Sayfa 2083/2309 İlkİlk ... 1083158319832033207320812082208320842085209321332183 ... SonSon
Arama sonucu : 18470 madde; 16,657 - 16,664 arası.

Konu: Nuri ile Ayva Tatlısı: Dikkat çiğ yemeyiniz!

  1. Artık Mısır'da, Sisi ayakta kalamaz. Sisi'yi, aynen HTŞ gibi, radikal İslamcılar devirecekler.
    İşte bu olduğunda, İsrail, güvenliğini sağlayabilmek için Sina'yı, Kızıldeniz'e kadar ele geçirmek zorundadır. Ahmak Bünyamin, Mısır'a saldırmak zorunda, işte bunun için Şam'a giremedi.

    MHP lideri Devlet Bahçeli
    Golan’da diş gösterenlerin, Şam’a parmak sallayanların azı dişini Kudüs’te sökmek sadece bir zaman meselesidir.
    İsrail'in kaderi, artık sadece bir zaman meselesidir. İsrail'in kaderini ayvagübekli yazdı: YOK OLACAK...
    Öncesinde, İsrail'in Batı Şeria'da tasmalı bir iti var. O düşmeli, dış dinamik boşluk bırakmaz. Şuan Mahmut Abbas'la ilgili haberler okuyorum. Bünyamin koruyabiliyorsa, o iti korusun bakalım.
    @erefefik

  2. DAANES representation in Europe
    @AANES_rep_eu
    🟡 SDF: The operation Martir Aziz Arab started it's victorious advance over the region of #Manbij. The #SNA #Turkish backed mercenaries fled from many localities and are failing to resist the #SDF offensive.
    🔗https://aanes-rep-eu.com/news/update...recover-manbij


    Sadece Münbiç-Tişrin değil, Fırat'ın batısına geçtiler ve geniş bir alanda harekat yürütüyorlar.
    @erefefik

  3. Çok haber var, yazmak istemiyorum. Sosyal medyadan takip edilebilir. Bu geceki olaylar siyaseten önemli. Tabii haberler doğruysa...
    Olayların siyasi tarafını değerlendirirken, basit bir milliyetçi gibi değil de siyasi olgunluğa ulaşmış bir şekilde değerlendirmekte faydalar vardır. Devletimiz çok güçlüdür, güçlü devletler, bazı durumlarda kaybederek, kazanırlar. Emperyal bir güç olmak bu sayede mümkündür.
    @erefefik

  4. Turgay Ciner medyadan çekildi.
    Habertürk-Show Tv satıldı.
    Yeni sahip, Can Grup...
    Ağrı Doğubayazıt'lı Zamancan Can.
    İstanbul Bilgi Üniversitesi, İTÜ ETA Vakfı
    Doğa Koleji,
    Mediza Hastanesi sahibi...
    Enerji & Petrol alanlarında yatırımları var...
    Önemli haber...
    @erefefik

  5. Odak TV
    @OdakTV1
    ·
    9s
    🚨Mısır’da darbeci Sisi karşıtı sokak eylemleri başladı.
    @erefefik

  6. Furkan Bölükbaşı
    @furkancerkes
    Neden Numan Kurtulmuş beyi eleştiriyorum.

    Kefenin bir tarafında İsrail tarafından katledilen Gazzeli bebekler var.

    Diğer tarafında katledilen Gazzeli bebekleri savunurken şehit düşenlere “tecavüzcüler” diyerek hakaret eden bir siyonistle güle oynaya fotoğraf paylaşan Numan Kurtulmuş.

    Şahsım adına katledilen Gazzeli bebekler bende daha ağır geliyor.

    Gazzeli bebekleri satarak suskun kalamıyorum.

    Eğer Numan bey için de katledilen Gazzeli bebekler daha ağır geliyorsa derhal fotoğraf çektirdiği siyonisti tanımadığını ilan etmeli ve açıkça telin etmelidir.

    Yok katledilen Gazzeli bebekler umrunda değilse keyfi bilir. Biz eleştirimizi yapmaya devam ederiz.


    21 bin çocuk şehit ettiler, bilerek ve isteyerek, inançları böyle. Bu çocukların 3 bini daha bir yaşını doldurmamış.
    Yazdıydım Numan Kurtulmuş'u.
    @erefefik

  7. GaGa
    @GaGa_Haber
    ·
    21 Ara
    Seda Sayan, Dubai'ye yerleşmek için Sarıyer'deki villasını 7 milyon dolara satışa çıkardı.


    20 yaşına dönmüş. Kendisinden 25 yaş küçük kocası daha yaşlı görünüyor. Korku ve yalan imparatorluğu...
    @erefefik

  8. Kemal TÜRK
    @NUH_Kemal_
    Ahmet Efendi'nin eşi Şaziye Hanım bağ evinde çamaşır yıkamaktadır. Her çamaşır gününde bağ evinde, çamaşırların kaynatıldığı açık ateşte gözleme yapılır ve çay demlenir,çamaşır gününün yorgunluğu atılmaya çalışılırmış.
    İşte böylesi bir günde meraklı bir ODTÜ'lü öğrenci +
    çamaşır yıkayan Şaziye Hanım'ı görür ve bağ evini görmek için izin ister. Şaziye Hanım öğrenciye izin verir ve ardından da yaptığı gözleme ve çayı ikram eder. Öğrenci ısrarla ücret ödemek ister. Şaziye Hanım da ısrarla reddeder.

    Sonunda öğrenci gelecek hafta sonu arkadaşlarıyla buraya gelmek istediğini söyler. Tek koşul ise Şaziye Hanım'ın bu kez ikramlar karşısında ücret almasıdır. Nitekim öyle de olur..
    Giderek artan yoksulluk içinde misafir grubunun bıraktığı para oldukça işe yarar niteliktedir.

    Böylece Şaziye Hanım bu işi sürekli yaparak aileye ekonomik destek sunmaya karar verir. Bağ evinin bildiğimiz işlevine kavuşmasının öyküsü de, işte böylesi ilginç bir öyküdür. Yıl 1963'tür.
    Papazınbağı adı sonradan çıkar...

    Bu bölgede geçmişte Hıristiyan nüfus yaşadığı ve alanın çok yakınında kilise olduğu için, bag işletmeye açıldıktan ve çok rağbet görmeye başladıktan sonra, bazı rakipleri, "oraya gitmeyin orası papazınbağı" diye bir söylenti yaymaya başlarlar. Bu söylenti amacına ulaşmaz.

    Halk burayı çok sever ve vazgeçmez. Ama adı halk arasında Papazınbağı olarak bilinmeye ve bu adla sevilmeye başlanır. Aile bağ evini satmamakta direnir..
    Zamanla bağevi kentin rantı en yüksek alanında, adeta yalıtılmış, dokunulmamış, gizli bir cennet bahçesi olarak kalır.

    Beton cehennemi içinde doğal bir cennet..
    İşte o zaman beton ve para ile doğa ve insan sevgisi, karşılıklı sert bir mücadeleye girer. Papazın bağına çok güçlü talipler çıkar. Aileye büyük paralar teklif edildiği gibi sıklıkla aba altından sopa da gösterilir. Ama aile direnir.

    Bu güzel cennet bahçesini betona teslim etmek istemez. 1994 yılında ise "Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"na başvurarak Papazınbağı'nı 1. dereceden doğal sit alanı ilan edilmesini sağlarlar. Papazınbağı kurtulmuştur.

    Girişinde kuş sesleri, horoz sesleri ve küçük bir derenin huzur veren şırıltısı misafirlerini karşılardı.. Papazın bağında doğa sesinden başka hiç bir mekanik ses duyamazdınız.Yalnızca doğanın o eşsiz melodisini işitirdiniz.

    Asırlık çam, çınar, dut, Ankara armudu, Ankara ayvası, üvez, ceviz ve muşmula ağaçlarıyla süslenmiş 14 bin m2'lik küçük bir cennet adacığıydı burası..
    Üstelik de tam şehrin göbeğinde.....
    Alıntı ve derlemedir.
    Buraya 1995'de bir kez gittiydim. Güzeldi. Sağ kalmış burası.
    Taksim, Ayazpaşa'da, Alman Konsolosluğu'nun arkasında bu kadar büyük olmasa da buraya benzer bir yer vardı: Cennet Bahçesi. Babil'in asma bahçeleri gibiydi, kot farkı olduğundan, kat kat bahçeleri vardı.
    Yerler çakıl taşlarıyla kaplı, ağaçların gölgelerinde eski tahta masalar, eski tahta sandalyeler, muhteşem boğaz manzarasına karşı buz gibi bira içilirdi. Geceleri irakı- balık. Kimseler bilmezdi. Aslında çay bahçesiydi, acıbadem şerbeti falan da olurdu. Yazın en sıcak günlerinde, Ayaspaşa'nın püfür püfür esintisi, akşamları hırkayı giydirirdi.
    Çıngıraklı Yalçın Hocam'ı ilk orada gördüydüm. Ömer Uluç'la orada tanıştıydım. Abidin Dino ve Melih Cevdet Anday'ı orada gördüydüm, çok yaşlıydılar.
    10 seneden fazla oldu, önünden bir geçeyim dediydim, üzerinde cam kaplama, garip bir bina, Cennet Bahçesi cinayete kurban gitmiş, öldürmüşler. Hüngür hüngür ağlama geldiydi.



    @erefefik

Sayfa 2083/2309 İlkİlk ... 1083158319832033207320812082208320842085209321332183 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •