Sayfa 251/367 İlkİlk ... 151201241249250251252253261301351 ... SonSon
Arama sonucu : 2933 madde; 2,001 - 2,008 arası.

Konu: Tarihte bugün ve viop

  1. Abi benim bulundugum yerde internet cekmiyor.

    Bu basligin miadi doldu, Entegral huber basligini yeniden acacam da hevalar serinlesin diye bekliyon.

    Fakat oyle onemli huberler var ki sirf buraya bunlari yazmak icin indim asagi, yoksa daglarda geziyon.

    En onemli huber bizim 4 milgem gemisi ve 30 atak helikopteri Pakistan'a satmamiz.

    Ne didiydik Tsk Afpak bolgesinde yani Afganistan-Pakistan ile Cin ve Hindistan arasinda gorev alabilir. Bizim silahlar once gidiyor.
    Tabii bu hubere farkli yorumlar yapilabilir.

    Mesela beton ekonomisi, beton ekonomisi deniliyor. Peralar betona gomulmustu ya, iste o betona gomulen peralar savunma sanayini desteklemisti. Savunma sanayi, taarruz helikopteri ve karakol gemisi ihrac edecek noktaya geldi ve ihracatlar yapildi. Ic siyasette boyle yorumlar da yapilabilir.

    Bu baslik "gelecegi gormeyi ya da yakin bir kestirim yapmayi" hedefliyor.

    Gecmis ve yasadigimiz anda hersey yalan, dolan, iftira ile ustu kapatilmis oldugu icin gelecegi goremiyoruz.

    Hayat dedigimiz bu program boyle calisiyor. Gercek; ustu kapatilmis, orulmus, ulasmanin zor oldugu bir yerde. Allah, gelecegi kolayca gormemizi istemiyor.
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  2. Ingiltere'de Bretix sebebiyle gerceklesen istifa huberleri cok onemliydi.

    Bizim borsa tepetaklak oluverdi. Sonra yeniden toparladi. Londra'da ciddi bir tepisme yasandi.

    Ayni anda da Ednan hocama operasyon geldi.

    Olaylar hep birbirina bagli abi. Trump'un Teresa'ya destegi, Merkel'in "Mesut Ozil'in cok degerli bir futbolcu oldugunu soylemesi", Almanya'nin Ingiltere'ye mesaji Putin uzerinden vermesi...

    Gercegi bulmanin tek yolu var, tum bu olaylari iceren komplolar yazmak ve bu komplolar uzerinde surekli tadilatlar yapmak.
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  3. Adnan hoca operasyonu ile eş zamanli asagidaki huber de gozume takilmisti.

    http://m.haber7.com/amphtml/dis-poli...l-turkiyeyi-de

    İngiltere'nin çok satan gazeteleri bugün korkunç bir iddiayı gündeme getirdi. 2005 yılında Londra'da intihar saldırısı yapan teröristin hala aranan eşi Samantha Lewthwaite'in intihar bombacıları yetiştirerek aralarında Türkiye'nin de olduğu birçok ülkeye saldırı hazırlığında olduğu iddia edildi.
    Gazete, şifrelenmiş yazışmalar, telefon kayıtları ve yabancı istihbarat birimlerinin raporlarına dayandırdığı haberde 30 teröristin İngiltere, Yunanistan, Türkiye, Kıbrıs, İspanya Sahilleri ve Kanarya Adaları’nı hedef aldığı gündeme getirildi.
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  4. Aralarda unuttugum baska haberler de var. Beni en cok etkileyen bir kisinin ölüm haberi oldu. Daha once yaptigi bir soylesde soyledikleri derinden etkiledi.

    https://ahvalnews.com/tr/anthony-bou...tta-kalmaliyim

    Bourdain'in son söyleşisi: Kazanmaya ihtiyacım yok, yalnızca hayatta kalmalıyım
    Güzel kadınlarla aşk yaşıyor, çok para kazanıyor, en güzel yemekleri -en pahalılarını değil- yiyor, kitaplar yazıyordu. 50’sinden sonra baba olmuş, çocuğuyla hayatın keyfini almaya başlamıştı. Ancak 8 Haziran 2018’de, otel odasında kendini asarak intihar etti.
    "Düşünmeden, doğal konuşuyordu; sanki saklayacak hiçbir şeyi yoktu…’’ diyor Bustillos. Ölümünden sonra menajeri Laurie Woolever’ın kendisine ‘özeline düşkün bir insandı’ dediğini de aktarıyor.
    Bourdain, güzel anlardan bir diğerini ise şöyle anlatıyor:

    “Dolunayın altında, hafif sarhoş, tek başına ya da birkaç arkadaşınla oturuyorsun ve ne kadar şanslı olduğunu anlıyorsun. Bu, tanımlayamayacağın ya da paylaşamayacağın bir an. Şimdiki zamanda bu anların farkına varmayı öğrendim.”
    Surekli ayni cumleyi tekrarlamis:

    Sorular, ‘rekabete’ gelince Bourdain’in cevaplarının iyice keskinleştiğinin farkına varıyoruz. ‘’Asia’nın bana söylediği en kötü şey, ‘her zaman kazanmak ve yalnızca kazanmak istiyorsun’dur’’ diyor. Sevgilisinin kurduğu bu cümle, Bourdain’i yaralamış:

    "Benim kazanmaya ihtiyacım yok; yalnızca hayatta kalmalıyım...’’
    Hayatının hiçbir noktasında da hırslı bir adam olmadığını savunuyor. Spordan nefret etmiş hep. Bir numara olmak zorunda hissetmemiş kendini:

    “Kimseyi yenmeme, kimsenin önünde olmama gerek yok. Yalnızca hayatta kalayım…’’
    Mario Bustillos, “bizzat ondan öğrendiğim bunca şeyden sonra bile bu yetenekli adamın ölümüyle ilgili her şeye inanabilirim” diye ekliyor söyleşinin ardından yayınladığı notta:

    "İntiharının ardından öne sürülen bütün teorilere inanabilirim. Saldırgan bir hükümet ya da siyasi bir düşman tarafından öldürüldüğüne inanabilirim. Yahut o gece kendini çok sert yargıladığına ve hikâyeyi öylece bitirmek istediğine ya da kontrol edemediği bir panik anında hayatına son verdiğine… Kırık bir kalbi olduğuna… Bunların hepsine; bunların hiçbirine…’’
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  5. #2005
    "Bourdain'in son söyleşisi: Kazanmaya ihtiyacım yok, yalnızca hayatta kalmalıyım"


    Aywaaaaaa....!

    Hayatta kalmış olmak için hayatta kalmak mı ?

    Hedefsiz hayat zor bea....!
    Yazdıklarım, paylaştıklarım yatırım tavsiyesi değildir, herkes kendi kararını verir.

  6.  Alıntı Originally Posted by 0101 Yazıyı Oku
    "Bourdain'in son söyleşisi: Kazanmaya ihtiyacım yok, yalnızca hayatta kalmalıyım"


    Aywaaaaaa....!

    Hayatta kalmış olmak için hayatta kalmak mı ?

    Hedefsiz hayat zor bea....!
    Abi Budha der ki; Nirvana'ya ulasmak icin isteklerinden vazgececeksin, en son isteginden vazgectiginde Nirvana'ya ulasirsin. Bunu yapabilmek icin sartlari soyle siralar; ne cok zengin, ne cok fakir olacaksin, orta halli olmak uygundur.

    Budha'nin bahsettigi en son istek yasama istegi olmali...

    Bu vetandaş o seviyenin cok uzaginda 50 yasindan sonra cocuk sahibi olmus, "pahali degil ama guzel yemekler yiyen", hayatin tadini cikaran biri...Yani intihar etmesi mumkun degil.

    Bourdain, güzel anlardan bir diğerini ise şöyle anlatıyor:

    “Dolunayın altında, hafif sarhoş, tek başına ya da birkaç arkadaşınla oturuyorsun ve ne kadar şanslı olduğunu anlıyorsun. Bu, tanımlayamayacağın ya da paylaşamayacağın bir an. Şimdiki zamanda bu anların farkına varmayı öğrendim.”
    Bu alinti herseyi anlatiyor. Niye tanimlanmasin ki? Bu bir halet-i ruhiye'dir. Yani bir duygu yogunlugu. Bu forumda da bazi degerli katilimcilar (kafalari birbirleriyle uyumlu, benzer seyleri yapmaktan hoslanan) yuzlerce km yol katedip, bir raki sofrasinin etrafinda, guzel yemek ve meze esliginde toplaniyorlar. Sadece yemek ve raki icin o kadar yol gidildigini sanmam, % 90 sohbet ve biraraya gelmek icin olmali. Demek ki, sofra, raki, şarki, sohbet bir araya geldiginde insanlar, bir duygu yogunluguna ulasiyorlar. Ve yine hayatin tekduzeliginde bu anin farkindaligi, insanlarda surekli tekrarlama istegi uyandiriyor. Yani artik paraymis, pulmus, malmis, mulkmus bu tip hedeflerin bir onemi yok. Belki cocuklarin gelecegi ile ilgili bazi kaygilar vardir, gerisi boş. Ama yukaridaki farkindalik gibi baska farkindaliklar da tespit edilebilir ve hayatin tadi cikarilarak devam edilir.

    Bu vatandas kimsenin hissetmedigi bir duyguyu hissettigini soylese ve bunu tarif etmeye kalksa, intihar etme olasiligi var derdim.

    Farzediyoruz, mesela bir kisi ormanlik bir alanda, agaclara dogru dalgin dalgin bakiyor ve yogun bir orgazm duygusuna benzer birsey hissediyor. Fakat anladigimiz anlamda bir orgazm degil bu. Ortada ne sehvet duygusu, ne bunu tetikleyecek birsey var. Agaclardan baska hicbirsey yok, bosalma diye birsey de yok, orgazm degil ona benzer ama cok daha yogun birsey...Asil onemlisi bu duygu surekli hissediliyor, hiç bitmiyor. Sanki yasanilan hayatin disinda baska bir yerdesin, bu yerde normal haleti ruhiye boyle. Daha onemlisi gunluk hayattaki sikinti, kaygi, gam, gasavet gibi duygular o kadar onemsiz ki, sanki hic yok gibi.

    Bu vatandas boyle farazi bir seyden bahsetmiyor. Sadece hayatta kalayim diyor. Sanki yalvariyor...

    60'larin ortalarinda çiçek çocuklar "savasma, seviş" mottosuyla ortaya ciktilar.

    John Lennon daha da ileri gitti ve "çalîşmayin, hicbirsey yapmayin" dedi.

    Bardagi tasiran son damlaydi. Fanatik bir izleyeni tarafindan öldürülüverdi.

    Otorite, savas ciktiginda savasacaksin, tabii ki calisacaksin demisti...

    Acaba simdi otorite "ölmek gerektiginde öleceksin" mi diyor?
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  7. Neyse ben alisverisimi yapem, daglara, yaylalara dogru yol alem...

    Ölmez de sag kalirsak, gorusuruz buralarda yine gariii...

    Hoscakalin...

    Bir sey de bedelli askerlikle ilgili yazayim. Hakki olanlar askerligi yedek subay olarak, uzun donem yapmaya calissinlar.

    Cunku askerlik cagi, yasalara gore 36 yasinin bitimine kadar devam eder, mevcut yasa boyle, bir khkyla 45 yasina da yukseltilebilir. Tekrar askere cagrilabilirsiniz. Askerligi yedek subay olarak yapmissaniz, tekrar cagrildiginizda ust tegmen olarak carilacaksiniz demektir. Diger turlu, bedelini yatirdim, 21 gunde kurtuldum gibi dusunurseniz hem 15.000 TL vereceksin, hemi de yeniden cagrildiginda er olarak katilacaksin.

    Subay olmak, astegmen de olsa onemlidir abi. Yeterli bir maasin var, daha onemlisi sinif olarak, kanunlar onunde Genel Kurmay Baskani ile ayni siniftasin, aranda sadece rutbe farki var.

    Uzun vadeli dusunun bence, dunyanin bin turlu hali var...
    Son düzenleme : ayvagobeknuri; 24-07-2018 saat: 13:56.
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  8. Ruhum yıkanıyor kel Hamza'yı dinlerken.

    Nereden buldun arkadaş?!

Sayfa 251/367 İlkİlk ... 151201241249250251252253261301351 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •