadığı yani kasasında olmayan bir miktar olup Oracle'ın henüz inşa etmediği ve 4,5 GW (2,25 Hoover Barajı veya dört nükleer santrale eşdeğer) güç gerektiren bulut bilişim tesislerini sağlamak için kullanılacak. Ayrıca, borç-öz sermaye oranı halihazırda %500 olan Oracle'ın borçlanması daha da artacak. Bu oran Amazon'da %50, Microsoft'ta %30 ve Meta ile Google'da ise daha da düşük. Başka bir deyişle, teknoloji sermayesinin yatırım döngüsü değişmek üzere. " ~ Michael Cembalest, JP Morgan
    26 Eylül 2025 de tüm portföy ile 61.95 den AKBNK aldım. Tek kağıt.

Sayfa 21/22 İlkİlk ... 1119202122 SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •