-
Rus asilli Amerikali Akademi Odullu aktor Yul Brynner'in dogum yil donumu (11 Temmuz 1920)


-

Harper Lee'nin klasik romani To Kill a Mockingbird (Bulbulu Oldurmek), 11 Temmuz 1960 tarihinde yayinlandi.


"Cogunlugun kuralina uymayan tek sey insanin vicdanidir."

"Bir insani, sorunu onun acisindan dusunmeye alismadikca anlaman olanaksizdir.Derisinin icine girip gezineceksin."
-

"Bir cicege sahip olmak isteyen onun guzelliginin solusunu seyretmek zorunda kalir. Ama bir tarladaki cicege sadece bakmakla yetinirsen, o hep seninle olacaktir; cunku cicek aksamin ve günbatiminin ve nemli topragin ve ufuktaki bulutlarin bir parcasidir." Paulo Coelho.
-

Aksam vakitlerinde icmekteyiz sabahin kapkara sutunu
ve oglenlerle sabahlarda bir de geceleri
hic durmaksizin icmekteyiz
bir mezar kaziyoruz havada rahat yatiliyor
Bir adam oturuyor evde yilanlarla oynayip yazi yazan
hava karardiginda Almanya'ya senin altin saclarini yaziyor Margarete
bunu yazip evin onune cikiyor ve yıldizlar parliyor
kopeklerini cagiriyor islikla
sonra Yahudilerini cagiriyor islikla toprakta bir mezar kazdiriyor
bize buyruk veriyor haydi bakalim simdi dansa…
Paul Celan
-

Ruhumu nasil tutacagim ki
etmeyecek ruhuna temas?
Otendeki seylere nasil asirtacagim onu senden?
Arzuluyorum, onu, karanlikta kayip herhangi
bir seyle, ah, senin derinliklerin titrerken
birlikte titremeyecek, yabanci, sessiz
bir yerde barindirmayi ben.
Fakat alir bizi beraberce, bir yay,
Yek ses veren bir yay gibi iki telinde,
bize, sana ve bana temas eden her şey.
Bizim gerildigimiz hangi calgi?
Ve tutuyor hangi calgici bizi elinde?
Ah, tatli sarki.
Rainer Maria Rilke
-

SIK SIK, eglenmek icin, acimasiz tayfalar
Yakalar kanadindan bu deniz kuslarini,
Urkutucu sularda gemileri izleyen
Yolcularin yillardir dost arkadaşlarini.
Gokten inen tasasiz, bu utangac krallar
Guvertelerin ustune konduklari zaman
Genis kanatlarini sofuca birakirlar,
Yorgun kurekler gibi, sular ustunde kayan.
Sen ey kanatli yolcu, bir zaman ne guzeldin !
Bak gagani durtuyor hoyrat tayfanin biri,
Ya oteki, bilir mi bu hale nasil geldin,
Topallayip oykunuyor uctugun gunleri.
Ozan, ey bulutlardan topraga surgun ece,
Oklara gogus geren, dostu firtinalarin,
Yuhlarlar yeryuzunde, seni de, gunduz gece
Ucmana engel olur, agir dev kanatlarin.
Charles Baudelaire
-

Romeo: Aliyorum oyleyse, sozune inanarak.Ask de bana, yeniden vaftiz edileyim.Ben Romeo degilim bundan böyle.
Juliet: Kimsin sen, boyle geceye gizlenerek sirrima el uzatan?
Romeo: Ad kullanarak bilmem nasil söylemeli kim oldugumu. Ey guzel ermis, adimdan ben de nefret ediyorum, sana dusman diye. Ben yazmis olaydim, yirtar atardim onu.
Juliet: Kulaklarim daha yuz soz icmedi agzindan, ama bu sesi taniyorum: sen Romeo degil misin?
-
Gorundugu gibidir dunya
sergilenmis bes duyumun
ve seninkilerin onunde,
benimkilerin kiyilari olan.
Degil bizimkisi
otekilerin dunyasi:
Aynisi degil.
Ben yatagiysam suyun,
seninle ırmagiz ikimiz
derinlestikce daha
usul ve kipirtisiz gorunen.
Goruntuleri yasamin:
ayni anda ulasir ikimize
ve kendimizi birakmis bulur bizi,
ikimiz birden ayni ritme.
Ama her sey bizim
kendi cilginligimizdan dogar.
Hava, onu soluyan
yuregimin buyuklugunde
ve gunes sanki ona
meydan okudugum isik gibi.
Gozumuz gormeden kimseyi
hep karanlik hep gonulsuz
yalnizca icimize cevirdik bakisi
en icerdekini gormeye.
Caba ve ask gerektiriyor
seni boyle benimle gormek;
nasil birlikteyse suyla kum
hep bir arada, oyle gorunmek.
Ne kimse beni gercekten gorecek
ne de kimse benim gordugume benzeyecek.
Gorundugumuzden bir fazlasiyiz,
dusunebildiklerimizden bir eksik.
Basimiza gelenlerden biri
fark edilmeden gelir gecer.
Ne kimse gordo bizi, ne de biz
kimseyi, gormeyen gozlerimizle.
Miguel Hernández

Il mondo è come appare
dinanzi ai miei cinque sensi,
e dinanzi ai tuoi che sono
come l'approdo dei miei.
Nostro non è il mondo
degli altri: non è lo stesso.
Letto dell'acqua ch'io sono,
tu, noi due, siamo il fiume
che laddove è più profondo
più lento e limpido appare.
Immagini della vita:
via via che le riceviamo,
ci accolgono consegnate
più strettamente a un ritmo.
Ma le cose si formano
coi nostri stessi delirî.
L'aria ha la dimensione
del cuore che io respiro
e il sole è come la luce
con la quale io lo sfido.
Agli occhi degli altri, ciechi,
oscuri, sempre deboli,
guardiamo all'interno sempre,
vediamo dal più intimo.
Fatica e amore mi costa
così con me, con te vedere;
apparire, come l'acqua
con la sabbia, sempre uniti.
Nessuno mi vedrà intero,
nessuno è come lo guardo.
Siamo più di ciò che vediamo,
meno di ciò che indaghiamo.
Qualche vicenda di tutti
inavvertita trascorre.
Nessuno ci ha veduti.
Ciechi di tanto vedere,
nessuno abbiamo veduto.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri