Sayfa 2958/7020 İlkİlk ... 195824582858290829482956295729582959296029683008305834583958 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 23,657 - 23,664 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Sehir manzaralariyla unlu Italyan ressam (Giovanni Antonio Canal) Canaletto'nundogum yildonumu (18 Ekim 1697)

    Il Bucintoro al Molo il giorno dell'Ascensione (Bucentaur's return to the pier by the Palazzo Ducale, 1729)




    Il Canal Grande fra Palazzo Bembo e Vendramin Calergi (The Grand Canal Between the Palazzo Bembo and the Palazzo Vendramin, 1730)



    https://www.youtube.com/watch?v=KxXrqgvgslI

  2. Fransiz roman yazari Pierre Ambroise François Choderlos de Laclos'nun dogum yildonumu (18 Ekim 1741)

    "O ask yok mu?... Bir tek soz, bir tek bakis, sadece sevgilini orada oldugunu bilmek mutlulugun ta kendisi. Dancey'i gorunce baska hicbir sey istemiyorum. Onu gormezsem de yalniz onu istiyorum nasil oluyor bilmem: Hosuma giden her sey ona benziyor sanki. Yanimda olmadigi zaman onu dusunuyorum. Baska hicbir seye dalmadan onu dusunebilirsem, soz gelisi yapayalniz oldugum zaman, yine mutluluk duyuyorum. Gozlerimi kapiyorum, hemen onu gorur gibi oluyorum. Sozlerini hatirliyorum, sesini duyar gibi oluyorum, ic cekiyorum. Benligimi bir ates, bir cirpinmadir kapliyor... Yerimde duramaz oluyorum. Bir uzuntu sanki, ama oyle bir uzuntu ki, anlatilamaz bir zevk veriyor insana." Tehlikeli Iliskiler



    "Mais l’amour, ah ! l’amour !… un mot, un regard, seulement de le savoir là, eh bien ! c’est le bonheur. Quand je vois Danceny, je ne désire plus rien ; quand je ne le vois pas, je ne désire que lui. Je ne sais comment cela se fait: mais on dirait que tout ce qui me plaît lui ressemble. Quand il n’est pas avec moi, j’y songe; et quand je peux y songer tout à fait, sans distraction, quand je suis toute seule, par exemple, je suis encore heureuse; je ferme les yeux, et tout de suite je crois le voir; je me rappelle ses discours, et je crois l’entendre; cela me fait soupirer; et puis je sens un feu, une agitation… Je ne saurais tenir en place. C’est comme un tourment, et ce tourment-là fait un plaisir inexprimable."



    "Bir kadin, baska bir kadini vurmak isteginde yuregini bulur onun. Hassas yerini bulamadigi enderdir ve actigi yara da sifa bulmaz bir daha."



    "Quand une femme frappe dans le coeur d'une autre, elle manque rarement de trouver l'endroit sensible, et la blessure est incurable.".

  3. Isvicreli Frankofon filozof ve yazar Jean-Jacques Rousseau’nun yazdigi Koy Falcisi (Le Devin du Village - L'indovino del villaggio) operasi promiyerini 18 Ekim 1752 tarihinde Fontainebleau Sarayinda gerceklestirdi.




  4. Fransiz ressam Victor-Jean Nicolle'un dogum yildonumu (18 Ekim 1754)

    View of the Pantheon, Rome




    View of the Palais du Senat Conservateur Le Luxembourg, Paris




    The Column of Marcus Aurelius, Rome


  5. Alman sair, roman ve oyku yazari Heinrich von Kleist’in dogum yildonumu (18 Ekim 1777)

    "Topluma actigim savas sizin de belirttiginiz gibi toplumdan dislanmasaydim suc sayilabilirdi." "Dislanmak mi?" diye bagirdi Luther gozlerini dikerek, 'Yasadigin bu ulkenin toplumundan seni dislayan kim? Devletler var oldugundan beri, kim olursa olsun toplumdan dislanan oldu mu?' 'Yasalarin korumadigi bir insana ben dislanmis derim!' diye yanit verdi Kohlhaas, yumruklarini sikarak, 'Cunku isimi huzurla yapabilmem icin korunmaya ihtiyacim var. Ve bu nedenle kendi emegimle kazandigim tum mallarimla birlikte bu topluluga siginiyorum. Bunlari benden kim esirgerse beni vahsilerin ortasina, yalnizliga atmis olur. Kendimi savunabilmem icin kullandigim sopayi elime veren kisinin o kisi oldugunu nasil yadsirsiniz?' "



    "Der Krieg, den ich mit der Gemeinheit der Menschen führe, ist eine Missetat, sobald ich aus ihr nicht, wie Ihr mir die Versicherung gegeben habt, verstoßen war! Verstoßen! rief Luther, indem er ihn ansah. Welch eine Raserei der Gedanken ergriff dich? Wer hätte dich aus der Gemeinschaft des Staats, in welchem du lebtest, verstoßen? Ja, wo ist, so lange Staaten bestehen, ein Fall, daß jemand, wer es auch sei, daraus verstoßen worden wäre? – Verstoßen, antwortete Kohlhaas, indem er die Hand zusammendrückte, nenne ich den, dem der Schutz der Gesetze versagt ist! Denn dieses Schutzes, zum Gedeihen meines friedlichen Gewerbes, bedarf ich; ja, er ist es, dessenhalb ich mich, mit dem Kreis dessen, was ich erworben, in diese Gemeinschaft flüchte; und wer mir ihn versagt, der stößt mich zu den Wilden der Einöde hinaus; er gibt mir, wie wollt Ihr das leugnen, die Keule, die mich selbst schützt, in die Hand. – Wer hat dir den Schutz der Gesetze versagt?"

  6. Ingiliz Romanci, hiciv ustasi ve sair Thomas Love Peacock'in dogum yildonumu (18 Ekim 1785)



    "Gencecikken solup gidiyoruz; dinmez bir susuzlukla, soluk soluga, elde edemeyecegimiz faydalarin pesinde kosuyoruz; en bastan en sona hayaletlerin cazibesine kapilmisiz— Ask, sohret, hirs, para tutkusu— hepsi bos,hepsi fena; nice isimlerle anilan bir goktasi ki olumun dumaninda yok olup gidiyor."



    "Scythrop buyudugunde olagan sekilde okula gonderildi, orada canini yaka yaka azicik bilgi naksedildi ona; sonra universiteye gitti, orada bu bilgiler dikkatle geri alindi ondan. Eve iyi dovulmus bir bugday basagi gibi, kafasinin icinde hicbir sey olmaksizin yollandi." Karabasan Manastiri

  7. Amerikali roman yazari Herman Melville, bas yapiti Moby Dick, Londra’da 18 Ekim 1851 tarihinde Richard Bentley araciligiyla yayimladi.

    “Ey oluleri yesil cimenin altinda yatanlar! Cicekler arasinda durup "sevgilim burada" diyebilenler! Sizler bu kadinlarin yureklerindeki derdi bilemezsiniz.Ne aci bir bosluktur altlarinda kimsenin kemikleri olmayan bu kara kenarli mermerlerin boslugu! Bu donmus levhadaki umutsuzluk oyle derindir ki! Ne kara bosluklar ne aci ayriliklar saklidir bu satirlarda !Bu satirlar sanki tum imani kemirmis, nerelerde olduklari bilinmeyen mezarsiz olulerden yeniden dirilmek umudunu almistir.”



    “Oh! ye whose dead lie buried beneath the green grass; who standing among flowers can say- here, here lies my beloved; ye know not the desolation that broods in bosoms like these. What bitter blanks in those black-bordered marbles which cover no ashes! What despair in those immovable inscriptions! What deadly voids and unbidden infidelities in the lines that seem to gnaw upon all Faith, and refuse resurrections to the beings who have placelessly perished without a grave.”

  8. 1927 yili Nobel Edebiyat Odulu sahibi, ozellikle 20. yuzyilin ilk yarisinda ve 2. Dunya Savasi'ndan sonra kita felsefesinde etkili olan Fransiz filozof Henri Bergson’in dogum yildonumu (18 Ekim 1859)

    “Jestler de yasam gibi canli olmalidir! Hayatin temel kanununa, asla kendini tekrar etmeme sartina o da boyun egmelidir! Ama iste, bir bas veya kol hareketi surekli ayni, duzenli araliklarla kendini tekrar ediyor. Bu hareketi fark etmissem, dikkatimi dagitmayi basarmissa, yeniden ortaya cikmasini bekliyorsam ve bekledigim anda da ortaya cikiyorsa, istemeden de olsa gulerim. Nicin? Cunku artik onumde otomatik bicimde isleyen bir makine vardir. Bu artik hayat degil, hayatin icine yerlesmis ve hayati taklit eden bir otomatizmdir. Gulunctur.”



    "Que le geste s’anime donc comme elle ! Qu’il accepte laloi fondamentale de la vie, qui est de ne se répéter jamais ! Mais voici qu’uncertain mouvement du bras ou de la tête, toujours le même, me paraît revenirpériodiquement. Si je le remarque, s’il suffit à me distraire, si je l’attends aupassage et s’il arrive quand je l’attends, involontairement je rirai. Pourquoi ?Parce que j’ai maintenant devant moi une mécanique qui fonctionne automa-tiquement. Ce n’est plus de la vie, c’est de l’automatisme installé dans la vieet imitant la vie. C’est du comique."

Sayfa 2958/7020 İlkİlk ... 195824582858290829482956295729582959296029683008305834583958 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •