-
Amerikali gazeteci ve yazar Jack Griffith London, 25 Temmuz 1897 tarihinde Klondike'in altina hucum yarisina katildi: Daha sonra buradaki yasadiklari uzerine Vahsetin Cagrisi (The Call of the Wild ) romanini yazacak.


(Kanada'nin kuzeybatisinda Yukon eyaletinin Alaska bolgesinde yasayan Kizilderililerden Hanlarin topraklarindaki Klondike bolgesinde 1896 yilinda altin bulunmustu. Bu haber uzerine 1896 ile 1899 yillari arasinda 100.000 insan altina sahip olmak icin bolgeye akin etti.)
"Ya efendi olacakti ya da birileri onun efendisi... Acimak, merhamet etmek, zayiflikti. Vahsi hayatta merhamet diye bir sey yoktu. Merhamet, korku sanilirdi ve bu yanlis anlama olum getirirdi. Ya sen oldurursunn ya da seni oldururler, ya sen yersin ya da seni yerler; Yasa buydu ve zamanin derinliklerinden gelen bu buyruga uydu Buck."

“He must master or be mastered; while to show mercy was a weakness. Mercy did not exist in the primordial life. It was misunderstood for fear, and such misunderstandings made for death. Kill or be killed, eat or be eaten. was the law; and this mandate, down out of the depths of Time, he obeyed.”
-
Amerikali ahlak ve sosyal filozofu Eric Hoffer’in dogum yildonumu (25 Temmuz 1898)
“Bir kitle hareketi, taraftarlarinin kisisel eksikliklerini cesitli yontemler kullanarak artirir ve devamini saglar. Ogretiler mantigin ustunde tutularak bireyin zekasinin kendi kendine yeterliligi onlenir. Ekonomik guclerin merkezilestirilmesi ve bazi hayati mal ve hizmetlerin kasten kitligini yaratmak yoluyla ekonomik baglilik devam ettirilir. Kiliseye, partiye, vatana, lidere ve ogretiye olan bagliligin yenilenmesi yoluyla da kisisel eksiklik duygusu devam ettirilir. Cunku her sadakat, ancak disaridan gelecek bir tamamlayiciparcayla kapatilmasi mumkun olacak sekilde acilan bir deliktir. Boylece, bir kitle hareketi atmosferi icinde dogup buyuyen insanlar, kendi kendine yeterli olma becerisine sahip olsalar bile, eksik ve bagli insanlar olarak yetisirler.”

“Economic dependence is maintained by centralizing economic power and by a deliberately created scarcity of the necessities of life. Social self-sufficiency is discouraged by crowded housing or communal quarters, and by enforced daily participation in public functions. Ruthless censorship of literature, art, music and science prevents even the creative few from living self-sufficient lives. The inculcated devotions to church, party, country, leader and creed also perpetuate a state of incompleteness. For every devotion is a socket which demands the fitting in of a complementary part from without. Thus people raised in the atmosphere of a mass movement are fashioned into incomplete and dependent human beings even when they have within themselves the making of self-sufficient entities. “
“Bati dunyasinda aile baglari ; temel ekonomik etkenler sonucunda zayiflamistir. Kadinin ekonomik bagimsizligi, aile reisinin otoritesini zayiflatmis ve aile toplulugunun dagilmasina yardim etmistir. Buyuk sanayi merkezlerinin koy ve kucuk kasabalarda yasayan halka is saglamasi sonucunda aile baglari gerilmis ve kopmustur.”

“In the industrialized Western world the family is weakened and disrupted mainly by economic factors. Economic independence for women facilitates divorce. The drawing power of large industrial centers on people living on farms and in small towns strains and breaks family ties.”
-
1994 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan, modernist roman, oyun, ani ve kurgusal olmayan duz yazi yazari, Bulgar asilli Isvicreli Elias Canetti'nin dogum yil donumu (25 Temmuz 1905)
"Korluk, zamani ve mekani alt etmeye yarayan bir silahtir; varligimiz tek dayanagini duyularimizla, gerek yapilari, gerekse kapsamlari bakimindan pek yetersiz olan duyularimizla kavradigimiz birkac kirintinin disinda, sonsuzluga dek uzanip giden bir korlukte bulur. Evrende egemen olan kuram, korluktur. Korluk, birbirlerini gormeleri halinde beraberlikleri dusunulemeyecek nesnelerin ve yaratiklarin yan yana bulunabilmelerine olanak tanir. Zamanin artik cekilmez oldugu, tasinmasi olanaksiz bir yuke donustugu noktada koparilabilmesi, ancak korlugun yardimiyla dusunulebilir." Korlesme

"La cecità è un'arma contro il tempo e lo spazio; la nostra esistenza è tutta una mostruosa cecità, tranne quel poco che riusciamo a cogliere con i nostri miseri sensi - miseri sia per la loro natura sia per la loro acutezza -. Il principio dominante del cosmo è la cecità. Proprio essa rende possibile la presenza, l'una accanto all'altra, di tante cose che non potrebbero coesistere se si potessero vedere reciprocamente. Essa permette di troncare lo scorrere del tempo quando non si è in grado di tenervi testa.Il tempo è una grandezza continua, e c'è solo un mezzo per sfuggirgli. Astenendosi di tanto in tanto dal guardarlo, lo si frantuma nelle schegge che di esso si conoscono."
-
Ukraynali ressam Michael Kmit'in dogum yildonumu (25 Temmuz 1910)
The Calling of Christ, 1952

Nude, 1964
-
DNA, RNA, virus, komur ve grafitin yapilarinin anlasilmasinda buyuk katkilarda bulunan Ingiliz biyofizikci (DNA'nin Karanlik Leydisi) Rosalind Elsie Franklin'in dogum yildonumu (25 Temmuz 1920)


"Benim gorusume gore, iman icin gerekli olan her sey, elimizden gelenin en iyisini yaparak, amaclarimiza basarili olacagimiz inancidir: insanligin gelisimi."
-
Altin Kizlar (Golden Girls) dizisinde Sophia Petrillo karakterine hayat veren Amerikali aktris Estelle Getty'nin dogum yildonumu (25 Temmuz 1923)

-
Italyan ressam Lino Selvatico'nun olum yildonumu (25 Temmuz 1924)
Mamma e bambino, 1922

Signora in giallo, XX secolo
-
Amerikali aktor ve komedyenler Dean Martin ve Jerry Lewis, ilk komedi gosterilerini 25 Temmuz 1946'da New Jersey, Atlantic City'deki Club 500'de gerceklestirdiler.

Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri