Sayfa 2912/7020 İlkİlk ... 191224122812286229022910291129122913291429222962301234123912 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 23,289 - 23,296 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. 9 Ekim 1911


    "Kirk yasina gelebilirsem, ust dudaginin biraz aciga cikardigi disleri one firlamis yasli bir kizla evlenecegime iliskin bir duygu yasiyor icimde. Paris ve Londra'da bulunmus Froylayn Kaufmann'in ust ortadaki dislerinin, diz kesimlerinden gecici sure birbiri uzerine atilan bacaklar gibi ust uste binmis bir gorunumu var. Ama kirk ysini zor bulacagim; ornegin, basimin sol yanininda SIK SIK kendini belli eden, dokununca sanki icte bir ur varmis hissini veren gerginlik, boyle bir seyin pek gerceklesmeyecegini gosteriyor. Yol actigi sikinti ve uzuntuleri bir yana birakip salt ortadaki duruma bakarsam diyebilirim ki, bende ders kitaplarinda rastlanan kafatasi kesitleri ya da canli vucutta basvurulmus adeta agrisiz otopsi girisimi bir izlenim uyandiriyor gerginlik; oyle bir otopsi ki, bicak biraz serinleterek, sakingan, cokluk durup tersyuz ederek, bazen oldugu yerde devinimsiz kalarak, calisir durumdaki beyin loplarinin hemen yani basinda bulunan zaten yaprak inceligindeki zarlari daha da ince dilimlere ayira ayira ilerlemesini surduruyor..."



    9. October 1911


    "Sollte ich das 40te Lebensjahr erreichen, so werde ich wahrscheinlich ein altes Mädchen mit vorstehenden, etwas von der Oberlippe entblößten Oberzähnen heiraten. Die obern Mittelzähne des Frl. Kaufmann, die in Paris u. London war, sind gegeneinander verschoben, wie Beine, die man in den Knien flüchtig kreuzt. Vierzig Jahre alt werde ich aber kaum werden, dagegen spricht z. B. die Spannung, die sich mir über die linke Schädelhälfte öfters legt, die sich wie ein innerer Aussatz anfühlt und die auf mich, wenn ich von den Unannehmlichkeiten absehe und nur betrachten will, den gleichen Eindruck macht wie der Anblick der Schädelquerschnitte in den Schullehrbüchern oder wie eine fast schmerzlose Sektion bei lebendem Leibe, wo das Messer ein wenig kühlend, vorsichtig, oft stehenbleibend und zurückkehrend, manchmal ruhig liegend blätterdünne Hüllen ganz nahe an arbeitenden Gehirnpartien noch weiter teilt..."

  2. Amerikali yazar Belva Plain’in dogum yildonumu (9 Ekim 1915)

    " 'Kiziniz Tina'nin cinsel tacize ugradigi suphe goturmeyen bir gercek' dedi doktor. Sally Grey, doktorun muayenehanesinden cikarken buyu bir sok yasiyordu...

    New York yakinlarindaki Scythia'da yasayan Grey Ailesi, nesiller boyu buradaki verimli topraklari isleyerek, gida sektorunde dev bir paya sahip olmustur. Buyukbaba Oliver Grey, yogun islerini iki oglu ve yegeni Dan'e birakip, muhtesem malikanesinde antikalarini ve gumus atlikarinca biblosunu parlatarak yasamak isterken, beklenmedik tehditlerle karsi karsiya kalmistir.Grey Ailesi, bir taraftan topraklarini kaybetmek korkusu, diger taraftan da aniden ortaya cikan, sirlarla dolu yakin bir kadin akrabanin esrarengiz gucu ile sarsilacaktir..."



    " 'There's no doubt in my mind,' said the psychiatrist. 'Your Tina has been sexually abused.' Sally Grey stumbled out of the doctor's office numb with shock and disbelief...

    For generations Greys dominated the upstate New York city of Scythia. Now Oliver Grey, the silver-haired patriarch, has bowed out, leaving Grey's Foods to his two sons and his nephew Dan. But as outside forces threaten the business, the once unimpeachable dynasty is shattered from within -- by a tormented child obsessed with an heirloom silver carousel...and by a family member bent on revenge, a woman with an unspeakable secret and the power to destroy them all..."



    “Ne kadar da caresiziz, kafesteki kuslar gibi, hirs bizi yakaladiginda!”

  3. Polonyali sair, yazar, oyun yazari ve cevirmen Tadeusz Różewicz’in dogum yildonumu (9 Ekim 1921)

    Sair dizeler yazan biridir
    ve dizeler yazmayan biri
    zincirleri kiran biridir sair
    ve kendini zincire vuran biri
    inanan biridir sair
    ve bir turlu inanmayan biri
    yalan soylemis biridir sair
    ve kendisine yalanlar soylenmis biri
    dusmeye yatkin biridir sair
    ve ayaga kalkabilen biri
    cekip gitmeye calisan biridir sair
    ve bir turlu gidemeyen biri



    A poet is the one who writes poems
    And the one who does not
    A poet is the one who sheds ties
    And the one who impose them to himself
    A poet is the one who believes
    And the one who cannot
    A poet is the one who lied
    And the one who was lied to
    The one who fell
    And the one who rises
    A poet is the one who drift away
    And the one who canoot

  4. Rus sair, nesir yazari, oyun yazari, tercuman, elestirmen ve tarihci Valery Yakovlevich Bryusov'un olum yildonumu (9 Ekim 1924)

    Sen bir kadin, sen kitaplar arasinda kitapsin.
    Rulolanmis, muhurlenmis fermansin.
    Satirlarin duman ve soz tasar.
    Yazitlarin her deminde cilginlik var.

    Sen bir kadin, sen bir cadi meyisin!
    Yudum alir almaz, sen bir ates gibisin.
    Ates yudumlayan, cilesini ceker.
    Iskence altinda cilgin seni over.

    Sen bir kadin, varliginla haklisin.
    Yuzyillardan beri gok taci sahibisin,
    Ve hicligimizde ulu imgesin - sen!

    Senin icin bu piranga cileler,
    Sana hizmetle kumdur kayalar,
    Ve asirlardir duamiz - sana!



    You are a woman; you’re a book of books,
    You are a scroll furled up upon impression;
    Its lines replete with words and ruminations,
    And every instant’s wild in its crooks.

    You are a woman, the witches brew creation,
    Which sets on fire hardly reaching lips,
    But fire-swallowers subdue their own shrieks
    By drowning mad torture in laudations.

    You are a woman and in this you’re just,
    From the inception crowned in constellations,
    A deity epitome within our chasms!

    We serve you grinding rocky foundations,
    We bear iron burden for your sake,
    And pray to you with fervor in your wake!

  5. Ingiliz sarkici, soz yazari ve muzisyen John Winston Lennon'in dogum yildonumu (9 Ekim 1940)




  6. Meksika asilli Amerikali yonetmen Guillermo del Toro'nun dogum gunu (9 Ekim 1964)




  7. (Ernesto Guevara de la Serna) Ernesto ‘Che’ Guevara'nin olum yildonumu (9 Ekim 1967)



    "Deniz her zaman benim en buyuk sirdasim olmustur; ona anlatilan her seyi dinler ve derinliklerine gomup sirlarinizi kimseye soylemez. En iyi tavsiyeleri o verir, istediginiz her sekilde yorumlayabilirsiniz onun huzurlu sesini."

  8. Fransiz yazar (Emile Herzog) Andre Maurois'un olum yildonumu (9 Ekim 1967)

    "Beceriksizlik etmeyin. O kadar seviyorum ki sizi. Ama dikkat edin; cok gururluyum.Boyle birkac olaydan sonra ne kadar seversem seveyim, birakip gidebilirim sizi... Belki dogru bir sey olmaz yaptigim, ama nasilsam oyle kabul etmeli beni."Iklimler



    "Be careful about this. I love you very much. But beware: I'm extremely proud. I'm extremely proud. I have it in me to leave you, even though I love you,if there are more scenes like this ... I may be in the. I may be in the wrong, but you will have to accept me as I am."


    "Kentte yalniz oldugum zaman, gunlerimi muzelerde geciriyor, ya da odamda Venedik, Roma uzerine yazilmis kitaplar okuyordum. Dis dunya bana ancak basyapitlar arasindan gecerek ulasabiliyordu sanki. Odile renklerin, seslerin evrenine goturdu beni hemen." Iklimler



    "When I had been alone in the city, I had spent my days in museums, or I stayed in my room reading about Venice and Rome. It was as if the outside world reached me only through masterpieces. Odile immediately introduced me to the world of colors and sounds."

Sayfa 2912/7020 İlkİlk ... 191224122812286229022910291129122913291429222962301234123912 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •