Sayfa 3517/7020 İlkİlk ... 251730173417346735073515351635173518351935273567361740174517 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 28,129 - 28,136 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. 1906 yilinda Nobel Edebiyat Odulu kazanan Italyan sair Giosuè Carducci’nin olum yildonumu (16 Subat 1907)



    Ah bu sokak lambalari, nasil da izliyor biribirini
    agaclarin ardindan miskin miskin,
    yagmur damlatan dallar arasindan
    esneyip isiklarini camur uzerine yansitarak.
    Aci dolu, keskin, tiz dudugunu otturuyor
    yakinlarda lokomotif. Kursun renkli
    gokyuzu, sonbahar sabahinda
    cepecevre sariyor bizi devasa bir hayalet gibi.
    Sen de Lidia, dalgin dalgin uzatiyorsun bileti
    kesmesi icin biletciye,
    daralan zamana birakiyorsun
    guzel yillari, mutlu anlari, anilari.
    Carpilip kapanan kapilar
    sanki hakaret dolu; alay eder gibi son
    cagri hizla kulaklarda cinlayan,
    yagmur iri damlalarla dovuyor camlari.
    Madeni govdesinden emin canavar
    pufluyor, hirildiyor, sarsiliyor, ates sacan
    gozlerini aciyor; karanligi kat ediyor dev,
    cevreye meydan okuyan bir ciglikla.
    Hareket ediyor acimasiz canavar hizli vagonlariyla,
    ucarcasina alip goturuyor askimi da.
    Ah, o guzel tullu beyaz yuz,
    el sallayip kayboluyor karanlikta.
    Ah, o tatli yuz pembe beyaz,
    o, yildizlar gibi parlak huzur dolu gozler,
    o beyaz puruzsuz alin,
    gur, luleli saclarin cevreledigi.
    Titresiyordu yasam ilik havada,
    yaz yaklasiyordu bana gulumsediginde;
    Haziranda ilkbahar gunesi
    piril piril, mutluydun ben operken seni
    ve kestane renkli isil isil saclarinin arasindaki
    korpe yanagini; gunesten daha guzel
    duslerim, hale gibi,
    sariyordu seni, narin kadinim.
    Ve ben yagmur altinda, yogun sis icinde
    donuyorum simdi; karismak isterdim yagmura, sise;
    yalpa vuruyorum sarhos gibi, yokluyorum vucudumu:
    ben de mi hayaletim yoksa?
    Ah, bu dusen yapraklar, donduruyor icimi,
    devamli, suskun; yuregimi parcalayarak...
    Sanirim, tek ebedi bir kasim
    var dunyanin her yerinde.
    Ne iyi, yasamin anlamini yitirenlere,
    ne hos bu golge, bu sis:
    ben isterim, isterim ben de kapilmak
    ebediyete dek surecek bu sise

  2. Italyan film yapimcisi Luigi De Laurentiis’in dogum yildonumu (16 Subat 1917)


  3. Ingiliz sinema ve tiyatro yonetmeni John Schlesinger’in dogum yildonumu (16 Subat 1926)


  4. Alman Empresyonist ressam Hugo Mühlig'in olum yildonumu (16 Subat 1929)

    Ernte, 1885




    Am Strand von Norderney, 1929


  5. Avustralyali-Ingliz sair Peter Porter'in dogum yildonumu (16 Subat 1929)

    Sumuklubocegin yavasligini ve hakaret dolu yasamini,
    Hic ilgilenmedigimiz ya da ummadigimiz olcude izdirap.
    Londra elektrikli sislere gecmis piliclerle doludur,
    Herkesin onunden gectigi vitrinlerde sergilenen.
    Bu, der civcivler, kendi Auschwitz'leridir,
    Ve butun kumes hayvani yiyenler delidir



    The snail’s adagio and all the taunting life
    Which has not cared about or guessed its tortured scope.
    London is full of chickens on electric spits,
    Cooking in windows where the public pass.
    This, say the chickens, is their Auschwitz
    And all poultry eaters are psychopaths.

  6. Katharine Hepburn, Cary Grant ve Charles Ruggles’in rol aldigi romantik komedi Tehlikeli Bebek (Bringing Up Baby), 16 Subat 1938’de San Francisco, California’da gosterime girdi.






  7. Stan Laurel ve Oliver Hardy’nin rol aldigi Laurel ve Hardy Mektepte (A Chump at Oxford), 16 Subat 1940’da vizyona girdi.




  8. Pulitzer Odullu Amerikali roman yazari Richard Ford'un dogum gunu (16 Subat 1944)

    "Eski bir spor yazari olan Frank Basacombe, gecimini emlakcilik yaparak saglamaktadir. Bosandigi karisi, iki cocuklarini da alarak Connecticut'a tasinmis ve orada yeniden evlenmistir. Frank Bascombe kendi kapali yasami, onu yeni acilara ve pismanliklara karsi koruyan kozasi icinde mutludur. Bagimsizlik Gunu'nun kutlanacagi 4 Temmuz'da tatile cikmayi, karisinin yaninda kalan ve ruhsal sorunlari olan yetiskin oglunu yanina alarak iki gun boyunca onunla spor yarismalarini izlemeyi de planlamaktadir. Ancak bu tatil istedigi gibi gelismez. Iki gun gibi kisa bir surede Frank Bascombe kozasindan cikmak zorunda kalir, bunun sonunda da, bireysel ve toplumsal iliskilerinde takinmis, onyargiya dayali inanclarini, gecmisle kopru kurarak birer birer cozup bagimsizligina kavusmayi arzular." Bagimsizlik Gunu



    "Frank Bascombe is no longer a sportswriter, yet he's still living in Haddam, New Jersey, where he now sells real estate. He's still divorced, though his ex-wife, to his dismay, has remarried and moved, along with their two children, to Connecticut. And he has high hopes for this 4th of July weekend. Finally, up the Northeast Corridor, to Connecticut, there to pick up his larcenous and emotionally troubled teenage son, and together they will visit as many sports halls of fame as they can in two days. But Frank's Independence Day turns out not as he'd planned. This decent, appealingly bewildered, profoundly observant man is wrenched, gradually and inevitably, out of his private refuge."

Sayfa 3517/7020 İlkİlk ... 251730173417346735073515351635173518351935273567361740174517 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •