-
Terrence Malick'in yonettigi, Richard Gere, Brooke Adams ve Sam Shepard’in rol aldigi romantik drama Cennet Gunleri (Days of Heaven - I giorni del cielo), 6 Ekim 1978’de Amerika’da vizyona girdi.
-
1956 yilinda Pulitzer Odullunu kazanan Amerikali sair Elizabeth Bishop'in olum yildonumu (6 Ekim 1979)

Labrador sarisidir, hulyali Eskimo'nun
yagladigi yer. Bu sevilesi koylari oksayabiliriz,
cicek acmalari beklenir sanki bir camin altinda,
ya da sanki gorunmez baliklara temiz bir kafes olurlar.
Sahil kasabalarinin adlari dokulur denize,
komsu daglari kesen kentlerin adlari
hani nedenini kat be kat asar ya cosku
iste boylesi bir heyecani duymustur burada matbaaci.
Bu yarimadalar iki parmak arasinda alirlar suyu
depo kumaslarinin duzlugunu hisseden kadinlar misali.
Gemidense buzdagimiz olsun isterdik,
seyahatin sonu demek olsa da bu.
Orada bulutsu bir kaya gibi hareketsiz durmasina ragmen
ve kipirtili bir mermerken butun deniz

We'd rather have the iceberg than the ship,
although it meant the end of travel.
Although it stood stock-still like cloudy rock
and all the sea were moving marble.
Yapraga tirmanirken gordun mu bir tirtili,
en kenara tutunusunu, havada donusunu,
etrafi yoklamasini bir seye erismek icin? Hala
havaya asiyor musun kelimelerini, on yildir
bitirilmemis, panona yapistirilmis halde, eksikleri
veya hayali imkansiz o cumlecik icin birakilmis bosluklariyla –
Sen hic samayan esin perisi, rastgeleyi mukemmel kilan sen?

Have you seen an inchworm crawl on a leaf,
cling to the very end, revolve in air,
feeling for something to reach to something? Do
you still hang your words in air, ten years
unfinished, glued to your notice board, with gaps
or empties for the unimaginable phrase–
unerring Muse who makes the casual perfect?
-
Ilk Akademi Odulunu alan Amerikali sinema, televizyon ve tiyatro aktrisi Bette Davis'in olum yildonumu (6 Ekim 1989)

-
Finli sair, roman ve oyun yazari Paavo Haavikko’nun olum yildonumu (6 Ekim 2008)
Dedem imparatordu, bildiginiz gibi
deliydi de
herkesin icinde siir yazardi
Savas istiyorsunuz;
buyurun savasa.
Dimdik yurursunuz,
askerler gibi, taarruzdan onceki histeriyle
Histeri hic iyilestirilemeyen bir hastalik,
histerik olan da kazanandir, vazgecemeyen
Konusmak anlamsiz, siir okuyayim:
Oyle yogun ki sis, kopruden suyu goremezsin.
Cicekler cosmaya basladi,
anlamsizca oluverecekken.

My grandfather the emperor was, as you know, mad,
wrote poems in the presence of others.
You want war,
it is available.
You walk with a stiff gait
as soldiers always do, hysterics before an attack.
Hysteria is the sickness which is never cured.
The hysteric is a winner, he never gives in.
There is no point in my speaking. I read the poem:
The fog is so dense that the water cannot be seen from the
bridge.
The flowers start to rage
when they are
to die meaninglessly.
-
Amerikali hard rock, heavy metal ve glam metal grubu Kiss, 19.studyo albumu Sonic Boom’u 6 Ekim 2009’da Roadrunner etiketiyle piyasaya surdu.
-
"Cok karanlik bir geceydi. Karanlik duvar gibiydi. Otlarin kokusu, ciceklerin keskin kokulari cadirin icine doluyordu. Yastik dag nanesi kokuyordu. Iki gundur Muslum Beyin konuguydum. Iki gecedir gozume bir damla uyku girmiyordu. Uyursam, Muslum Bey beni uykumda oldurur saniyordum. Her an tetikteydim. Boyle bir is, boyle bir guvensizlik hic basima gelmemisti. Usuldan bir yagmur yagiyordu geceye. Kalktim ciktim yataktan. Soyunmamisyim. Tufegimi, kursunlarimi, neyim var, neyim yoksa durbunumu, fesimi orada biraktim, at da buyuk cadirin kapisinda bagliudi, onu da orada bagli biraktim, dustum yola..."

"La nuit était très sombre. L'obscurité était épaisse comme un mur. L'odeur des herbes, le parfum tenace des fleurs emplissaient la tente. Le coussin sentait la menthe des montagnes. J'étais depuis deux jours l'hôte de Müslüm Bey. Depuis deux jours, je ne fermais pas l'œil. Je m'imaginais que si je m'endormais, Müslüm Bey me ferait tuer dans mon sommeil. J'étais sans cesse sur le qui-vive. Cela ne m'était jamais arrivé, je n'avais jamais ressenti une telle méfiance. Une pluie douce tombait sur la nuit. Je me suis levé. Je ne m'étais même pas déshabillé. J'ai tout abandonné là-bas, mon fusil, mes cartouches, tout ce que je possédais, mes jumelles, mon fez. Mon cheval était attaché devant la grande tente, lui aussi je l'ai abandonné et je me suis mis en route..."
-
Italyan bayan ressam Rosalba Carriera'nin dogum yildonumu (7 Ekim 1675)
Autunno, 1725

Ritratto della contessa Anna Katharina Orzelska (Portrait of the countess Anna Katharina Orzelskai 1730)
-
Alman lirik sair Johann Ludwig Wilhelm Muller’in dogum yildonumu ( 7 Ekim 1794)

Hemen patikadaki
kuyunun yaninda,
bir ihlamur agaci dikilir;
golgesinde duslere daldigim,
bir cok huzurlu hayallere.
bir suru ask
sozcugu kazidim govdesine;
Hep buldum kendimi
kose bucaginda,
Nesede ve yasta
Dolasmaliydim bugun,
gecenin derinliklerinde.
Karanlik da olsa,
yumdum gozlerimi. Ve dinledim,
dallarinin hisirtisini,
cagiriyordu adeta beni:
’Gel buraya,arkadasim,
huzur bulacaksin burada, Gel!’
Soguk ayaz,
yuzume vurdugunda;
ucup gitti sapkam,
yinede donup bakmadim ardima.
Simdi saatlerce, uzagim evimden,
Ve duyabiliyorum hala;
‘Huzur bulacaktin burada!’
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri