-
Sean Connery'nin rol aldigi aksiyon-macera Insan Iki Kere Yasar (You Only Live Twice), 12 Haziran 1967 tarihinde Londra'da vizyona girdi.

-
Roman Polanski'nin yonettigi, Mia Farrow, John Cassavetes ve Ruth Gordon'in rol aldigi Rosemary'nin Bebegi (Rosemary's Baby) 12 Haziran 1968 tarihinde vizyona girdi.


-
Kutsal Hazine Avcilari (Indiana Jones Raiders of the Lost Ark), 12 Haziran 1981 tarihinde vizyona girdi.

-
Amerikali yazar ve motivasyon kocu Felice Leonardo 'Leo' Buscaglia'nin olum yildonumu (12 Haziran 1998)
"Resim ogretmeni obur siniftan bize kosarak gelir, ancak basini biraz egerek selam verme firsati bulur ve konusmaya baslardi: 'Cocuklar, bugun bir agac resmi cizecegiz. Kara tahtaya yaklasir, buyuk bir yesil top ve kucuk bir kahverengi govde halince kendi agacini cizerdi. Elma sekeri bicimindeki o agaclari dusunun. Yasamim boyunca ben bu bicimde bir agaci hic gormedim. Oysa ogretmen agacini boyle cizer ve 'Haydi cocuklar, siz de cizin' derdi. Herkes ugrasmaya baslar, resmi cizerdi.
O kucuk yasta bile bir sagduyunuz varsa, kadin ogretmenin sizden onun agacini cizmenizi istedigini sezinlerdiniz. Cunku cizimde onun agacina yakinlastikca daha iyi notlar alirdiniz. Eger bu durumu daha birinci inifta sezinlemisseniz, kucuk bir elma sekeri sekli cizer ve ogretmen de, 'Oh! Bu cok guzel olmus. Neredeyse Tanrisal bir agac!' derdi. Oysa siniftan, bu ogretmenin yasaminda hic agacç gormemis oldugunu anlayacak kadar agaclari taniyan ogrenciler de cikardi. Boyle ogrenciler agaca tirmanmis, govdesini kollariyla sarmis, dalindan yere dusmus ve agacin yapraklari arasinda esen ruzgarin sesini dinlemis cocuklar olurdu. Bunlar agaci gercekten tanir ve elma sekeri olmadıigini bilirlerdi! Bu yuzden once ellerine mor, sari, turuncu, yesil ve morumsu kirmizi renkleri alir; sonunda guzel ve farkli bir resim cizip ogretmene verirlerdi. Kadin boyle bir resme bakar bakmaz cocuğa haykirıidi: Beyni arizali cocuk seni!"

"The art teacher comes racing in from another class and has time only to nod to the teacher, turn around and say, 'Boys and girls, today we are going to draw a tree.' She goes to the blackboard, and she draws her tree which is a great big green ball with a little brown base. Remember those lollipop trees? I never saw a tree that looked like that in my life, but she puts it up there, and she says, 'All right, boys and girls, draw.' Everybody gets busy and draws.
If you have any sense, even at that early age, you realize that what she really wanted was for you to draw her tree, because the closer you got to her tree, the better your grade. If you already realized this in grade one, then you handed in a little lollipop, and she said, 'oh, that’s divine.' But here’s Junior who really knows a tree as this little woman has never seen a tree in her life. He’s climbed a tree, he’s hugged a tree, he’s fallen out of a tree, he’s listened to the breeze blow through the branches. He really knows a tree, and he knows that a tree isn’t a lollipop! So he takes purple and yellow and orange and green and magenta crayons and he draws this beautiful freaky thing and hands it in. She takes one look and shrieks. 'Brain damaged!' ”
-
Baskanlik Ozgurluk Madalyasi sahibi, Akademi Odullu Amerikali aktor Eldred Gregory Peck'in olum yildonumu (12 Haziran 2003)
-
Sen ruzgardan sirilsiklam
iniyorsun kara merdivenlerini meyhanenin
benim uzakcil bir gogumde
guzel saclarin diri gozlerine dokulmus.
Liman ve ruzgar kokusu simdi
dumanli meyhanede
ve oylumlayip bedenleri
beyaz denizciler sevindiren
ozgur ruzgar

Le nere scale della mia taverna
tu discendi tutto intriso di vento.
I bei capelli caduti tu hai
sugli occhi vivi in un mio firmamento remoto.
Nella famosa taverna
ora è l’odore del porto e del vento.
Libero vento che modella i corpi
e muove il passato ai bianchi marinai.
Sandro Penna
-
Nisan gogu altinda kuskuludur dirligim
kimildar simdi acik yesiller
gelisi guzel esen ruzgarda,
uyur sular hala
ama acik gibidir gozleri
Kosar cocuklar cayirda
dagitir sanki hepsini ruzgar
ne ki yuregimdir tek daginik benim
kala kala bu yurege
yesile iz birakmis beyaz gomleklerinden
(ah genclik) bir simsek kalir canli mi canli

Sotto il cielo di aprile la mia pace
è incerta. I verdi chiari si muovono
sotto il vento a capriccio.Ancora dormono
l'acque ma, sembra, come ad occhi aperti.
Ragazzi corrono sull'erba,e pare
che li disperda il vento. Ma disperso
solo è il mio cuore cui rimane un lampo
vivido(oh giovinezza) delle loro
bianche camicie stampate sul verde.
Sandro Penna
-
Ingiliz hiciv romancisi ve oyun yazari (Madam d'Arblay / Frances Burney)Fanny Burney’in dogum yildonumu (13 Haziran 1752)
“Dusuncelerimin, yasantilarimin, tanidiklarimin, hareketlerimin hikayesini, zamanin hafizadan daha cevik davrandigi saate elimde bulundurmak istemem beni gunluk tutmaya zorluyor. Bu gunluge her dusuncemi gecirmeliyim, tum kalbimi acmaliyim.”

“To have some account of my thoughts, manners, acquaintance and actions, when the hour arrives in which time is more nimble than memory, is the reason which induces me to keep a journal: a journal in which I must confess my every thought, must open my whole heart!”
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri