-
Cazci Kardesler - The Blues Brothers (Dan Aykroyd - John Belushi), izleyicilerle ilk kez 22 Nisan 1978'de Saturday Night Live programinda bulustu.

https://classicrock939.com/qtvideo/t...others-on-snl/
-
Amerikali rock grubu Heart, 2.studyo albumu Magazine’i 2.kez 22 Nisan 1978’de Captol etiketiyle piyasaya surdu. (Birinci kayit, 19 Nisan 1977’de Mushroom etiketiyle piyasaya surmustu.)
-
Amerikali fotograf sanatcisi Ansel Easton Adams’in olum yildonumu (22 Nisan 1984)


-
Rumen din tarihcisi, filozof ve Chicago Universitesi eski profosorlerinden Mircea Eliade’nin olum yildonumu (22 Nisan 1986)
“Beslenmeye yonelik bitkileri ilk kez kadin yetistirmistir. Tabii ki topragin ve hasadin sahibi haline gelen de odur. Kadinin buyusel-dinsel prestiji ve buna bagli olarak toplumsal ustunlugu kozmik bir modele sahiptir: Toprak Ana.”

“It was woman who first cultivated food plants. Hence it is she who becomes owner of the soil and crops.The magico-religious prestige and consequent social predominance of woman have a cosmic model-the figure of Mother Earth.”
-
Amerikali mizahci ve kose yazari Erma Louise Bombeck’in olum yildonumu (22 Nisan 1996)

“Hayallerin ayni anda sadece bir tek sahibi olabilir. Hayalperestler bu yuzden yalnizdir.”

"Ofisindeki cicekleri olmus bir doktordan uzak durun!"

“Cocuklar hayatinizi onemli kilar.”
-
"Simdi renkli kalemler eyleme gecsin. Yesil kalemle, bilegi soyle bir dondurerek, kabarik bir agac ya da suya dalan bir timsahin biraktigi burgaci cizmek mumkun. Mavi kalem sayfaya boylu boyunca, basit bir cizgi cekti ve tum denizlerin ufku oraya yerlesti. Hangi renkte oldugu belirsiz kut uclu bir kalem, insanin yoluna cikip duruyordu. Kahverengi kalem her zaman kirikti, kirmizi da oyle, ama bazen kirildiktan hemen sonra, cikik ucunu desteklemek suretiyle, pek de guvenli olmayan sekilde kullanilabilirdi. Cok sevdigim kucuk mor arkadas, kullanila kullanila, ele gelmeyecek kadar kuculmustu. Sadece beyaz kalem, upuzun bir albino gibi, ozgun uzunlugunu koruyordu; ancak ben onun, kagit uzerinde hic iz birakmayan bir uckagitci olmaktan ote, karalama yaparken istedigim seyi hayal edebilmem icin ideal bir arac oldugunu kesfedince, bu durum degismisti." Konus, Hafiza

“Now the colored pencils in action. The green one, by a mere whirl of the wrist, could be made to produce a ruffled tree, or the eddy left by a submerged crocodile. The blue one drew a simple line across the page - and the horizon of all seas was there. A nondescript blunt one kept getting into one's way. The brown one was always broken, and so was the red, but sometimes, just after it had snapped, one could still make it serve by holding it so that the loose tip was propped, none too securely, by a jutting splinter. The little purple fellow, a special favorite of mine, had got worn down so short as to become scarcely manageable. The white one alone, that lanky albino among pencils, kept its original length, or at least did so until I discovered that, far from being a fraud leaving no mark on the page, it was the ideal implement since I could imagine whatever I wished while I scrawled."
-

"Evet, sana ihtiyacim var peri masalim. Cunku bir bulutun golgesi ve bir dusuncenin sarkisi hakkinda sohbet edebilecegim tek insan sensin ve bugun ise giderken yuzune baktigim uzun bir ayciceginin butun tohumlariyla birlikte bana nasil gulumsedigi hakkinda." Vladimir Nabokov'dan, Véra'ya Tutkulu Mektuplar
-
Dogum Gunu Cocugu

"Annem bana '****** cocugu!' diye bagirdiginda olusan ironiyi hicbir zaman anlamadi. / My mother never saw the irony in calling me a son-of-a-bitch. / Mia madre non ha mai colto l'ironia nel chiamarmi figlio di puttana.” Albay Nathan R. Jessep (Jack Nicholson) Birkac Iyi Adam - A Few Good Men, 1992
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri