-
Fransiz oyun yazari ve tiyatro yonetmeni Bernard-Marie Koltès'in dogum yildonumu (9 Nisan 1948)
"...kendi kendime: ne boktan bir yer burasi, yok opera muzigiymis, kadinlarmis, bok mu var; toprak soguk, gecelikli kiz, ******lar ve mezarliklar, kurtulmak istiyorum, kosuyorum, artik bir sey hissetmiyorum; bir seyler ariyorum, butun bu karisikligin icinde cimenlik gibi bir seyler, ormanin ustunde guvercinler ucuyor, askerler onlara ates ediyor, dilenciler dileniyor, iyi giyimli serseri cocuklar yabanci sican avina cikmis, kosuyorum, kosuyorum, kosuyorum, araplar, arkadaslar, onlarin sir dolu sarkilari geliyor aklima, seni buluyorum, kolunu tutuyorum; o kadar cok istiyorum ki bir oda, sirilsiklamim, anni anni anni, bir sey soyleme, kimildama, sana bakiyorum, seni seviyorum arkadas, arkadas, ben, butun bu boklugun ortasinda melek gibi birini aradim ve sen buradasin, seni seviyorum, gerisi bira, bira, hala nasil soyleyebilecegimi bilmiyorum, ne karisiklik, ne bok boyle, arkadas, bir de hala yagmur, yagmur, yagmur, yagmur."

"...je me dis : quel bordel, les airs d’opéra, les femmes, la terre froide, la fille en chemise de nuit, les putes et les cimetières, et je cours je ne me sens plus, je cherche quelque chose qui soit comme de l’herbe au milieu de ce fouillis, les colombes s’envolent au-dessus de la forêt et les soldats les tirent, les raqués font la manche, les loubards sapés font la chasse aux ratons, je cours, je cours, je cours, je rêve du chant secret des Arabes entre eux, camarades, je te trouve et je te tiens le bras, j’ai tant envie d’une chambre et je suis tout mouillé, mama mama mama, ne dis rien, ne bouge pas, je te regarde, je t’aime, camarade, camarade, moi, j’ai cherché quelqu’un qui soit comme un ange au milieu de ce bordel, et tu es là, je t’aime, et le reste, de la bière, de la bière, et je ne sais toujours pas comment je pourrais te le dire, quel fouillis, quel bordel, camarade, et puis toujours la pluie, la pluie, la pluie, la pluie."
-
Modern Iran edebiyatinin onde gelen duzyazi ve kisa oyku yazari Sadik Hidayet’in olum yildonumu (9 Nisan 1951)
“Kendimi butun ruhumla unutmanin uykusuna birakmak istiyordum. Unutmam mumkun olsaydi, unutmak surekli olsaydi, gozlerim kapansaydi da azar azar uykunun otesine, mutlak hiclige gomulebilseydim, varligimi artik hissedemez olacagim noktaya varsaydim, bir murekkep damlasinda, bir musiki ahenginde ya da renkli bir isiginda erir giderdim ve sonunda dalgalar ve sekiller oyle buyurlerdi ki, hissedilmezin icinde silinir, yok olurlardi. O zaman dilegime kavusurdum.” Kor Baykus

“From the bottom of my heart I desired to surrender myself to the sleep of oblivion. If only oblivion were attainable, if it could last forever, if my eyes as they closed could gently transcend sleep and dissolve into non-being and I should lose consciousness of my existence for all time to come, if it were possible for my being to dissolve in one drop of ink, in one bar of music, in one ray of colored light, and then these waves and forms were to grow and grow to such infinite size that in the end they faded and disappeared—then I should have attained my desire.”
“Gunes duvar golgelerinin kenarindan bir kismini altin bir ustura gibi kesip aliyordu. Eski agarmis duvarlar arasinda sokaklar uzuyordu. Sessiz dilsizdi her sey. Sanki butun unsurlar, yakici havadaki kutsal huzur kanununa, sessizligin kanununa saygiliydilar. Her yerde gizli sirlar oldugu seziliyordu, oyle ki cigerlerim solumaya cesaret edemez olmuslardi.”

“The sun, like a golden knife, was steadily paring away the edge of the shade beside the walls.The streets were enclosed between old, whitewashed walls. Everywhere were peace and stillness, as though all the elements were obeying the sacred law of calm and silence imposed by the blazing heat. It seemed as though mystery was everywhere and my lungs hardly dared to inhale the air.”
-
Ilk uc boyutlu film olan Canavarlar Sarayi (House of Wax), Warner Brothers sirketi tarafindan 9 Nisan 1953 tarihinde New York'ta gosterime sunuldu.
-
9 Nisan 1962'de duzenlenen 34.Akademi Odul toreninde, Bati Yakasinin Hikayesi (West Side Story,1961. Yon: Jerome Robbins, Robert Wise), En Iyi Film; Sophia Loren, Kizim ve Ben (La Ciociara- Two Women, 1960) filmi ile En Iyi Kadin Oyuncu; Maximilian Schell, Nuremberg Durusmasi (Judgment at Nuremberg, 1961) filmi ile En Iyi Erkek Oyuncu Odulunu aldilar.


-
Arjantinli ressam ( Oscar Agustín Alejandro Schulz Solari) Xul Solar'in olum yildonumu (9 Nisan 1963)
Vuell villa, 1936

Ciudá lagui, 1939
-
Arjantinli ressam Ramón Gómez Cornet'in olum yildonumu (9 Nisan 1964)
Santiagueños, fecha desconocida

Autorretrato, 1921
-
Amerikali norolog, filozof ve yazar Samuel (Benjamin) Harris'in dogum gunu (9 Nisan 1967)
"Dogruluguna dair hicbir kanit gosteremediginiz, baskalariyla konusurken gerceklendiremediginiz fikirler tarafindan yonetilmek, genellikle ciddi bir zihinsel sorununuz olduguna isaret eder. Bir cok kisinin inandigi mantiksizliga inanmak delilik degildir ama evrenin Yaraticisi'nin dusuncelerimizi duyabildigine inanmanin toplumumuzda olagan karsilaniyor olmasi yalnizca tarihsel bir kazadir. Tanri'nin yatak odanizin penceresine carpan yagmur damlalari yoluyla, Mors alfabesi kullanarak sizinle iletisim kurduguna inanmaniz ise akil hastaliginin gostergesidir. Bu nedenle dindar kisilerin cogu deli degilse bile temel inanclari kesinlikle oyledir. Bu sasirtici bir durum degildir; ne de olsa bir cok din, eski bilgisizligin ve kafa karisikliginin urunlerini yuceltmis ve bunlari sanki baslangictan beri var olan dogrularmis gibi sunarak bize miras birakmistir. Bu yolla aramizdan milyarlarcasi, akli basinda olan hic kimsenin kendi basina inanamayacagi bir seye inanir hale gelmistir."

"To be ruled by ideas for which you have no evidence and which therefore cannot be justified in conversation with other human beings is generally a sign that something is seriously wrong with your mind. Clearly, there is sanity in numbers. And yet, it is merely an accident of history that it is considered normal in our society to believe that the Creator of the universe can hear your thoughts, while it is demonstrative of mental illness to believe that he is communicating with you by having the rain tap in Morse code on your bedroom window. And so, while religious people are not generally mad, their core beliefs absolutely are. This is not surprising, since most religions have merely canonized a few products of ancient ignorance and derangement and passed them down to us as though they were primordial truths. This leaves billions of us believing what no sane person could believe on his own."
-
Bob Dylan. 9.studyo albumu Nashville Skyline'i 9 Nisan 1969'da Columbia Records etiketiyle piyasaya surdu.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri