Sayfa 4711/7020 İlkİlk ... 371142114611466147014709471047114712471347214761481152115711 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 37,681 - 37,688 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Surrealizm'in yaninda aslen resim-heykel sanat urunlerini siniflandiran kubizm akiminin da edebiyattaki en onemli temsilcilerinden Fransiz sair Pierre Reverdy’nin dogum yildonumu (13 Eylul 1889)

    Basini egmis
    kivirmis kirpiklerini
    agzi dilsiz
    lambalar yanmis
    bir isim var yalniz
    unutulan
    kapilar acilacak nerdeyse,
    iceri girmeyecegim ben
    her sey bu kapinin ardinda
    konusulur
    ve ben diyebilirim
    kaderim bitisik odadaki oyunda.



    Tête penchée
    Cils recourbés
    Bouche muette
    Les lampes sont allumées
    Il n’y a plus qu’un nom
    Que l’on a oublié
    La porte se serait ouverte
    Et je n’oserais pas entrer
    Tout ce qui se passe derrière
    On parle Et je peux écouter
    Mon sort était en jeu
    dans la pièce à côté




    Can bombos
    Dil yok kuslarda
    Her seyin uyudugu yuvada
    Saat dokuz
    Kipirti yok toprakta
    Gogus geciriyor sanki biri
    Gulumsuyor dersiniz agaclar
    Damlalar tiril tiril dal uclarinda
    Bir bulut delip geciyor geceyi
    Adam turku soyluyor kapi onunde
    Sessizce aralaniyor pencere



    La cloche vide
    Les oiseaux morts
    Dans la maison où tout s'endort
    Neuf heures
    La terre se tient immobile
    On dirait que quelqu'un soupire
    Les arbres ont l'air de sourire
    L'eau tremble au bout de ch**ue feuille
    Un nuage traverse la nuit
    Devant la porte un homme chante
    La fenêtre s'ouvre sans bruit

  2. Ingiliz roman ve oyun yazari, senarist, sosyal yorumcu ve yayinci John Boynton Priestley'in dogum yildonumu (13 Eylul 1894)



    "Futbolun yirmi iki adamin topun pesinden kosmasi oldugunu dusunmenin, kemanin telden ve yaydan, Hamlet'in kagit ve murekkepten ibaret oldugunu soylemekten bir farki yoktur."The Good Companions, 1928



    “Nesenizi cogaltmak icin, nimetlerinizi sayin.”



    “Icerlemek ve hatirlamak cekisme getirir; affetmek ve unutmak huzur getirir.”



    “Iletisim araclarimizi ne kadar gelistirirsek, o kadar az iletisim kurariz.”

  3. Polonyali sair Julian Tuwim Oldlen'in dogum yildonumu (13 Eylul 1894)

    Her seyi birakabilirdim. Her seyi, aninda,
    Kutno’ya veya Sieradz’a yerlesebilirdim sonbaharda.
    Kutno’da veya Sieradz’da, Rawa’da veya Leczyca’da,
    Giris katinda bir eve tasinabilirdim sakin bir sokakta.
    Sicak, dar, ama sevimli o evde.
    Bol bol uyunur, SIKLIKLA icilirdi de.
    Sabahlari horozlar oterdi citlerde,
    Komsular aptallasirlardi sistikce.
    Kahveye gider, otururdum bir koseye,
    Donmeyenin ardindan aglardim sessizce
    Seninle bir kadeh sarap esliginde konusabilirdim:
    “Ne var canim? Ne oldu biricigim?”
    Sen gurultuden bunalmis, baskent ozleminde misin?
    SIKILIRDIN burada, Kutno’da ya da Leczyca’da, ne dersin?
    Hicbir sey canim , hicbir sey soylemezdin,
    Sabaha kadar sominedeki ruzgari dinlerdin…
    Ve derin, derin dusunurdun korkuyla ve ozlemle
    "Burada ne ariyor acaba, bu Kutno’da ya da Leczyca’da" diye



    I would just drop everything right now
    and, in the autumn, settle down in Kutno, Sieradz,
    Rawa or Łęczyca,
    in a little bungalow on a quiet street!
    It would be warm, a little tight but cosy,
    with lots of sleeping and lots of drinking.
    Roosters would crow in the morning
    while blissful neighbours grow fatter and dumber.
    I would go to a little bar, sit in the corner
    all the while weeping softly about the life I left behind.
    Then, over a glass of wine I would talk to you:
    "What do you think, my love? Darling?
    Missing those parties? That hubbub? Missing the capitol?
    Surely you must feel bored here in Kutno!"
    You would say nothing, nothing at all my love,
    listening only to the wind whistling round the chimney cap.
    Dwelling repeatedly in fear and in longing:
    "What on Earth is he looking for, here, in Kutno?

  4. Bir Gecede Oldu (It Happened One Night - Accadde una notte) filminin Ellie karakteri, 1 Akademi, 1 Golden Globe Odullu Amerikali aktris Claudette Colbert’in dogum yildonumu (13 Eylul 1903)




  5. Norvec asilli Ingiliz roman ve kisa oyku yazari Roald Dahl'in dogum yildonumu (13 Eylul 1916)





    “Yetiskinler benim icin cok ciddi. Gulemezler. Cocuklar icin yazmak daha iyi, kendimi eglendirmenin tek yolu bu.”



    "Iste soyledikleri sarki: En onemli sey aklimizda kalan, Eger cocuklarsa sozkonusu olan, izin vermeyin ASLA, ASLA girmesine televizyonun yanina Yada hepsinden en iyisi Hic almayin o aptal seyi Girdigimiz her evde cocuklar gorduk, Ekranin karsisinda agizlari bir karis acik. Tembel tembel yayilmislar, dilleri disari sarkar, Oyle dalmislar, birde bakarlar ki gozleri firlar.(Gecen hafta birisinin evinde gorduk tam bir duzine goz yerde.) Bakarlar ve otururlar, otururlar ve bakarlar Tabii sonunda hepsi ekrana yapisirlar,Ta ki sarhos oluncaya kadar hepsi de bu korkunc igrenc supruntuyle. Evet, biliyoruz televizyon varken uslu dururlar, Pencerelerin pervazlarina tirmanmazlar, Kavga, tekme, yumruk yok asla, Siz de rahat pisirirsiniz yemegi ocakta, Bulasiklari yikayiverirsiniz cabucak Ama hic dusundunuz mu bir dakikacik, Bir an olsun geldi mi akliniza Neler oluyor sevgili yavrunuza? KAFADAKI DUYGULARI SONDURUR! HAYAL GUCUNU OLDURUR! AKLI TIKAR VE KARISTIRIR! COCUK SONUNDA KOR OLUR, APTALLASIR! UNUTUR ARTIK ANLAMINI HAYALIN VE PERILERIN DIYARINI! BEYNI PEYNIR GIBI YUMUSAR! ARTIK DUSUNMEZ - SADECE BAKAR!" Charlie'nin Cikolata Fabrikasi



    "The most important thing we’ve learned, So far as children are concerned, Is never, NEVER, NEVER let Them near your television set – Or better still, just don’t install The idiotic thing at all. In almost every house we’ve been, We’ve watched them gaping at the screen. They loll and slop and lounge about, And stare until their eyes pop out. (Last week in someone’s place we saw A dozen eyeballs on the floor.) They sit and stare and stare and sit Until they’re hypnotised by it, Until they’re absolutely drunk With all that shocking ghastly junk. Oh yes, we know it keeps them still, They don’t climb out the window sill, They never fight or kick or punch, They leave you free to cook the lunch And wash the dishes in the sink – But did you ever stop to think, To wonder just exacts what This does to your beloved tot? IT ROTS THE SENSES IN THE HEAD! IT KILLS IMAGINATION DEAD! IT CLOGS AND CLUTTERS UP THE MIND! IT MAKES A CHILD SO DULL AND BLIND HE CAN NO LONGER UNDERSTAND A FANTASY, A FAIRYLAND! HIS BRAIN BECOMES AS SOFT AS CHEESE! HIS POWERS OF THINKING RUST AND FREEZE! HE CANNOT THINK – HE ONLY SEES!"



    “Her seyden onemlisi, cevrenize hep pariltili gozlerle bakin, cunku en buyuk gizemler akla ilk gelen yerlerde saklidir. Sihre inanmayanlar onu asla bulamazlar.”



    “Eger ben okul muduru olsaydim, tarih ogretmeninden kurtulup yerine cikolata ogretmeni getirirdim. / Se io fossi preside di una scuola, mi sbarazzerei del professore di storia, e lo rimpiazzerei con un professore di cioccolato.”

  6. Ingiliz filozof Mary Beatrice Midgley’in dogum gunu (13 Eylul 1919)



    “Et, yiyene gore yasami tatmak, vejetaryene gore olumu tatmaktir. / To himself, the meat-eater seems to be eating life. To the vegetarian, he seems to be eating death.”

  7. Italyan roman ve oyun yazari (Hector Aron Schmitz) Italo Svevo’nunolum yildonumu (13 Eylul 1928)

    "Ozumuz ne iyidir, ne kotu, daha boyle yiginla olmadigimiz sey vardir. Iyilik denen sey insan ruhunun karanlik dibini zaman zaman, gelip gecici bir sure aydinlatan bir I******. Bir alevdir, parlar, bizi yakar, sonra soner. Ama o bizi aydinlattigi sure icinde kendimize bir yon secer, sonra karanlik basinca da yine o yonu izleriz. Insan bu yuzden iyiligini her zaman kanitlayabilir, onemli olan budur iste. Isik yeniden parladiginda sasirmayacaktim, gozlerim kamasmayacakti. Simdi ufleyip sondurmustum. Geregi yoktu. Nasil olsa yonumu bulmustum, o yoldan ayrilacak degildim artik." Zeno'nun Bilinci



    "Non si era né buoni né cattivi come non si era tante altre cose ancora. La bontà era la luce che a sprazzi e ad istanti illuminava l'oscuro animo umano. Occorreva la fiaccola bruciante per dare la luce e l'essere pensante a quella luce poteva scegliere la direzione per moversi poi nell'oscurità. Si poteva perciò manifestarsi buoni, tanto buoni, sempre buoni, e questo era l'importante. Quando la luce sarebbe ritornata non avrebbe sorpreso e non avrebbe abbacinato. Ci avrei soffiato su per spegnerla prima, visto ch'io non ne avevo bisogno. Perché io avrei saputo conservare il proposito, cioè la direzione."



    “Siz de tutmus calismalar yapiyorsunuz, yararsiz bir varligi beslemek icin saatlerce masa basinda oturuyorsunuz! Dogdugunda gerekli kanatlara sahip olmayan kisi onlari sonradan edinemez. Dogasi geregi avinin ustune aninda cullanmayi bilmeyen, onu asla ogrenemeyecektir, bos yere baskalarinin o isi nasil yaptigini seyredecek, ama aynini yapamayacaktir. Kisi nasil dogmussa, aynen oyle olur, elleri yakalamaya yarayan organlardir, ama yakalamayi beceremeyebilir de.” Hayat Iste



    “E lei che studia, che passa ore intere a tavolino a nutrire un essere inutile! Chi non ha le ali necessarie quando nasce non gli crescono mai più. Chi non sa per natura piombare a tempo debito sulla preda non lo imparerà giammai e inutilmente starà a guardare come fanno gli altri, non li saprà imitare. Si muore precisamente nello stato in cui si nasce, le mani organi per afferrare o anche inabili a tenere.”

  8. Amerikali gazeteci, yazar ve gorgu otoritesi Judith Martin’in dogum gunu (13 Eylul 1938)



    “Asil etkileyici olan, niteliklerinizin -sizin yardiminiz olmadan- baskalari tarafindan kesfedilmesidir.”



    “Gorgu kurallari tum insanin sosyal davranislaridir. Eger bir dagda munzevi iseniz, gorgu kurallari hakkinda endiselenmenize gerek yoktur; eger biri dagdan gelirse, bir sorununuz var demektir. Onemli cunku makul derecede uyumlu topluluklarda yasamak istiyoruz.”

Sayfa 4711/7020 İlkİlk ... 371142114611466147014709471047114712471347214761481152115711 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •