
Originally Posted by
alicemal
Dün bir arkadaşımla başka bir ilçeye bir iş görmek amaçlı gidiyoruz. Evden çıktık 100mt ilerde biraz yaşlıca başka bir komşuya denk geldik. Gezmeyi sever, oda bindi.
İlçeye giderken normal olarak deprem konusu açıldı, ben bizim ilçedeki kaçak 2 apartmanı söyledim, siyasetçiler namussuz dedim. Bizim ilçeyi cehape'nin azılı hırsız bir belediye başkanı yönetiyor. Ben belediyenin namussuzluğunu söyleyince gaza geldi.
Başladı akp yi övmeye.
Bir kaç cümlesinden sonra ona yüksek sesle "bak dedim ağır konuşurum konuyu kapa". Konuyu kapadı 500mt sonra arabadan indi.
Tipik "benim kötü adamım iyidir, senin kötü adamın şeytandır" durumu. Bunun temelinde sürü psikolojisi yatar. Bilinçli sürüler kendi kötülerini ortaya çıkarıp duruma göre eğitir veya ağır cezalandırır. Bilinçsiz sürüler kendi kötüleri ile bataklıkta yaşar ve normal görür. Bilinçli sürüler üretir, bilinçsiz sürüler talan yapar.
Bunu yazınca benzer anı aklıma geldi.
Eski tarihte aynı ilçeye giderken yolda yaşlı bir adamı almıştım. Adam Almanya da yerleşik Türk işçisi. Başladı Almanya'da kaç milyon Avro'ydu şimdi hatırlamıyorum. 4 ile 12 milyon Avro arası bir rakam söyledi, cami yaptırdık dedi. Ben "Okul yaptırdınızmı?" diye sordum.
Okul ülke refahını artırmak için yapılır, o ülkeyi yönetecek ve o ülkede yaşayacak gelecek nesilleri yetiştirirsin. Camiyi ise kendin için yaptırırsın, ya daha güzel, gösterişli, sıcak vb. yerde namaz kılmak için yada diğer tarafa yatırım için. (Tabi parayı verenin niyeti ayrı, parayı toplayıp cami yapacam diyenin niyeti ayrı.) Çocuk okulsuz yarım kalır, geçmiş nesillerin biriktirdiği mesleki bilgiyi öğrenemez ayrıca beyni zorlayarak gelişmesini sağlar, ama namazı evde de kılarsın ve beyni geliştirmez. Tanrı'ya evde de, camide de aynı mesafedesin. Önce okul, sonra cami.
100 metre sonra arabadan indi.
.
Yer İmleri