Sanat Mozaik

[Terraluna]

Italyan ressam Giulio Aristide Sartorio'nun olum yildonumu (3 Ekim 1932)

L'aratura di novembre o Buoi all'aratro (Vedute della campagna romana), 1914




Si leva l'ancora (Lavoratori del mare), 1929.

[Terraluna]

Humphrey Bogart, Mary Astor ve Gladys George'un basrollerini paylastigi Malta Sahini (The Maltese Falcon) filmi 3 Ekim 1941 tarihinde vizyona girdi.



—Cok agirmis. Neden yapilma bu? / Heavy. What is it?

—Ruyalarin yapildigi maddeden. / The, uh, stuff that dreams are made of.

[Terraluna]

Italyan bass-bariton opera sanatcisi Ruggero Raimondi’nin dogum gunu (3 Ekim 1941)

[Terraluna]

Kral (Elvis Presley), 10 yasindayken 3 Ekim 1945 tarihinde Mississippi-Alabama Fuar ve sut urunleri sovundaki sarki yarismasina katilarak Old Shep sarkisi ile ilk performansini sergiledi.

[Terraluna]

Sonny (Santino Corleone), The Jones Beach Causeway’deki giseye yaklasirken radyoda Brooklyn Dodgers - New York Giants macini dinliyordu. Sonny gisenin onunde durdugunda spiker Russ Hodges, Bobby Thomson’in uc maclik playoff'un 3. oyununun 9. vurusunu yaptigini soyluyordu. Ve o anda Sonny’nin araci Barzini ailesinin adamlari tarafindan capraz atese tutuldu. (3 Ekim 1951, New York, NY. Baba - The Godfather filmi)





https://www.youtube.com/watch?v=HWNPeFwrNrA

[Terraluna]

Turk roman, oyku ve gezi edebiyati yazari Buket Uzuner’in dogum gunu (3 Ekim 1955)

“Ben Istanbulum, sehirler sehri, metropoller kralicesi, sairler beldesi, imparatorlar gozdesi, sultanlar diyari, yeryuzu incisiyim! Adim Istanbul; caglar boyu Paganlarin Hiristiyan, Yahudi, Musluman ve dahi dinsizlerin, dostla dusmanin kiyilarima sigindigi, ihanetin askla, acinin sevincle yan yana barinabildigi, dunyanin en esrarengiz, en tehlikeli ve elbette en muhtesem sehriyim!

Denizler tanrisi Poseidon’un kiziyim, altin postu arayan Argonotlarin mucizesi, Ortacag sehirlerinin imparatoricesi, Yenicag ve Yakincag’in mujdecisiyim Ben. 21. yuzyilin yeniden parlayan yildizi, saadetler ve felaketler, bozgunlar ve mujdeler sehriyim Istanbulum Ben; umut mavisiyim, zehir yesiliyim, tan pembesiyim, erguvanim, mimozayim, lavantayim, Istanbul’um; turkuvazim!”



“I am Istanbul, city of cities, mistress of metropolises, community of poets, seat of emperors, favorite of sultans, pearl of the world! And of all the world's cities, I am without doubt the most magnificent, mysterious and terrible, a city upon whose shores pagans, Christians, jews and unbelievers, friend and foe alike, have found safe harbor through the ages, a place where love and betrayal, pleasure and pain, live side by side.

I, daughter of poseidon, miracle of the argonauts, empress of medieval cities, the harbinger of a new age, whose star shines anew in the 21st century, am the city of prosperity and ruin, of defeat and glad tidings, blue as hope, green as poison, rosy as dawn, I am Istanbul: I am in the judas tree, in acacia, in lavender; I am turquoise!”

[Terraluna]

3 Ekim 1957 tarihinde Amerikali sair Allen Ginsberg'un kendisine acilan davada Uluma ve diger siirler (Howl and Other Poems) kitabinin mustehcenlik icermedigine karar verildi.

"Koruz ve kor hayatlarimizi yasiyoruz korluk icinde. Sairler lanetlenmistir ama kor degildirler; meleklerin gozleriyle gorurler. Bu sair dibine kadar goruyor, siirindeki oldukca mahrem detaylarla etrafindaki butun dehseti paylasiyor."� (William Carlos Williams'in kitabin onsozune yazdigi yazidan)



"We are blind and live our blind lives out in blindness.Poets are damned but they are not blind, they see with the eyes of the angels.This poet sees through and all around the horrors he partakes of in the very intimate details of his poem."�

[Terraluna]

Polonyali yonetmen Andrzej Wajda'nin kisa kariyerinin en iyi performansini cikarttigi Kuller ve Elmaslar (Ashes and Diamonds), 3 Ekim 1958'de Polonya'da vizyona girdi.

– Ne dusundum biliyor musun? Daha birkac saat once tanistik ama bana, sanki birbirimizi daha uzun suredir taniyormusuz gibi geliyor.

– Nicin hep su koyu gozlugu takiyorsun?

– Ulkeme olan karsiliksiz askimin hatirasi. Bir anlami yok aslinda.



– You know what just occured to me? We me just a few hours ago, but I feel like we've known each other much longer.

– Why do you always wear those dark glasses?

– They are a souvenir of reconciled love for my homeland. Its nothing, really.