-
Romanlarini Almanca yazan Macar roman ve tiyatro yazari Edmund 'Odon' Josef von Horváth'in dogum yildonumu (9 Aralik 1901)
“Bu oglanlarin benim icin kutsal olan her seyi reddetmeleri, o kadar da kotu degil gerci. Kotu olan, bunlari nasil reddettikleri, baska bir ifadeyle: Ne olduklarini bilmeden. Ama en kotusu de, onlarin bu seyleri hic ogrenmek istememeleri! Dusunmenin her turlusunden nefret ediyorlar. Insanlari umursamiyorlar, onlardan vazgecmisler. Makine olmak istiyorlar: Vidalar, carklar, pistonlar, zincirler. Fakat makinelerden ziyade muhimmat olmayi tercih ederlerdi: Bombalar, sarapneller, mermiler...” Tanrisiz Genclik

"Daß diese Burschen alles ablehnen, was mir heilig ist, war zwar noch nicht so schlimm. Schlimmer ist schon, wie sie es ablehnen, nämlich: ohne es zu kennen. Aber das Schlimmste ist, daß sie es überhaupt nicht kennenlernen wollen! Alles Denken ist ihnen verhaßt. Sie pfeifen auf den Menschen! Sie wollen Maschinen sein, Schrauben, Räder, Kolben, Riemen – doch noch lieber als Maschinen wären sie Munition: Bomben, Schrapnells, Granaten..."
"Kalbimden gecip giden dusunceler ne hostu. Kafamdan cikiyor, duygu kiligina giriyor, dans ediyor ve birbirlerine neredeyse hic temas etmiyorlardi. SIK bir balo. Seckin bir cevre. Topluluk! Ciftler ay isigi altinda donuyordu. Kalleslik erdemle, yalan adaletle, acizlik gucle, riya cesaretle. Sadece akil katilmiyordu dansa. Sarhos olana kadar icmisti akil, simdi dunyanin haline bakip hayiflaniyor ve durmadan, hickira hickira agliyordu: "Ben aptalim, ben aptalim!"

"Lieblich waren die Gedanken, die mein Herz durchzogen. Sie kamen aus dem Kopf, kostümierten sich mit Gefühl, tanzten und berührten sich kaum. Ein vornehmer Ball. Exklusive Kreise. Gesellschaft! Im Mondlicht drehten sich die Paare. Die Feigheit mit der Tugend, die Lüge mit der Gerechtigkeit, die Erbärmlichkeit mit der Kraft, die Tücke mit dem Mut. Nur die Vernunft tanzte nicht mit. Sie hatte sich besoffen, hatte nun einen Moralischen und schluchzte in einer Tour: »Ich bin blöd, ich bin blöd!"
-
Almanca librettosu Oscar Wilde'in orijinal Fransizca Salome oyunundan Hedwig Lachmann tarafindan uyarlanan, Richard Strauss'un besteledigi tek perdelik Salome operasi ilk kez 9 Aralik 1905 tarihinde Dresden, Semper Oper'de sahnelendi.
-
Rus ressam Lev Feliksovic Lagorio'nun olum yildonumu (9 Aralik 1905)
View of a small town from the river, 1887

The repulsion of the Bajazet fortress assault June 8, 1877, 1891

A Caucasian Gorge, 1893
-
Roma Tatili, Exodus, Spartakus, Thirty Seconds Over Tokyo gibi filmlerin senaryosunun yaziminda bulunan Amerikali senarist ve yazar James Dalton Trumbo’nun dogum yildonumu (9 Aralik 1905)
“Iclerinden bebekler gibi aglayarak olduler hepsi de. Ugruna oldukleri, ugruna savastiklari seyi unuttular. Insanin anlayabilecegi seyleri dusunduler. Bir arkadas yuzunun hasretiyle olduler. Bir ana, bir baba, bir kadin ve bir cocuk sesini duymak icin inleyerek olduler. Dogduklari yeri son bir kere daha gormek, son bir kere daha gorebilmek icin yurekleri aciyarak olduler. Yasamak icin derin ic cekislerle, sizlanarak olduler. Neyin onemli oldugunu biliyorlardi. Hayatin her sey demek oldugunu biliyorlardi. Hickirikklar icinde haykirarak olduler bunun icin. Olum anlarinda kafalarindan gecen tek cumle; ‘Yasamak istiyorum, yasamak istiyorum, yasamak istiyorum’ olmustu.” Johnny Silahini Kapti

“They died crying in their minds like little babies. They forgot the thing they were fighting for the things they were dying for. They thought about things a man can understand. They died yearning for the face of a friend. They died whimpering for the voice of a mother a father a wife a child They died with their hearts sick for one more look at the place where they were born please god just one more look. They died moaning and sighing for life. They knew what was important They knew that life was everything and they died with screams and sobs. They died with only one thought in their minds and that was I want to live I want to live I want to live.”
-
Alman ressam Hermann Kaulbach'in olum yildonumu (9 Aralik 1909)
Stilleben mit alten Buechern Krug und Weinglas, 1865

Mozarts letzte Tage, 1873
-
Japon roman yazari ve Ingiliz edebiyati uzmani Natsume Soseki'nin olum yildonumu (9 Aralik 1916)
"Belki de umumi olarak kabul goren bir gercegin ustunde fazla duruyorum ama surekli iliski halinde olup, artik birbiriyle fazlasiyla hasir nesir olmus kadin erkek arasinda, askin ortaya cikmasi icin gerekli durtuyu doguracak yenilik hissinin kaybedilecegini dusunmekteyim. Tutsunun kokusunun ilk tutusturuldugu anda, ickinin tadinin da ilk yudum aninda alindigi gibi ask durtusunun de ancak ve ancak boyle bir anda mevcut olabilecegini dusunmekteyim. Bir kere o an, siradan bir sekilde yasaniverdi mi gel zaman git zaman samimiyet artsa da ask duygulari felc olup gider." Gonul

"I may be stretching the interpretation of this well-known fact, but it seems to me that between any male and female who have been close and in continual contact, such great intimacy rules out the fresh response necessary to stimulate feelings of romantic love. Just as you can only really smell incense in the first moments after it is lit, or taste wine in that instant of the first sip, the impulse of love springs from a single, perilous moment in time, I feel. If this moment slips casually by unnoticed, intimacy may grow as the two become accustomed to each other, but the impulse to romantic love will be numbed."
"Vaktinde dizinin dibinde el pence divan durdugunuz benim, sonradan basimi ayaklariniz altina almak isteyeceksiniz. Ben yarinki hakaretinize ugramamak icin bugunku takdirinizden feragat etmeyi yegliyorum. Simdikinden kat be kat daha cetin gelecekteki yalnizligima dayanmak yerine, simdiki yalnizligima katlanmayi tercih ediyorum. Ozgurluk, bagimsizlik ve benlik dolu gunumuz dunyasina dogmus bizler bunun bedelini yalnizliga kurban olarak odemek zorundayiz."

"The memory of having sat at someone's feet will later make you want to trample him underfoot. I'm trying to fend off your admiration for me, you see, in order to save myself from your future contempt. I prefer to put up with my present state of loneliness rather than suffer more loneliness later. We who are bom into this age of freedom and independence and the self must undergo this loneliness. It's the price we pay for these times of ours."
-
Akademi Onur Odulu ve 2 Golden Globe Odulu sahibi, 20. yuzyilin en onemli filmlerine imza atan Amerikali aktor, yapimci, yonetmen ve yazar (Issur Danielovitch) Kirk Douglas’in 103. dogum gunu (9 Aralik 1916)



-
Yunan asilli Amerikali aktor ve yonetmen John (Nicholas) Cassavetes’in dogum yildonumu (9 Aralik 1929)

Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri