Türkiye Ekonomisi, Faiz, USD,BIST, Büyüme ve Makro Ekonomik Değerlendirmeler

[selka]

Demokrasiye inandığınızı biliyorum

Halkın çoğunluğunun seçtiği iktidarın aldığı kararları kabullenmek zorundasınız. Bu sizi onun hatalarına ortak etmiyor. Ama sonuçlarına ortak ediyor.

Bu nedenle bu ülkeden ayrılmak isteyen varsa üzülürüm ama kararına saygı duyarım.

Bugüne kadar iktidarın tüm kararlarına destek vermiş. Şimdi ortalık kötüleşince kaçmaya çalışan varsa bir daha dönmezler umarım. Onlardan ne buraya ne gittikleri yere hayır gelmez.



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Aynı fikirdeyim Sn.Egeli.. Lakin, memleket, devlet, millet ve hükümet kavramlarını ciddi bir şekilde karıştırdığımızı düşünüyorum..

Mesela bir apartmanı düşünün... Apartmanın kat malikleri vardır. Apartmanın asıl sahibi kat malikleridir... Apartmanı yönetmek için yönetici seçersiniz...

Burada kat malikleri millettir.. Apartman ise devlettir... Apartman yöneticisi ise Hükümettir.. Yönetici gelir, gider.. Baki olan Apartmandır.. Onu oluşturan maliklerdir.. Yöneticiye kızıp apartmanı terk etmek için Kat irtifakınızdan feragat etmeye benzetiyorum durumu...

Kat sizin neden siz gitmek zorundasınız ki...

Ama sonuçta gitmek isteyenlere bende saygı duyuyorum, gitmek istemedim mi? Çok istedim.. İmkan oldu mu? Defalarca?

ABD, Almanya, Kanada.. Ama tam gidelim mi konusunda kaldım, kaldık... Yapamadık.. Gidemedik.. Durduk...

Her ne kadar bozuk olursa olsun bu kat bizim dedik.. İki çocuğum var ve eşim ile burada yetiştirme kararı aldık...

Tercihimiz ülkemiz oldu.. Belki yanlış, belki doğru, zaman gösterecektir..

[tilkiii]

YURT DIŞINA GÖÇMEK

Türkiye 2001 krizi sonrası hızla toparlandı.. AKP hükümeti 2010 yılına kadar çok iyi iş çıkarmıştı... %36 ile aldıkları enflasyonu %4,50 lere kadar getirebilmişlerdi...

Duble yollar, duble köprüler, incik boncuk konakları, Audiler, BMW ler, Mercedesler, kapıda bekçiler, kapıcılar; lüküs hayat ohh ne rahat gel keyfine yan gelde yat! şeklinde bir hayat yaşarken bir tane allahın kulu ben yurtdışına gitmek istiyorum demiyordu...

2010 da belki FED parasal genişleme, belki ekonomik şahlanma anlamsız bir özgüven patlaması yaratmış, FED parti bitti, biz parayı geri istiyoruz demesine rağmen ülkede bunu ciddiye alacak bir tane adam dahi yoktu...,

Osmanlının Lale dönemindeki gibi bir lale soğanına şehirde tapu verildiği gibi 90 metre evlere 1 milyon TL öderken USD 1,25 TL idi...

Hükümet ergenekon, Balyoz, Sarıkız, Ayışığı, Poyrazköy gibi şimdi yalan dediği mahkeme konuları ile 2007-2008-2009-2010-2011 ve 2012 yıllarına kadar boşu boşuna uğraştı...

Tam 6 yıl sonra bu konular boş, bunları fetö icat etti dedi FETÖ ile savaş 2012 yılında başladı.

2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019 yıllarımızda Fetö yüzünden heba oldu...

Toplam 2001-2007 yılları süper ekonomik şahlanış 2007-2019 kayıp yıllar...

Alınan evlerin aidatları kiraları geçince, Enflasyon %25 lere çıkınca, her gün yiyeceğe, akaryakıta, elektiriğe, suya zam gelince, vergiler artırılınca, maaşlar cücük kalınca, satın alma gücü azalınca, faizler fırlayınca....

Banane ben oynamam... Ben küstüm yurtdışına gitmek istiyorum...

Aslında burada suçlu sadece hükümet değil ki; sen , ben, o, biz hepimiz suçluyuz...

Sonuçta otoyolda hamile bir kadını ve eşini belindeki silah ile darp edip, serbest bırakılınca bedava baklava sırasına giren hükümet yetkilileri mi?

Sen, ben, o, bizler...

Azıcık dik durun ya... Açsınız biliyoruz ama bir dilim baklava yemesen ölmezsin ya.. Ulan yedin diyelim 2 saat bir dilim baklava için sırada 500 kcal harcıyorsun aldığın baklavanın bir dilimi 250 kcal dir...

Teknik olarak ta zarardasın...

İnsan olarak ta zarardasın...

Şimdi ben yurtdışına gideceğim... Hadi ordan...

Yurtdışında yaşayan yığınla arkadaşım var.. Bir elleri asla balda diğer elleri yağda değilller...

Bir kere hiçbir Türk vatandaşı bir ABD li gibi çalışamaz.. Eşşek gibi çalışıyorlar.. ABD lilerin %30 u ikinci bir işte çalışmak zorundalar.. Hayat onlar içinde zor... Yurtdışına gidince sanki onların sana secde edip seni kral gibi karşılayacaklarını sanıyorsunya ben ona üzülüyorum...

Hayatının sonuna kadar orada 2.ci sınıfsın.. O kadar.. Ne kadar para kazanırsan kazan ne yaparsan yap, ne kadar akıllı olursan ol..

2.ci SINIFSIN... BİTTİ.. Tartışması yok... Adamın kafasını uçuramayacağına göre 2.ci sınıfsın.. Bunu kabullenmen lazım yoksa psikolojik hasta olursun...

İsveç te 25 yıldır yaşayan ODTÜ den arkadaşım var..

İsveç vatandaşı oldu... Arada görüşürüz.. Çifte vatandaş.. Bir ara dedim ki; Taşkın sen 15 senedir İsveç vatandaşın oğlum, bırak bu TC vatandaşlığını ne yapacan ne diye tutuyon demiştim....

Lafı kulağıma küpe olmuştu... Aynen şöyle dedi...

-TC vatandaşlığı benim sigortam Selçuk demişti... Bu isveç lilerin sağı solu belli olmaz, bunlar gelişmiş avrupalı filan ama bunlar kadar ırkçı bir millet yeryüzüne gelmemiştir.. Burada yabancılara her an herşeyi yapabilirler.. Ben 15 yıldır İsveç vatandaşıyım ama hala burada bunların yanında kendimi güvende hissetmiyorum, demişti...

Kelime kelime ile bunları demişti.. Ezberlemiştim, şok olmuştum....

Memleket bozuk, karşık, düzensiz...

Ama memleket, memlekettir abi... Ne kadar bozuk olursa olsun...

Memleket sevdasınını şuna benzetirim...


5 yıldızlı bir otele gidersin.. Her şey lükstür... 1 hafta kalırsın, sorunsuz , lüks ve güzel ama bir şey ek******.. Senin değildir...

Evine gelirsin.. Kötü bir semtte 3+1 dairendir.. Bir anda ferahlarsın.. Evim evim güzel evim dersin.. O anda o kötü semttedeki o kötü daire 5 yıldızlı otelin seni ferahlatamadığı kadar seni ferahlatır...

Çünkü o kötüde olsa senindir... Seni özgür kılar...

İşte Özgür olmak budur....

İsvec te 25 yıl yaşayıp da ahkam kesmesin bize zırtapoz.
Gelsin burada baklava sırasına girenlerle yaşasın.
Ne uyuz oluyorum boylelerine.

En ağır küfürleri ediyorum


General Mobile 4G cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

[Egeli]

Aynı fikirdeyim Sn.Egeli.. Lakin, memleket, devlet, millet ve hükümet kavramlarını ciddi bir şekilde karıştırdığımızı düşünüyorum..

Mesela bir apartmanı düşünün... Apartmanın kat malikleri vardır. Apartmanın asıl sahibi kat malikleridir... Apartmanı yönetmek için yönetici seçersiniz...

Burada kat malikleri millettir.. Apartman ise devlettir... Apartman yöneticisi ise Hükümettir.. Yönetici gelir, gider.. Baki olan Apartmandır.. Onu oluşturan maliklerdir.. Yöneticiye kızıp apartmanı terk etmek için Kat irtifakınızdan feragat etmeye benzetiyorum durumu...

Kat sizin neden siz gitmek zorundasınız ki...

Ama sonuçta gitmek isteyenlere bende saygı duyuyorum, gitmek istemedim mi? Çok istedim.. İmkan oldu mu? Defalarca?

ABD, Almanya, Kanada.. Ama tam gidelim mi konusunda kaldım, kaldık... Yapamadık.. Gidemedik.. Durduk...

Her ne kadar bozuk olursa olsun bu kat bizim dedik.. İki çocuğum var ve eşim ile burada yetiştirme kararı aldık...

Tercihimiz ülkemiz oldu.. Belki yanlış, belki doğru, zaman gösterecektir..

Bazen insan bunaldığında hava alması gerekir.
Kuralların bu kadar sık ve orta sınıfın aleyhine değiştiği ülke insanı yorar. İnsanların biraz hava alması iyidir.
Ne zaman babama gitmek istiyorum desem. Babam sen gidersen o giderse kim kalacak bu ülkede diyor. Sizde aynı düşüncedesiniz sanırım



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[selka]

Bazen insan bunaldığında hava alması gerekir.
Kuralların bu kadar sık ve orta sınıfın aleyhine değiştiği ülke insanı yorar. İnsanların biraz hava alması iyidir.
Ne zaman babama gitmek istiyorum desem. Babam sen gidersen o giderse kim kalacak bu ülkede diyor. Sizde aynı düşüncedesiniz sanırım



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Geçenlerde Şırnak-Cizre de görevli idim.. 1 hafta kaldım oralarda.. Yıl 2019 da gördüm oraları.. Bir de oraların 1919 da ki hallerini hayal ettim...

Aklıma hemen Atatürk geldi.. Ne büyük mücadeleci, devrimci adammış.. Ülkeden asla ümidi kesmemiş.. Güneydoğusu ile Doğusu ile hemde 100 yıl önceki halleri ve durumları ile kurtarabilirim, muassır medeniyet seviyesine getirebilirim demiş..

Mücadeleyi asla bırakmamış.. Önce karada konvasiyonel savaş ile başlamış sonra modernleşme savaşı ile.....

2019 yılında, Şırnak'ta Cizre 'de gezerken bir an ümitsizliğe kapıldım... Muassır medeniyetler seviyesine ulaşamayacağız diye...

Ya Atatürk'te 1919'da benim gibi düşünse idi, bu memleketin milletin hali sonu ne olurdu?

Elbette Atatürk değiliz, ama;

Sonuçta Atatürk'te sizin benim gibi etten, kemikten bir canlı... Ama bırakmamış, terk etmemiş...

Hani Timur un bir lafı vardır ya!

Bir çivi, bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir cengaveri, bir cengaver bir orduyu, bir ordu bir ülkeyi kurtarır diye..

Evet sn.Egeli aynen babanız gibi düşünüyoruz...

[ruzgarsorfu]

YURT DIŞINA GÖÇMEK

Türkiye 2001 krizi sonrası hızla toparlandı.. AKP hükümeti 2010 yılına kadar çok iyi iş çıkarmıştı... %36 ile aldıkları enflasyonu %4,50 lere kadar getirebilmişlerdi...

Duble yollar, duble köprüler, incik boncuk konakları, Audiler, BMW ler, Mercedesler, kapıda bekçiler, kapıcılar; lüküs hayat ohh ne rahat gel keyfine yan gelde yat! şeklinde bir hayat yaşarken bir tane allahın kulu ben yurtdışına gitmek istiyorum demiyordu...

2010 da belki FED parasal genişleme, belki ekonomik şahlanma anlamsız bir özgüven patlaması yaratmış, FED parti bitti, biz parayı geri istiyoruz demesine rağmen ülkede bunu ciddiye alacak bir tane adam dahi yoktu...,

Osmanlının Lale dönemindeki gibi bir lale soğanına şehirde tapu verildiği gibi 90 metre evlere 1 milyon TL öderken USD 1,25 TL idi...

Hükümet ergenekon, Balyoz, Sarıkız, Ayışığı, Poyrazköy gibi şimdi yalan dediği mahkeme konuları ile 2007-2008-2009-2010-2011 ve 2012 yıllarına kadar boşu boşuna uğraştı...

Tam 6 yıl sonra bu konular boş, bunları fetö icat etti dedi FETÖ ile savaş 2012 yılında başladı.

2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019 yıllarımızda Fetö yüzünden heba oldu...

Toplam 2001-2007 yılları süper ekonomik şahlanış 2007-2019 kayıp yıllar...

Alınan evlerin aidatları kiraları geçince, Enflasyon %25 lere çıkınca, her gün yiyeceğe, akaryakıta, elektiriğe, suya zam gelince, vergiler artırılınca, maaşlar cücük kalınca, satın alma gücü azalınca, faizler fırlayınca....

Banane ben oynamam... Ben küstüm yurtdışına gitmek istiyorum...

Aslında burada suçlu sadece hükümet değil ki; sen , ben, o, biz hepimiz suçluyuz...

Sonuçta otoyolda hamile bir kadını ve eşini belindeki silah ile darp edip, serbest bırakılınca bedava baklava sırasına giren hükümet yetkilileri mi?

Sen, ben, o, bizler...

Azıcık dik durun ya... Açsınız biliyoruz ama bir dilim baklava yemesen ölmezsin ya.. Ulan yedin diyelim 2 saat bir dilim baklava için sırada 500 kcal harcıyorsun aldığın baklavanın bir dilimi 250 kcal dir...

Teknik olarak ta zarardasın...

İnsan olarak ta zarardasın...

Şimdi ben yurtdışına gideceğim... Hadi ordan...

Yurtdışında yaşayan yığınla arkadaşım var.. Bir elleri asla balda diğer elleri yağda değilller...

Bir kere hiçbir Türk vatandaşı bir ABD li gibi çalışamaz.. Eşşek gibi çalışıyorlar.. ABD lilerin %30 u ikinci bir işte çalışmak zorundalar.. Hayat onlar içinde zor... Yurtdışına gidince sanki onların sana secde edip seni kral gibi karşılayacaklarını sanıyorsunya ben ona üzülüyorum...

Hayatının sonuna kadar orada 2.ci sınıfsın.. O kadar.. Ne kadar para kazanırsan kazan ne yaparsan yap, ne kadar akıllı olursan ol..

2.ci SINIFSIN... BİTTİ.. Tartışması yok... Adamın kafasını uçuramayacağına göre 2.ci sınıfsın.. Bunu kabullenmen lazım yoksa psikolojik hasta olursun...

İsveç te 25 yıldır yaşayan ODTÜ den arkadaşım var..

İsveç vatandaşı oldu... Arada görüşürüz.. Çifte vatandaş.. Bir ara dedim ki; Taşkın sen 15 senedir İsveç vatandaşın oğlum, bırak bu TC vatandaşlığını ne yapacan ne diye tutuyon demiştim....

Lafı kulağıma küpe olmuştu... Aynen şöyle dedi...

-TC vatandaşlığı benim sigortam Selçuk demişti... Bu isveç lilerin sağı solu belli olmaz, bunlar gelişmiş avrupalı filan ama bunlar kadar ırkçı bir millet yeryüzüne gelmemiştir.. Burada yabancılara her an herşeyi yapabilirler.. Ben 15 yıldır İsveç vatandaşıyım ama hala burada bunların yanında kendimi güvende hissetmiyorum, demişti...

Kelime kelime ile bunları demişti.. Ezberlemiştim, şok olmuştum....

Memleket bozuk, karşık, düzensiz...

Ama memleket, memlekettir abi... Ne kadar bozuk olursa olsun...

Memleket sevdasınını şuna benzetirim...


5 yıldızlı bir otele gidersin.. Her şey lükstür... 1 hafta kalırsın, sorunsuz , lüks ve güzel ama bir şey ek******.. Senin değildir...

Evine gelirsin.. Kötü bir semtte 3+1 dairendir.. Bir anda ferahlarsın.. Evim evim güzel evim dersin.. O anda o kötü semttedeki o kötü daire 5 yıldızlı otelin seni ferahlatamadığı kadar seni ferahlatır...

Çünkü o kötüde olsa senindir... Seni özgür kılar...

İşte Özgür olmak budur....

Ailecek çifte pasaportumuz var ve dolayısıyla AB vatandaşı sayılıyoruz. Ara sıra gitmeyi düşünmüyor değiliz ama o kadar işte. Devamını getiremiyoruz ve getiremedik bir türlü. Orada olan tanıdıklarla ara sıra konuşuyoruz ve bu yukarıdaki benzer konuşmalar oluyor. Özellikle Almanya ve İngiltere için. Hollanda daha çok uluslu ve daha rahat denilebilir.

İşi ve düzeni olanlar için çok kolay bir karar değil herşeyi bırakıp gitmek. Yeni mezun ve iş arayan birisi için bir nebze...

[selka]

Ailecek çifte pasaportumuz var ve dolayısıyla AB vatandaşı sayılıyoruz. Ara sıra gitmeyi düşünmüyor değiliz ama o kadar işte. Devamını getiremiyoruz ve getiremedik bir türlü. Orada olan tanıdıklarla ara sıra konuşuyoruz ve bu yukarıdaki benzer konuşmalar oluyor. Özellikle Almanya ve İngiltere için. Hollanda daha çok uluslu ve daha rahat denilebilir.

İşi ve düzeni olanlar için çok kolay bir karar değil herşeyi bırakıp gitmek. Yeni mezun ve iş arayan birisi için bir nebze...

Kesinlikle +1

[ryland]

Aynı fikirdeyim Sn.Egeli.. Lakin, memleket, devlet, millet ve hükümet kavramlarını ciddi bir şekilde karıştırdığımızı düşünüyorum..

Mesela bir apartmanı düşünün... Apartmanın kat malikleri vardır. Apartmanın asıl sahibi kat malikleridir... Apartmanı yönetmek için yönetici seçersiniz...

Burada kat malikleri millettir.. Apartman ise devlettir... Apartman yöneticisi ise Hükümettir.. Yönetici gelir, gider.. Baki olan Apartmandır.. Onu oluşturan maliklerdir.. Yöneticiye kızıp apartmanı terk etmek için Kat irtifakınızdan feragat etmeye benzetiyorum durumu...

Kat sizin neden siz gitmek zorundasınız ki...

Ama sonuçta gitmek isteyenlere bende saygı duyuyorum, gitmek istemedim mi? Çok istedim.. İmkan oldu mu? Defalarca?

ABD, Almanya, Kanada.. Ama tam gidelim mi konusunda kaldım, kaldık... Yapamadık.. Gidemedik.. Durduk...

Her ne kadar bozuk olursa olsun bu kat bizim dedik.. İki çocuğum var ve eşim ile burada yetiştirme kararı aldık...

Tercihimiz ülkemiz oldu.. Belki yanlış, belki doğru, zaman gösterecektir..

Apartman sahipsiz kalmışsa ya..
her türlü hukuksuzluğa her türlü talana rağmen kör topal gidiyosa!..

Bence şunu atlıyorsunuz, İnsanların sıkıldığı bol para devri bitti artık lüks ev alamıyor, lüks araçları ya da orta sınıf bi araba bile 150-200 binden başlar olmuş o zaman hadi yurt dışına gidelim durumu değil ki..

Çok Çok iyi şartlarla yaşayan eski patronum aldı çoluğunu çocuğunu İngiltereye yerleşti, öyle aman aman paraya ihtiyacı olan biri hiç değildi.. dünyalığını yapmış, kendince düzenini oturtmuş... oldukça eğitimli görmüş geçirmiş insanlar bunlar.. kaç yaşından sonra niye o sıkıntıya girsin, salak mı..

İnsanlar geleceğinden endişe ediyor artık kendini geç, çoluğu çocuğu için..

bi yazınız da demişsiniz TR'de dışında ikinci sınıf vatandaşsınız..

sıkıntı burada da ikinci sınıf bile olamamak.. sınıf bile olamamak..

Mal güvenliği yok Can güvenliği yok. insan hayatının değeri SIFIR, Adalet gebermiş.. Adalet mülkün temeli falan değil, orda diyodur iyi kötü hukuk, iyi eğitim, saygı, kurallar vs..

BURDA NE VAR... boş hamaset geliyo artık benim gibi milliyetçi için bile kusura bakmayasın...

Bazıları için başarıdır doları dizginlediler, iyi olucak galiba falan.. oysa benim büyük resimde toplum dönüşüyor, dönüştürülüyor, kamplaşıyor, kuralsızlık dizboyu, bi balıkçıda yemek yerken ailenle, bir it sürüsü tarafından saldırıya uğrayıp kafanı yarabiliyorlar, ölümden kılpayı kurtulabiliyosun ama her ne hikmetse şehrin en merkez noktasında polis bulamıyosun mesela!...

gerçi hangi birini yazacaksın ki hergün ayrı bi vahşet.. Güneyde başımıza örülmeyi bekleyen çorap duruyo orda hala bu arada..

Hani bi abi vardı, filmde "Bunlar hiçbirşey değil, Daha büyük şeyler olacak" derdi, için Allah ömür verirse onları da görürüz herhal.. hedef 2023müş malum!!!

[gundwane]

Yurtdışına gidenlerin anlatımları körlerin fil tutma tarifleri gibi
Diğer yandan yurtdışına gidenlerin anlatımlarını dinleyenlerin de anlama kapasitelerine bakmak lazım tabi..
Adam var yurtdışına gitmiş TR nin ne menem bir yer olduğu görmüş
Ne demesini bekliyorsun sorana barbaros şansal mı olsun..

Adam var vasıfsız gitmiş hayaller ile başlamış sürünmeye abi sakın gelmeyin.
Adam var eğitimli 2 dil var dünya görüşü batı mühendis şu bu..
Gidiyor cillop gibi de yaşıyor..

Herkesin her dediğine inanmayın olduğu gibi de 1 e 1 almayın dediklerini..