Sayfa 5279/7020 İlkİlk ... 427947795179522952695277527852795280528152895329537957796279 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 42,225 - 42,232 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Amerikali bilim adami Joseph Henry’nin dogum yildonumu (17 Aralik 1897)



    “Evrenin islemleri sinirsizdir ve buyuk doga kitabinda insan, baslik sayfasindan veya on sozden daha fazlasini okumamistir.”


    “Butun bilgiler karlidir; Kazanimi sirasinda verdigi zevkle, zihin ve maddenin faaliyetleri uzerinde verdigi guce ustunluk saglayan etkisi ile karlidir.”



    “All knowledge is profitable; profitable in its ennobling effect on the character, in the pleasure it imparts in its acquisition, as well as in the power it gives over the operations of mind and of matter.”



    “Bilim ile din arasinda gercek bir catima olabilecegini dusunen kisi ya bilimde cok genc, ya da din konusunda cok cahil olmasidir.”

  2. Venezuelali ressam Martín Tovar y Tovar’in olum yildonumu (17 Aralik 1902)

    Juana Verrue, 1877 (Galería de Arte Nacional, Caracas)




    Retrato de Anita Tovar de Zuluaga, XIX siglo


  3. Orville ve Wilbur Wright kardesler, 17 Aralik 1903’de Kitty Hawk, North Carolina'da Flyer isimli ucaklariyla 12 saniye suren ve 37 metre mesafeli ilk ucuslarini gerceklestirdiler.




  4. Amerikali roman ve kisa oyku yazari Erskine (Preston) Caldwell'in dogum yildonumu (17 Aralik 1903)

    "Iyi din ogutculeri Tanri'dan yana, cennetten yana falan konusmazlar. Hep bir seye karsi durum alirlar; diyelim, cehenneme karsi, seytana karsi. Karsi cikilacak seylerdir bunlar. Tanri'dan yana konusmak olmaz bir din ogutcusu icin. Ille seytana karsi, butun kotu seylere, gunah islere karsi konusacak. Ahali de iste bunlari dinlemekten hoslanir. Kotu seylerden soz edilmesini ister." Tutun Yolu



    “Good preachers don’t preach about God and heaven, and things like that. They always preach against something, like hell and the devil. Them is things to be against. It wouldn’t do a preacher no good to preach for God. He’s got to preach against the devil and all wicked and sinful things. That’s what the people like to hear about. They want to hear about the bad things.”



    "Bir erkek eve kadin getirdi mi, sekiz oda da olsa, on iki oda da olsa, evi onun yasayamayacagi kadar kucuk bir yer oluverir." Sicak Nehir (Oyku)



    "Just as soon as a man brings home a woman, his house is too small a space for him to live in, eight rooms or twelve rooms."

  5. Italyan - Uruguayli ressam (Vincenzo Domestico) Enzo Domestico Kabregu’nun dogum yildonumu (17 Aralik 1906)

    Vista desde lo alto 1933




    Desnuda en la playa 1941


  6. Booker Odullu Ingiliz roman, deneme, biyografi yazari ve sair Penelope Mary Fitzgerald'in dogum yildonumu (17 Aralik 1916)

    “Kant dis dunyaya, algilanan dunyaya inanirdi. Onu yalnizca duyularimizla ve deneyimlerimizle tanimamiza karsin, dis dunya vardi, ordaydi. Bu, dedi Fichte, yasli bir adamin zayıfligindan baska bir sey degil. Hepimiz dunyanin nasil oldugunu duslemekte ozguruz; onu buyuk olasilikla farkli farkli dusledigimiz icin de, seylerin degismez gercekligine inanmak icin hicbir neden yoktur.” Mavi Cicek



    "Kant believed in the external world. Even though it is only known to us through our senses and our own experience, still, it is there. This, Fichte was saying, was nothing but an old man’s weakness. We are all free to imagine what the world is like, and since we probably all imagine it differently, there is no reason at all to believe in the fixed reality of things."




    'Evet, orada. Tam orada.'

    'Nerede?' diye sordu, onu da sefkate gereksinen, yeni bir nesne olarak gormeye baslayan Frau Rockenthien.

    'Iki kizinizi bir cesmenin onunde resmetmek istiyorum; tas basamaklarda otururken –zamanin asindirdigi, yiprattigi taslar. Uzaktan uzaga gorunen bir deniz.'

    'Denizden epeyce uzagiz,' dedi Rockenthien kuskuyla 'Uc yuz kilometre kadar. Askeri acidan, bu bizim icin hep bir sorun olacak.'

    'Askerlik beni ilgilendirmiyor,' dedi genc ressam. 'Kan dokmek beni ilgilendirmiyor. Peki, deniz bunun disinda size neyi cagristiriyor?'



    'Yes, there, exactly there.'

    'Where?' asked Frau Rockenthien, who saw him by now as one more object for compassion.

    'I should like to paint your two daughters near a fountain - sitting on stone steps - broken, time-worn stone. In the distance, a glimpse of the sea.'

    'We are some way from the sea,' said Rockenthien doubtfully. 'I would say about a hundred and eighty miles. Strategically, that will always be one of our problems.

    'Strategy does not interest me' said the younger painter. 'Bloodshed does not interest me. Apart from that, what does the sea suggest to you?'

  7. Akademi Odullu Alman aktor, ressam ve yazar Armin Mueller-Stahl’in dogum gunu (17 Aralik 1930)






  8. Olumunden sonra, 1981 yilinda Pulitzer Odulu'nu kazanan Amerikali roman yazari John Kennedy Toole’un dogum yildonumu (17 Aralik 1937)


    "Bu kent cagdas dunyanin ahlaksizlik baskentiyken polisin beni rahatsiz etmekten baska isi yok mu?" Ignatius magazanin onundeki kalabaliga dogru bagirarak konusmustu. "Bu kent kumarbazlari, fahiseleri, teshircileri, alkolikleri, escinselleri, uyusturucu bagimlilari, tapinmacilari, sapiklari, acik sacik film oynaticilari, dolandiricilari, yasli or**pulari, kamuya acik yerleri kirletenleri ve sevici kadinlariyla unludur; hepsi de verdikleri rusvetlerle gayet guzel korunurlar. Zamaniniz varsa sizinle suc sorunun uzerinde derinlesmek isterim, ama sakin beni rahatsiz etme hatasina dusmeyin." Aliklar Birligi



    “Is it the part of the police department to harass me when this city is a flagrant vice capital of the civilized world?" Ignatius bellowed over the crowd in front of the store. "This city is famous for its gamblers, prostitutes, exhibitionists, alcoholics, sodomites, drug addicts, fetishists, onanists, pornographers, frauds, jades, litterbugs, and lesbians, all of whom are only too well protected by graft. If you have a moment, I shall endeavor to discuss the crime problems with you, but don't make the mistake of bothering me.”



    “Bati dunyasinin duzen, huzur, birlik, Gercek Tanrisi'yla ve ucluyle birlesmek gibi cesitli nimetlerden yararlanmasinin ardindan yakin gelecekteki kotu gunlerin habercisi olan degisim ruzgarlari esmeye basladi. Abelard, Thomas à Beckett ve Everyman'in aydinlattigi yillar kararmisti. Fortuna'nin (Sans Tanricasi) carki insanlara sirt cevirdi, insanlarin koprucuk kemigini kirdi, kafatasini ezdi, bedenini burdu, legen kemigini un ufak etti, ruhunu kederle doldurdu. Bir zamanlar oylesine yuce olan insanlik tepetaklak olmustu. Eskiden ruha adanmis olan sey simdi satisa sunulmustu.”



    “After a period in which the western world had enjoyed order, tranquility, unity, and oneness with its True God and Trinity, there appeared winds of change which spelled evil days ahead. An ill wind blows no one good. The luminous years of Abelard, Thomas à Beckett, and Everyman dimmed into dross; Fortuna's wheel had turned on humanity, crushing its collarbone, smashing its skull, twisting its torso, puncturing its pelvis, sorrowing its soul. Having once been so high, humanity fell so low. What had once been dedicated to the soul was now dedicated to the sale.”

Sayfa 5279/7020 İlkİlk ... 427947795179522952695277527852795280528152895329537957796279 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •