Sayfa 297/7020 İlkİlk ... 1972472872952962972982993073473977971297 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 2,369 - 2,376 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Rus asilli Amerikali Akademi Odullu aktor Yul Brynner'in dogum yil donumu (11 Temmuz 1920)








  2. Harper Lee'nin klasik romani To Kill a Mockingbird (Bulbulu Oldurmek), 11 Temmuz 1960 tarihinde yayinlandi.






    "Cogunlugun kuralina uymayan tek sey insanin vicdanidir."



    "Bir insani, sorunu onun acisindan dusunmeye alismadikca anlaman olanaksizdir.Derisinin icine girip gezineceksin."



  3. "Bir cicege sahip olmak isteyen onun guzelliginin solusunu seyretmek zorunda kalir. Ama bir tarladaki cicege sadece bakmakla yetinirsen, o hep seninle olacaktir; cunku cicek aksamin ve günbatiminin ve nemli topragin ve ufuktaki bulutlarin bir parcasidir." Paulo Coelho.



  4. Aksam vakitlerinde icmekteyiz sabahin kapkara sutunu
    ve oglenlerle sabahlarda bir de geceleri
    hic durmaksizin icmekteyiz
    bir mezar kaziyoruz havada rahat yatiliyor
    Bir adam oturuyor evde yilanlarla oynayip yazi yazan
    hava karardiginda Almanya'ya senin altin saclarini yaziyor Margarete
    bunu yazip evin onune cikiyor ve yıldizlar parliyor
    kopeklerini cagiriyor islikla
    sonra Yahudilerini cagiriyor islikla toprakta bir mezar kazdiriyor
    bize buyruk veriyor haydi bakalim simdi dansa…

    Paul Celan



  5. Ruhumu nasil tutacagim ki
    etmeyecek ruhuna temas?
    Otendeki seylere nasil asirtacagim onu senden?
    Arzuluyorum, onu, karanlikta kayip herhangi
    bir seyle, ah, senin derinliklerin titrerken
    birlikte titremeyecek, yabanci, sessiz
    bir yerde barindirmayi ben.

    Fakat alir bizi beraberce, bir yay,
    Yek ses veren bir yay gibi iki telinde,
    bize, sana ve bana temas eden her şey.
    Bizim gerildigimiz hangi calgi?
    Ve tutuyor hangi calgici bizi elinde?
    Ah, tatli sarki.

    Rainer Maria Rilke



  6. SIK SIK, eglenmek icin, acimasiz tayfalar
    Yakalar kanadindan bu deniz kuslarini,
    Urkutucu sularda gemileri izleyen
    Yolcularin yillardir dost arkadaşlarini.

    Gokten inen tasasiz, bu utangac krallar
    Guvertelerin ustune konduklari zaman
    Genis kanatlarini sofuca birakirlar,
    Yorgun kurekler gibi, sular ustunde kayan.

    Sen ey kanatli yolcu, bir zaman ne guzeldin !
    Bak gagani durtuyor hoyrat tayfanin biri,
    Ya oteki, bilir mi bu hale nasil geldin,
    Topallayip oykunuyor uctugun gunleri.

    Ozan, ey bulutlardan topraga surgun ece,
    Oklara gogus geren, dostu firtinalarin,
    Yuhlarlar yeryuzunde, seni de, gunduz gece
    Ucmana engel olur, agir dev kanatlarin.

    Charles Baudelaire



  7. Romeo: Aliyorum oyleyse, sozune inanarak.Ask de bana, yeniden vaftiz edileyim.Ben Romeo degilim bundan böyle.
    Juliet: Kimsin sen, boyle geceye gizlenerek sirrima el uzatan?
    Romeo: Ad kullanarak bilmem nasil söylemeli kim oldugumu. Ey guzel ermis, adimdan ben de nefret ediyorum, sana dusman diye. Ben yazmis olaydim, yirtar atardim onu.
    Juliet: Kulaklarim daha yuz soz icmedi agzindan, ama bu sesi taniyorum: sen Romeo degil misin?

  8. Gorundugu gibidir dunya
    sergilenmis bes duyumun
    ve seninkilerin onunde,
    benimkilerin kiyilari olan.
    Degil bizimkisi
    otekilerin dunyasi:
    Aynisi degil.
    Ben yatagiysam suyun,
    seninle ırmagiz ikimiz
    derinlestikce daha
    usul ve kipirtisiz gorunen.
    Goruntuleri yasamin:
    ayni anda ulasir ikimize
    ve kendimizi birakmis bulur bizi,
    ikimiz birden ayni ritme.
    Ama her sey bizim
    kendi cilginligimizdan dogar.
    Hava, onu soluyan
    yuregimin buyuklugunde
    ve gunes sanki ona
    meydan okudugum isik gibi.
    Gozumuz gormeden kimseyi
    hep karanlik hep gonulsuz
    yalnizca icimize cevirdik bakisi
    en icerdekini gormeye.
    Caba ve ask gerektiriyor
    seni boyle benimle gormek;
    nasil birlikteyse suyla kum
    hep bir arada, oyle gorunmek.
    Ne kimse beni gercekten gorecek
    ne de kimse benim gordugume benzeyecek.
    Gorundugumuzden bir fazlasiyiz,
    dusunebildiklerimizden bir eksik.
    Basimiza gelenlerden biri
    fark edilmeden gelir gecer.
    Ne kimse gordo bizi, ne de biz
    kimseyi, gormeyen gozlerimizle.

    Miguel Hernández



    Il mondo è come appare
    dinanzi ai miei cinque sensi,
    e dinanzi ai tuoi che sono
    come l'approdo dei miei.
    Nostro non è il mondo
    degli altri: non è lo stesso.
    Letto dell'acqua ch'io sono,
    tu, noi due, siamo il fiume
    che laddove è più profondo
    più lento e limpido appare.
    Immagini della vita:
    via via che le riceviamo,
    ci accolgono consegnate
    più strettamente a un ritmo.
    Ma le cose si formano
    coi nostri stessi delirî.
    L'aria ha la dimensione
    del cuore che io respiro
    e il sole è come la luce
    con la quale io lo sfido.
    Agli occhi degli altri, ciechi,
    oscuri, sempre deboli,
    guardiamo all'interno sempre,
    vediamo dal più intimo.
    Fatica e amore mi costa
    così con me, con te vedere;
    apparire, come l'acqua
    con la sabbia, sempre uniti.
    Nessuno mi vedrà intero,
    nessuno è come lo guardo.
    Siamo più di ciò che vediamo,
    meno di ciò che indaghiamo.
    Qualche vicenda di tutti
    inavvertita trascorre.
    Nessuno ci ha veduti.
    Ciechi di tanto vedere,
    nessuno abbiamo veduto.

Sayfa 297/7020 İlkİlk ... 1972472872952962972982993073473977971297 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •