Avustralya’nın en büyük ticaret ortağının Çin olmasına rağmen Çin’e karşı deprem etkisi yaratacak ve sonuçları çok riskli olan bir süreci ABD talebi ile başlatıyorlar. Bu gelişme ABD’nin giriştiği Kore, Vietnam, Körfez Savaşı ve 11 Eylül sonrası tüm askeri harekatlara muharip rolde katılmış olmalarından çok farklı. Hatırlatalım Avustralya’nın Çin’e her gün 430 milyon dolar ihracatı, 231 milyon dolar da ithalatı var. Yani kendi lehine bir durum var. Şimdi Avustralya ABD’nin teşvikiyle dakikada yarım milyon dolar ticareti olduğu bir ülkeyi karşısına alacak paktlaşma ve silahlanma sürecine giriyor. Bu hamleye Çin’in çok daha büyük silahlanama projeleri ile karşılık vereceğini söyleyebiliriz................
..........ABD’nin sözde en yakın müttefiklerini kendi çıkarları için nasıl kenara ittiğini AUKUS’tan daha güzel örnekleyen bir gelişme olmamıştır. Bu arada AB Komisyonu'nun son kararı ile Türkiye’nin 'Komşuluk ve Genişleme Müzakereleri Genel Direktörlüğü' bölümünden çıkarılarak Ortadoğu ve Kuzey Afrika birimine kaydırılması AB tam üyelik hayalleri olanlara büyük yıkım olmuştur. Birimde Cezayir, Mısır, İsrail, Ürdün Lübnan, Libya, Fas, Suriye, Tunus ve Filistin var. AB'nin aldığı bu karar sevindiricidir. Artık Türkiye siyaset üstü bir AB kararı almak durumundadır. Üyelik müzakere sürecinden derhâl çıkılmalı, Gümrük Birliği anlaşması acilen gerçekçi bir formatta yeniden tanımlanmalıdır. Amiral Mustafa Özbey’in ifadesi ile İngiltere’nin terk ettiği bir oluşumun kapısında dilenci gibi beklemek onurlu bir davranış değildir. Türkiye, içimizdeki mandacıların baskısıyla ABD’den ve AB’den daha çok Amerikan ve AB’nin çıkarlarını savunma hastalığından vaz geçmelidir.
Yer İmleri