Sayfa 2542/7020 İlkİlk ... 154220422442249225322540254125422543254425522592264230423542 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 20,329 - 20,336 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. 15 yasinda Liseye giderken Oklahoma'da yazip yayimladigi Disardakiler (The Outsiders) romaniyla taninan Amerikali yazar S. E (Susan Eloise) Hinton'in dogum gunu (22 Temmuz 1948)



    "Cocukken insana her sey yeni geliyor, safak gibi. Her seye alismaya basladigindaysa safak gune donuyor. / When you're a kid everything's new, dawn. It's just when you get used to everything that it's day. Like the way you dig sunsets."

    "Sinemanin karanligindan gunisigina ciktigimda kafamda sadece iki sey vardi; Paul Newman ve eve donus yolu.../ When I stepped out into the bright sunlight, from the darkness of the movie house, I had only two things on my mind: Paul Newman and a ride home..."

    "Belki de dunyalarimiz o kadar ayri degildi. En azindan ayni gunbatimini seyrediyorduk. / Maybe the two different worlds we lived in weren't so different. We saw the same sunset."

    "Eger birbirimize sahip degilsek, hicbir seye sahip degilizdir. / If we don't have each other, we don't have anything."


  2. 4 Akademi Odul adayligi bulunan Amerikali sinema ve tiyatro oyuncusu William James "Willem" Dafoe'nun dogum gunu (22 Temmuz 1955)






  3. Sovyet yazar ve hiciv ustasi Mihail Mihaylovic Zoscenko’nun olum yildonumu (22 Temmuz 1958)

    “Eskiden sabah ise gidiyordun, aksam geliyordun, cay içip yatiyordun. Gazyaginin isiginda gozun bir sey gormuyordu. Simdiyse isik yaniyor, bir bakiyoruz: birinin ayakkabilari yamali, duvar kagidi sokulmus, yirtiklari ortada, bir tahtakurusu dortnala kaciyor, isiktan kurtuldu kurtulacak; surada bir pacavra, kim bilir kimin; surada bir turukk izi, surada izmarit, surada bir pire zipliyor…”



    “Before, you went to work in the morning, came home at night, drank your tea — and to bed. You couldn't see much by the kerosene light. But now that we’re all lit up what do we see? Over there, someone's torn slipper lying around; in another place the wallpaper is ripped off and hangs in tatters; here a bedbug races along, running away from the light; or you see some indescribable rag, a gob of spittle a cigarette butt, and a flea capers about…”



    “Dilenci, dilenci oldugu andan itibaren uzuntu filan bilmez. Milyoner de oyle. Milyonerdir ama, milyonerliginin farkinda degildir. Yazara kalirsa, bir fare bile, fare olarak dogdugu için yanip yikilmaz.”



    “A beggar stops worrying the moment he becomes a beggar. In the same way the millionaire, accustomed to his millions, doesn't think about the fact that he is a millionaire. And a rat, in the author's opinion, does not suffer excessively from the fact that it is a rat.”

  4. Yonetmen Ed Wood’un kult filmi Uzaylilarin 9 Numarali Plani (Plan 9 from Outer Space) 22 Temmuz 1959’da vizyona girdi.






  5. Isvicre asilli Amerikali yazar, sair ve editor Carl Sandburg’un olum yildonumu (22 Temmuz 1967)



    "Siir, karada yasayan ve havada ucmak isteyen bir deniz hayvaninin gunlugudur. / La poesia è il diario di un animale marino che vive sulla terra, desideroso di volare nel cielo. ”




    Kucuk kedi ayaklarla
    gelir sis.

    Sessiz kalcalarla
    oturur bakar
    limanla kente
    ve sonra ceker gider.



    Mutluluk nedir bana anlatir misiniz diye sordum
    hayatin anlamini ogreten profesorlere.
    Ve binlerce kisinin isini yonlendiren
    meshur idarecilere gittim.
    Hepsi kafalarini salladi ve gulumsedi bana
    sanki kendileriyle dalga geciyormusum gibi.
    Ve sonra bir Pazar ogleden sonra yurudum
    Desplaines irmaginin kenari boyunca.
    Ve agaclarin altinda kadinlariyla ve cocuklariyla
    ve bir fici birayla ve bir akordeonla
    bir Macar toplulugu gordum

  6. Italyan gazeteci, karikaturist ve mizah yazari Giovanni Guareschi’nin olum yildonumu (22 Temmuz 1968)

    “1 Mayis 1908'de baslamis hayatim, olaylar arasinda surup gitmekte. Ben dogdugumda, annem dokuz yildir ilkokul ogretmenligi yapiyormus. 1949 yilinin sonuna dek de surdurdu bu isini. O zaman bolgenin papazi, butun kasaba halki adina, bir calar saat armagan etti hizmetlerine karsilik. Elektriksiz, susuz ama bol bol hamambocekli, sivrisinekli okullarda elli yil ogretmenlik yaptiktan sonra, calar saatinin tik tak'larini dinleyerek, hukumetin dilekcesine ilgi gosterip, kendisine bir emekli ayligi baglanmasini bekliyor simdi annem. Ben dogdugum siralarda, babam bicerdoverden gramofona kadar, her turlu makineye merakliymis. Benim burnumun altındakine benzer, koskocaman biyiklari varmis. Simdi de guzel biyiklari var, ama artik hemen hemen hic bir seye merakli degil. Gazete okumakla geciriyor gununu. Benim yazdiklarimi da okuyor okumasina ya, yazma tarzimi da, dusunme tarzimi da begenmiyor. O eski gunlerde, piril piril bir adammis babam.”



    “La mia vita cominciò il 1° maggio del 1908 e, tra bene e male, pare che continui ancora. Quando io nacqui, mia madre era già da nove anni maestra elementare e continuò a fare la maestra fino al 1949. Il parroco del paese dove essa risiedé le regalò una sveglia a nome della popolazione e mia madre, dopo cinquant'anni di insegnamento in scuole prive di luce elettrica e di acqua potabile ma, in compenso, fornite abbondantemente di scarafaggi, mosche e zanzare, trascorse il suo tempo aspettando che lo Stato prendesse in considerazione la sua domanda per ottenere la pensione. E, mentre si divertiva ascoltando il ticchettio della sveglia regalatale dalla popolazione, arrivò la morte e la portò via. Mio padre, invece, quando io nacqui, si occupava di macchine di ogni genere: dalle trebbiatrici ai grammofoni e possedeva due buoni baffi che assomigliavano molto a quelli che io porto sotto il naso: continuò ad avere due ottimi baffi, ma da un pezzo non si occupava più di niente e trascorreva il suo tempo leggendo dei giornali. Leggeva anche quello che scrivo io, ma il mio modo di scrivere e di pensare non gli piaceva.”


  7. Turk gazeteci ve yazar Ece Temelkuran'in dogum gunu (22 Temmuz 1973)

    "Bir erkek tarafindan cani yakilan bir kadin ve bu kadinin intikamini almak icin colu gecen dort kadin.

    Amira, Tunuslu bir kadin. Hem dansci hem aktivist. Hem dansetmis hem devrim yapmis. Maryam Misirli akademisyen ve kalbi kabuk baglamis bir kadin. Madam Lilla, felegin cemberinden gecmis bir kadin. Isinden kovulmus bir Turk gazeteci kadin. Bu dort kadinin hikayesi, Madam Lilla'nin evinin teasina davet etmesiyle basliyor."



    "Quatre femmes embarquent dans un road-movie pour venger l'une d'elle d'un ancien amour déçu.

    Amira est tunisienne, danseuse, amoureuse femme-enfant et peut être tueuse. Maryam, l'historienne égyptienne. Lilla est aussi égyptienne, une vieille dame, une ex-femme fatale, une guerrière. Elle va embarquer ces "dames" dans une quête, une recherche de soi. Sur le toit d'une terrasse a Tunis, quatre femmes se retrouvent par hasard,."




    "...Biliyor, omru boyunca hep sevilecek, hic terk edilmeyecek, hic haddi bildirilemeyecek, hep affedilecek, hep beklenecek, bir parca sevgi talep edilirse hemen SIKILIP boguldugunu soyleyip gidecek. Bunun odulu olarak, onun daha iyisini hak ettigini dusunen kadinlarca sevilecek. Boyle sere serpe var olmak nasil bir sey, bu canim kizlarin hicbiri omrunce bilemeyecek. Butun bu genc kadinlar, hepsi , birbirine onun gibi bir adami sevmenin ne tatli ve ne aci oldugunu anlatacak. Her seylerini alacak, geriye hicbir sey vermeyecek."



    "...il sera aimé toute sa vie, il ne sera jamais quitté, jamais rabaissé, il y aura toujours une femme qui guettera son chemin et qui lui pardonnera tous ses écarts, mais le jour où elle lui demandera un peu plus d'attention, il claquera la porte en déclarant qu'il n'en peut plus. En guise de récompense, il sera aimé par d'autres femmes qui seront persuadées qu'il mérite mieux. Etre aussi épanoui dans son corps, aucune de ces filles charmantes ne saura jamais ce que c'est. Toutes ces jeunes femmes passeront leur vie à se raconter combien il est à la fois doux et amer d'aimer un homme pareil. Il leur prendra tout et ne leur donnera rien."

  8. Amerikali sarkici, aktris ve yapimci Selena Marie Gomez’in dogum gunu (22 Temmuz 1982)






Sayfa 2542/7020 İlkİlk ... 154220422442249225322540254125422543254425522592264230423542 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •