Alıntı Originally Posted by 1prometheus Yazıyı Oku
Bir patron kendine ait bir şirketi getirip %80 veya %90 ı halka açık blr şirket ile birleştirecek;

Bu birleştirme ile halka açık şirketin çok büyük çoğunluk hissesine ele geçirecek,

Bu birleştirme ile halka açık şirketin hisse defter değerinin 3 kat eritecek (yanı yatırımcının elindeki senetin değerini 3 kat kendine doğru eritecek),

Bu birleştirme ile halka açık şirketi borç batağına sokacak,

Bu birleştirmeden önce kendine ait şirketin iki hoteli hukuksal olarak şirket dışına çıkma olasılıpı olmasına rağmen şirket birleşmesinde değerlendirmeye alınacak,

Bu birleştirmeden önce kendine ait şirketin diğer şirket ve kişilerden yüklü miktarda alacaklarını teminat altına almamış olacak ama aktif değer olarak şirket birleşmesinde değerlendirmeye alınacak,

Bu birleştirmeden önce abla kardeş baba eş dost herkes birleşen şirketten borç alarak şirketin bütün nakitini kendine aktaracak ve şirketi likitsiz ve yüksek finans borç altında bırakacak,

Sonrada bu şirketini getirip halka açık şirketle birleştirecek,
Helal olsun!

Sonrada ben çağrı falan da yapmam diyecek,
Helal olsun!

Sonrada Danıştay tamam Zeynep hanımın çağrı yükümlülüğü yok diyecek,
Helal olsun!

Sonrada Avukatkarı Danıştay piyasaya ders verdi diyecek.. ( SPK ya, BİST e, Şirket patronlarına, yatırımcılara iyi blr ders verilmiş miş)
Helal olsun!
Aynen öyle. Danıştay çağrı yükümlülüğünü iptal etti. Bloke lotlar çözüldü. Artık maalesef işler şirket yönetimi nasıl isterse öyle yürüyecek gibi görünüyor. Çünkü şirket avukatı Danıştay kararından sonra yaptığı açıklamada SPK'ya aba altından sopa gösterdi. Çağrı yükümlülüğü ve bloke edilen kotlar nedeniyle çok mağdur olunduğunu ve SPK'ya karşı cumhuriyet tarihinin en büyük tazminat davasını açabileceklerinden bahsetti.
Benim şahsi fikrim bu saatten sonra şirket sahipleri neyi nasıl yapmak isterlerse öyle yaparlar.