-
Los Angelesli Jonas Akerlund’in yonettigi Metallica’nin Garage Inc. albumunden Turn the Page videosu 28 Ekim 1997’de yayinlandi.
:format(jpeg):mode_rgb():quality(90)/discogs-images/R-429194-1314439876.jpeg.jpg)
https://www.youtube.com/watch?v=qPOTEs_yTJo
-
1984 yilindan olumune kadar Ingiltere bas sairi olan, Ingiliz sair ve yazar (Edward James Hughes) Ted Hughes'inolum yildonumu (28 Ekim 1998)

Oturuyorum korunun tepesinde, gozlerim kapali,
Hicbir sey yapmadan, yalan dolu bir dus olmadan
Arasinda kanca gagamla kancali ayaklarimin.
Ya da kusursuz avlarin provasini yapiyorum uykumda.
Yuksek agaclarin sagladigi kolaylik!
Havanin tasima gucu ve gunesin isigi
Bana calisiyor
Ve yuzu bana donuk, teftisimi bekliyor toprak.
Ayaklarim dalin puruzlu kabuguna kilitli.
Her bir tuyumu yapmak icin, tek bir ayagimi
Tum yaradilis sureci gerekti:
Simdi ayaklarimin altinda ne varsa yaratilmis,
Ya da havalanip, donduruyorum tumunu -
Nerede dilersem orada avlaniyorum, hepsi benim cunku.
Aldatmaca yok benim govdemde:
Bas kopartmak benim kibarligim,
Olum dagitmak,
Cunku tek ucus yolum
Yasayanlarin kemiklerinden geciyor.
Usa dayali bir sey degil ileri surdugum hak:
Gunes destekliyor beni.
Hicbir sey degismedi ben baslayali.
Hicbir degisiklige izin vermedi gozum.
Hep boyle tutacagim her seyi.

Dusluyorum bu geceyarisi aninin ormanini:
Canli bir sey daha var yakininda
Saatin issizliktaki tikirtisinin
Ve bu bos sayfanin, parmaklarimin gezindigi.
Tek bir yildiz gorunmuyor camdan:
Daha karanliga gomulu, ama
Daha yakinda bir sey
Adim atiyor issizliga.
Bir tilkinin soguk burnu karanlik kar denli
Hafifce dokunuyor dallara, yapraklara;
Iki goz isik tutuyor bir harekete simdi,
Simdi yine ve simdi ve simdi
Agaclarin arasinda karda
Duzenli ayak izleri birakan ve tetikte
Titrek bir golge durakliyor yaninda bir kutugun,
Sonra curetle aciga cikan bir govdenin
Cukurunda ilerleyen bir goz,
Genisleyip derinlesen bir yesillik
Tum guc ve piriltisiyla
Kendi amacina yonelik,
Ta ki ansizin keskin bir tilki kokusuyla
Daliyor karanlik cukuruna kafamin.
Pencere hala yildizsiz, tikirdiyor saat
Ve artik dolu sayfa.
-
Ispanyol sair Rafael Alberti’nin (Merello) olum yildonumu (28 Ekim 1999)

Hicbirimiz bilmiyorduk gizli karanligini karatahtalarin,
neden uzakta gorunurdu dilimlere bolunmus kure, bilmiyorduk.
Ama bildigimiz seyler de vardi:
her seyin cevresi yuvarlak olmaz geometride,
ay tutulmasi aklini karistirir ciceklerin
ve kuslarin ucusunu hizlandirir.
Bir sey bilmiyorduk hicbirimiz:
parmaklarimiz cini murekkebindendi, neden,
safak kitaplari acsin diye ikindi pergelleri kapatirdi, neden?
Sunlari biliyorduk sadece:
duz bir cizgi isterse kivrilir, isterse kirilir
ve gezgin yildizlar aritmetik bilmeyen cocuklardir.

Ninguno comprendíamos el secreto nocturno de las pizarras
ni por qué la esfera armilar se exaltaba tan sola cuando la mirábamos.
Sólo sabíamos que una circunferencia puede no ser redonda
y que un eclipse de luna equivoca a las flores
y adelanta el reloj de los pájaros.
Ninguno comprendíamos nada:
ni por qué nuestros dedos eran de tinta china
y la tarde cerraba compases para al alba abrir libros.
Sólo sabíamos que una recta, si quiere, puede ser curva o quebrada
y que las estrellas errantes son niños que ignoran la aritmética.
-
Isvecli heavy metal grubu HammerFall, 4.studyo albumu Crimson Thunder'i 28 Ekim 2002 tarihinde Nuclear Blast etikeytiyle piyasaya surdu.
-
Alman Neue Deutsche Härte grubu Rammstein, 5.studyo albumu Rosenrot'u 28 Ekim 2005 tarihinde Universal ve Republic etiketleriyle piyasaya surdu.
-
Amerikali heavy metal grubu Steel Panther, 2.studyo albumu Balls Out'u 28 Ekim 2011 tarihinde Universal Republic etiketiyle piyasaya surdu.
-
Amerikali thrash metal grubu Testament, 11.studyo albumu The Brotherhood of the Snake'i 28 Ekim 2016 tarihinde Nuclear Blast etiketiyle piyasaya surdu.
-
“Dostluk ve iyilikseverlik, Houyhnhnm’larin baslica iki erdemidir; bunlar yalniz belirli varliklara gosterilmiyor, butun soyu kavriyor. En uzak yerden gelen yabanciya en yakin komsuymus gibi davraniliyor; yabanci nereye giderse kendisini evinde sayiyor. Onlar son derece edepli ve nazik, ama resmiligin, torenlerin tamamiyla yabancilari. Yavru ya da taylarina fazla duskun degiller, bunlarin yetistirilmeleri yolunda gosterdikleri ozen de tamamiyla aklin buyruklarina bagli. Efendimin, kendi yavrusuna da, komsusunun yavrusuna da ayni sevgiyi gosterdigini gordum. Onlara gore doga butun soyu sevmeyi ogretmistir; yuksek erdem ustunlugu gosterenler arasinda gozetilecek farki da, ancak akil belirler.”

“Friendship and benevolence are the two principal virtues among the Houyhnhnms; and these not confined to particular objects, but universal to the whole race; for a stranger from the remotest part is equally treated with the nearest neighbour, and wherever he goes, looks upon himself as at home. They preserve decency and civility in the highest degrees, but are altogether ignorant of ceremony. They have no fondness for their colts or foals, but the care they take in educating them proceeds entirely from the dictates of reason. And I observed my master to show the same affection to his neighbour's issue, that he had for his own. They will have it that nature teaches them to love the whole species, and it is reason only that makes a distinction of persons, where there is a superior degree of virtue.”
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri